12 Mayıs 2012 Cumartesi

ADIYAMAN/NEMRUT DAĞI....

       Merhaba, en son  Gap turu kapsamında Adana' yı anlatmıştım. Şimdi sıra geldi Adıyaman'ı ve Nemrut'u benim izlenimlerimle anlatmaya.. Bu tura başlamadan önce nedense doğunun topraklarının çorak olduğunu yeşilin neredeyse hiç olmadığını falan düşünürdüm. Gördüm ki hiçte öyle değilmiş. Televizyonlarda bize anlatılan, gösterilen  doğuyla gidip gördüğüm yerler arasında dağlar kadar fark var. Muhteşem yeşillikte uçsuz bucaksız yerler. Ayrıca  yüzyıllar öncesine dayanan kültürel bir geçmişi var. Doğu şehir merkezlerini gördükçe şaşkınlığım bir kat daha arttı. Yeni yapılan şehir merkezleri çok modern yapılara ve caddelere sahip. Kendim görmesem inanamazdım buraların doğu şehirleri olduğuna. Artık kafalarımızı nasıl doldurmuş salar oralarla ilgili her gördüğümde şaşkınlığım artıyordu. Ben kendi adıma buralara giderken çekinmiştim malum olaylardan ötürü, iyiki de gitmişim. İnsanları, esnafı çok yardım sever, cana yakın .. Sizlere tavsiyem, eğer imkanlarınız varsa muhakkak gidin görün derim.Bu eşsiz güzellikteki coğrafyayı.
                                              
                                                          Şehre bu iki muhteşem manzara eşliğinde giriyoruz.
                                                                               Pazarcık Gölbaşı...

                                                                                 Şehir Merkezine girişimiz.

Şehir merkezine girdikten sonra öğlen yemeğini yeyip otelimizin yolunu tutuyoruz. Otelimize yerleştikten sonra, güneşin batışını Nemret Dağı'ndan izlemek için küçük minübüslere gruplar halinde dağılıyoruz. Uzun ve engebeli bir yolculuk bizi bekliyor.
                                               Uzun yolculuğumuzu böyle bir manzara eşliğinde devam ediyoruz.

Yol güzergahımızda olan Karakuş Tümülüsü'nü görüyoruz. Karakuş Tümülüsü (Kadınlar Anıt Mezarı) Milli Parkın güneybatısında Adıyaman-Kahta girişinde bulunan, Kommagene Kralı II. Mithradates tarafından annesi İsas adına yaptırılan anıt mezar, sütun üzerindeki kartaldan dolayı Karakuş Tümülüsü olarak anılmaktadır. Doğu, batı ve güney yönlerde dörder sütun varken günümüze doğuda iki, batıda ve güneyde birer sütun kalmıştır. Doğu sütun üstünde aslan ve kartal heykel kalıntıları, batıdaki sütunun üstünde tokalaşma steli, yerde aslan heykel parçası vardır. Nemrut Dağı giriş noktası olarak belirlenen Karakuş Tümülüsü Milli Park Koruma alanı içersindedir.

                                  
Daha sonra Cendere köprüsünü görüp üzerinden yürüyerek geçiyoruz. Cendere çayı üzerinde yer alan ve dünyanın hâlen kullanılmakta olan en eski köprülerinden biri olarak anılan tarihi köprü. Adıyamana 55 km mesafede, bugün Eskikale olarak bilinen bir antik yerleşim bölgesinde bulunmaktadır. Kahta ve Sincik’i birbirine bağlar. Romalıların yaptığı 2. en geniş kemerli köprüdür. Köprünün üstündeki Latince bir yazıttan anlaşıldığına gore Roma İmparatoru Septimius Severus (193-211), karısı ve oğulları adına yaptırılmıştır. Köprü 1997’de bakımdan geçmiş ve üzerinden 5 ton ağırlığa kadar olan taşıtların geçmesine izin veriliyordu. Yeni köprü yapıldığından araç geçişi tamamen yasaktır. .



                   500 metre doğusuna yeni bir köprü daha yapılmıştır. Araç geçişleri bu köprü üzerinden sağlanmaktadır.
Daha sonra muhteşem manzara eşliğinde Nemrut Dağ'ına doğru yol alıyoruz.

Evet sonunda hep televizyonlardan görmüş olduğumuz Nemrut Dağı'ında Kocaman kafa heykellerinin yanındayım.. Antiochos, Zeus, Apollon, Herakles, Kommagene, Kartal ve Arslan Heykellerini görüyoruz. Dağın en önemli unsuru ise Kommagene Kralı Antiochos'a ait Tümülüs ve Kutsal alanlarıdır. Bu heykeller dünyanın 8.harikası olarak kabul ediliyor. Tümülüs ana kaya üzerine kırma taşların yığılmasıyla oluşturulmuştur. Tümülüsün doğu, batı ve kuzeyinde ana kaya düzleştirilerek teraslar düzenlenmiş, doğu ve batı teraslarda tanrı heykel ve kabartmaları yapılmıştır. Yukarıda yabancı turistler var. Tabi aralarında Japonlarda var:)) Ülkemiz kültürlerine ne yazık ki bizden daha meraklılar...


 
 




Aşağıdaki  sol resimde gördüğünüz tepecikteki taşların arası yan tarafta gördüğünüz, uğur böcekleriyle dolu. Hayatımda bu kadar uğur böceğini hiç bir arada görmemiştim:))
                           Evet sonunda dünyanın çok az yerinde tanık olabileceğiniz muhteşem manzara eşliğinde  güneşin batışı.. Aslında daha güzelmiş. Hava şartlarından şansımıza bu kadar.. Evet bu manzara eşliğinde dağdan ayrılarak otelimize yol alıyoruz.

 Ertesi sabah, okullarda coğrafya derslerinden bildiğimiz, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en önemli projelerinden bir tanesi olan, Fırat Nehri üzerine kurulan Atatürk Barajını seyir terasından izliyoruz.



Daha sonra sıradaki şehrimize doğru yol alıyoruz.
Devamı var:)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder