30 Haziran 2012 Cumartesi

İşte O Kahvaltı!


Şarap festivaline katılmak için Bozcaada'ya gitmeye niyetlenince sorduk soruşturduk, okuduk araştırdık ve Rengigül Konukevi'nde karar kıldık. Herkesin dilinde Özcan Hanım'ın o meşhur kahvaltı sofrası olunca karar vermek hiç de zor olmadı.


Her tarafı çiçekler ve şirin objelerle bezeli, itinalı ve zevkli bir emeği yansıtan, kuş cıvıltılarıyla dolu bahçenin farklı köşelerinde kurulan kahvaltı sofralarında da misafirler ağırlanıyor..


Birçok açıdan Özcan Hanım ile zevklerimiz benziyor. Kuş objeleri bunlardan biri..

 çiçekli tabaklar da diğeri.. Özcan Hanım'ın gül yapraklarıyla süslediği içinde limon kabuğu ve labne olan nefis kahvaltılık favorilerimdendi..

 

 Mercan köşk, kekik ve ada otlarıyla marine edilmiş zeytinyağı Özcan Hanım'ın leziz tariflerinden..





Bütün reçeller Özcan Hanım'ın emeği.. Hepsi birbirinden lezzetli ama favorim elma-lavanta reçeliydi..


Domates, iğde çiçeği, mandalina, yeşil biber, karadut ve incir aklımda kalan çeşitler..

 

İğde çiçeği reçeli

 
Domates reçeli

Her fırsatta büyük keyifle hazırladığım kahvaltı sofralarını blogda paylaştığımı bilen bilir.. Bu sebepten Bozcaada lezzetlerine Özcan Hanım'ın kahvaltı sofrası ile başladım. Sırada yerel lezzetler var.

29 Haziran 2012 Cuma

tel şehriyeli çabuk çorba


Basit,acele ile yapılan çorba,her eve lazım.

MALZEMELER:
-1 rendelenmiş soğan
-1-2 minik kesilmiş yeşil biber
-1-2 rendelenmiş domates
-1 tatlı kaş .toz kırmızı biber
-1 tatlı kaş.biber salçası
-maydanozsuz olur mu
-1-2 çorba kaş .un
-2 çorba kaş.tel şehriye
-1,5 l .civarında su

YAPILIŞI:
-sıvı yağıda soğan ve biber kızart
-un ilave et,3-4 kere çevir
-toz kırmızı biber ve salça ilave et ,karıştır çiği kokusu gidene kadar
-karıştırarak soğuk su ilave et
-kaynamaya başlayınca kısık hateşte 10-15 dak.kaynat
-şehriye ilave et,karıştır
-ocağı kapat,tuz,maydanoz ilave et ,kapağı kapat,10 dak.sonra çorba hazır .




Kitabım bitti ( izmir büyücüleri).Öyle kitaplar var ki elinden düşüremezsin,böylesi çok uzun zaman elime geçmemişti.Kafam dinlendi ,herhalde en az 1 hafta elime başka kitap almam.
   Bu pişi gibi yeni doğmuş gibiyim.

28 Haziran 2012 Perşembe

Şekerli Donut








Donut bir mayalı hamur çeşididir. Bana kalırsa tatlı olması da bizim onu kolay kabul etmemizi sağlamıştır. Hele ki Türk mutfağının tatlı hamur işlerini düşünürsek, donutlar onların yanında az tatlı bile kalır. Bana tatlı hamur pek hoş gelmez aslında; ne tahinli çörek, ne tatlılı milföy ne de yufkalı dolamalar falan.. (Falan küçümsemek için değildi.)  Bu benim tatlılarda şeker oranını az

PEYGAMBERLER ŞEHRİ ŞANLIURFA...

     Merhaba ,Gap turu kapsamında yaptığımız gezimizde en son Mardin'i anlatmıştım. Sıra geldi Peygamberler şehri diye adlandırılan Şanlıurfa'yı benim gözümden anlatmaya.... Urfa denince aklımıza ilk önce çiğ köfte,Balıklı göl, Harran gelir. Son zamanlarda da artık Göbekli tepe de geliyor. Urfa gezimize  de ilk olarak Göbekli tepe 'den başlıyoruz. Göbekli tepe bilmeyenleriniz için hemen bahsedeyim. Dünya arkeolojisinin gözbebeği olan, arkeolojik çalışmaların halen devam ettiği, dünya da bilinen ilk tapınağı içinde barındırıyor. Göbekli tepe Şanlıurfa'ya 20 km uzaklıktaki Örencik köyü yakınlarında ki bir tepede bulunuyor. Cilalı  taş devrinden kalma mabet olarak da biliniyor.
   Göbekli tepenin öneminin fark ediliş hikayesi de  tamamen tesadüf. Aslında 1963 yılında burası fark edilmiş ama her zamanki gibi önemsenmemiş. Bundan yaklaşık on beş yıl kadar önce, Mahmut Kılıç adında olan bir köylünün, tarlasını sürerken bulduğu oymalı taşı müzeye getirmesiyle önemi anlaşılıp kazı işlemlerine  başlanılıyor. Göbekli tepe arkeoloji dünyasının en büyük keşiflerinden biri olarak adlandırılıyor. Eee boşuna dememişler bu memleketin her yerinden tarih fışkırıyor. Her yerin taşı toprağı altın değerinde diye.. Bu yerleri gezdikçe ülkeme olan hayranlığım bir kez daha artıyor. Ülkemizin kıymetini bilmeliyiz. Dünyanın her hangi bir yerinde,bu kadar renkli bir kültüre, anlı şanlı bir tarihe sahip başka bir ülkeye zor rastlanır.
Göbekli tepeye yağmur çiselerken varıyoruz. Etraf mis gibi toprak kokuyor. Her taraf yeşillikler içerisinde...
    Kazı çalışmaları her yıl eylül ayı içerisinde başlayıp yaklaşık 10 hafta sürüyormuş. Maalesef biz mayıs ayında gittiğimiz için çalışmaları göremedik.                         
                                        Güney doğuda her yerde rastladığımız gelincikler burada da var.
                                                                       Genel görünüş...
Dinlenen develer...   

Bir izlenimimi sizinle paylaşmak istiyorum. Ben de bir çoğumuz gibi Göbekli tepeye gitmeden önce bilmiyordum. Ama biz göbekli tepeden ayrılırken, bir otobüs dolusu Alman turist burayı ziyarete gelmişti. Rehberimizden edindiğimiz bilgiye göre, buraya yabancı turistlerin ilgisi oldukça fazlaymış. Maalesef her zamanki gibi bizim ülkemizi bizden daha iyi biliyorlar.
 Daha sonra Şanlıurfa'ya varıyoruz.İlk olarak merkezde bulunan  Balıklıgöl'ü ziyaret ediyoruz.
İbrahim Peygamber'in ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen gölleri, kutsal balıklarını gördük...
         Kısaca Balıklıgöl'ün tarihinden bahsetmek isterim. İbrahim Peygamber  O devrin zalim hükümdarı Nemrut'la halkın taptığı putlarla mücadele edebilmek ve tek tanrılı fikri savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından bugünkü kalenin bulunduğu tepeden ateşe atılır. Allah tarafından ateşe ''Ey ateş İbrahim'e karşı serin ve selamet ol''emri verilir. Bu emir üzerine ateş suya odunlar da balığa dönüşür. İbrahim peygamber bir gül bahçesinin içerisine sağ olarak düşer. İbrahim peygamberin düştüğü yer Halil-ür Rahman gölüdür. Bu göllerde bulunan balıklar halk tarafından kutsal olarak kabul edildiği için yenilmez vede korunur...                               
                                   Urfa kalesini aşağıdan panaromik olarak görüyoruz.
                  Daha sonra Hz. İbrahim makamından ötürü ismini alan Makam Cami'ni görüyoruz.       
                                                    Caminin avlusundan genel bir görünüş...
        Hz.İbrahim Peygamber'in doğduğu mağaraya girmek istiyoruz ama, yoğunluktan dolayı giremiyoruz. Mağaranın dışarıdan görünüşü...
Rivayete göre Nemrut'un kız Zeliha'da İbrahim Peygamber'e inandığından onun peşinden ateşe atlar. Zeliha'nın düştüğü yerde Aynzeliha gölü oluşmuştur. Aynzeliha gölünden bir görünüm.          
 Daha sonra Hz.Eyyub Peygamber Sabır Makamını ve türbesini ziyaret ediyoruz....
Hz.Eyyub Peygamber ile bilgiyi resmin üzerine tıklayıp okuyabilirsiniz.

      Sabır makamının bahçesindeki kuyu..
Daha sonra Urfa'nın çarşılarını gezip Şener Şen'in Eşkıya filmini izleyenlerinizin anımsayacağı Gümrükhanı'nda çaylarımızı içiyoruz.
Sonra da Şanlıurfa'nın en bilinen ilçesi Harran'a doğru yol alıyoruz.. Harran ülkemizde ,kurulduğu tarihten bu yana , ismi hiç değişmeyen tek yer olarak da bilinir.
Burada ilk olarak Harran şehrinin ortasında 22 metre yükseklikte var olan Harran Höyüğünü görüyoruz.
                            Harran'ın meşhur Konik Kubbeli evlerinden birini görüp,içini ziyaret ediyoruz.
       
                     Bu nedir biliyor musunuz??Bunun içinde buğdayı dövüp un haline getiriyorlarmış.       
                                                          Evlerin içinden bir görünüş...          
                                                            Evlerin içinden başka bir görünüş...
                                                       Kubbenin içeriden görünüşü....
Urfa'ya gidip de sıra gecesine katılmadan dönülür mü? Bizde otelimizde yediğimiz akşam yemeğinden sonra Urfa kültürünün bir parçası olan sıra gecesine katılıyoruz. Çok eğleniyoruz. Yöreye özgü türkülere eşlik edip,halaylar çekiyoruz.
Çiğ köfte ve meşhur şıllık tatlısını yiyoruz. Ben fazla acı yiyemediğim için çiğ köfteden yiyemedim. Yiyen arkadaşlarım çok lezzetli olduğunu söyledi. Şıllık tatlısı ise bana göre fena değildi... Ayrıca mırra(acı kahve) da ikram edildi. Oda benim damak tadıma uygun değildi maalesef...

Bu güzel geceyle birlikte Urfa gezimizin sonuna gelmiştik. Yarın Halfeti'ye doğru yol alacaktık. Sevgiler. Devamı var...

BEBEĞİMİZ İÇİN HAZIRLADIKLARIM

KURABİYELERİMİZ


BEBEK ŞEKERİ YERİNE HAZIRLADIĞIM LAVANTA KESELERİ
100_6960-crop
KAPI SÜSÜMÜZ
100_6943-crop - Kopya
BEBEK SEPETİMİZ
100_6956
HASTANE SÜSLERİMİZ
100_6964-crop - Kopya
KURABİYELERİMİZ
100_6967-crop100_6968100_6969100_6970100_6977100_6979100_6982100_6983100_6984100_6986-crop100_6988100_6989100_6990100_6990100_6990100_6991100_6994100_6995100_6996100_6997100_6998100_6999100_7001

 100_7002
100_7003