30 Nisan 2008 Çarşamba

KATMER


MALZEMELER:

4 adet katmer için:
3 su bardağı kadar elenmiş un
1 tatlıkaşığı tuz
biraz ılık su
1/2 su bardağı zeytinyağ

YAPILIŞI:

Unu bir kaba eleyerek alalım tuz katıp elimizle karıştıralım.Elimizle ılık su serperek yoğuralım.
Kulak memesinden biraz daha sert bir hamur olunca dört eşit bezeye ayıralım.Bezeleri 15 dakika dinlendirelim sonra her bezeyi biraz un serperek yemek tabağından biraz daha büyük olacak şekilde oklava ile açalım ,bir yemek kaşığı zeytinyağ gezdirip gül börek sarar gibi saralım ve tekrar bu kez pasta tabağı büyüklünde açıp bir tepsiye alalım.Her bezeye aynı işlemi yapalım oluşan katmerleri teflon tavaya biraz (bir tatlı kaşığı kadar) sıvıyağ döküp iki tarafınıda pişirelim.Piştikten sonra isterseniz bir çay kaşığı kadar tereyağ üzerlerine sürebilirsiniz.Sıcak sıcak peynir ve zeytinle servis yapın.Afiyetolsun.

Yeşim'in Biberiyeli Tuzlu Kurabiyeleri (PDÇSE 22)

Blog arkadaşlarımdan tarifler denemeye bayılıyorum! Bu tariflere öyle çok güveniyorum ki, ilk denememde yaptıklarımı misafirlerimize ikram ediyorum ya da hediye olarak götürüyorum.. Sevgili Yeşim'in biberiyeli tuzlu kurabiye tarifi de bunlardan biri.. Yeşim'cim bu güzel tarif için tekrar teşekkür ediyorum..

23 Nisan'da eşimin yengesi bizi akşam yemeğine davet ettiğinde, okulun da tatil olmasını fırsat bilerek, hazır bir şeyler almaktansa kendim yapmayı tercih ettim ve Yeşim'in kurabiyelerini pişirip paketledim..


PDÇSE 22'nin evsahibesi Fatoş'a yolladığım bu kurabiyelerin malzemelerine göz attığınızda yağ miktarının biraz fazla olduğunu göreceksiniz, fakat elde ettiğiniz yumuşacık hamur karışımı çok lezzetli kurabiyelere dönüşüyor.. Sevgili Ayşe Yenge de öyle düşünmüş olmalı ki tarifi isteyerek beni onore etti! Hiçbir değişiklik yapmadan malzeme listesini aktarıyorum:

Malzemeler:
250 gr. tereyağı
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
4 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
1 çorba kaşığı sirke
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
1 yumurta akı (sarısı üzerine)
1 çay bardağı biberiye

Derin bir kabın içine tereyağını küp küp doğradıktan sonra birlikte elenmiş un ve kabartma tozunu ekleyin ve karıştırın. Tüm malzemeyi iyice yoğurduktan sonra 1 saat buzdolabında dinlendirin. Dolaptan çıkarınca 10 dakika bekeltin ve 1 cm. kalınlığında açın. Kurabiye kalıplarıyla kesin. Üzerine yumurta sarısı sürün ve biberiye serpin. Önceden ısıtılmış 180' fırında kurabiyelerin üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun!

Not: Ayşe Yenge'nin bizim için hazırladığı enfes yemeklerin tarifini alır almaz sizlerle de paylaşacağım..

ZEYTİNYAĞLI LAHANA DOLMASI PDÇS # 22

Sevgili Fatoş etkiliğe davet etmiş.Ç ok tşk ederim.Kolay gelsin.Malzemeler:1 orta boy lahana3 su bardağı pirinç1 su bardağı zeytinyağ1 su bardağı su1 demet maydanoz4 soğan3 domates1 limon suyu1 yemek kaşığı çam fıstığı1 yemek kaşığı kuş üzümü1 tatlı kaşığı şeker1 tatlı kaşığı tuzKarabiber, naneLahananın dış yaprakları kaynar tuzlu suda haşlanır.İnce doğranmış soğan zeytinyağda hafif pembe

29 Nisan 2008 Salı

TEPSİ BÖREĞİ



Allahtan eskiden yapıp yazmadığım bir sürü şey var... Yoksa bu aralar yeni bir şeyler deneyecek vesile bulmakta zorlanıyorum...

Bu böreği de mart ayında lise arkadaşlarımla bizde toplandığımızda yapmıştım. Pratik ve kolay malzemeli bu böreği sanırım herkes biliyordur. Ama yine de arşivde bulunması adına ben de yazıyorum.

Malzemeler:

  • 5 adet yufka
  • 2 yumurta
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 çay kaşığı tuz
  • içi için peynir, maydanoz karışımı

Fırınımızı 180 derecede ısıtıyoruz.

Yumurta,süt,yağ,yoğurt ve tuzu bir kasede karıştırıyoruz. Koyu bir kıvamı varsa hafifçe su ekleyip sulandırıyoruz.

Fırın tepsimizi sıvıyağ ile iyice yağlayıp ilk yufkamızı kenarları tepsiden dışarı taşacak şekilde tepsiye seriyoruz. İlk kata hazırladığımız karışımdan döküp iyice yayıyoruz. İkinci yufkayı elimizle parçalayıp ilkinin üzerine döşüyoruz ve yine karışımdan döküyoruz. Üçüncü için de aynı işlemi tekrarlıyoruz. Üçüncü katın üzerine iç malzememizi (peynir-maydanoz) koyuyoruz. Dördüncü yufkayı da parçalayıp seriyor ve yine sıvı karışımdan heryere gelecek şekilde döküyoruz.Son olarak beşinci yufkayı parçalamadan böreğin tamamını kapatacak şekilde koyuyoruz ve ilk yufkanın tepsinin dışında kalan kenarlarını da böreğin üzerine topluyoruz. Böreği enine ve boyuna kare dilimler olacak şekilde dilimliyoruz. Kalan sıvı harcı böreğin heryerine gelecek şekilde paylaştırıp dilimlerin arasına da girmesini sağlamak için tepsiyi aşağı yukarı oynatıyoruz.

Sıcak fırında böreğin üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.

Afiyetle,

Kitap Oyunu!


"Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir." (
Marcel Proust, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde- YKY)


Sevgili Betül'ün beni davet ettiği "okuduğumuz, okuyor olduğumuz ve okuyacağımız kitaplar" konulu yeni oyun için kütüphanemi karıştırırken seçim yapmakta zorlandığımı farkettim ve benim için çok önemli olanlardan bahsetmeye karar verdim. Betül'cüğüm çok teşekkürler, tam benlik bir konu bu!

Yukarıdaki alıntı paragraf, Mayıs 2000'de (iyi ki kitaplarımın üzerine not alma alışkanlığım var) okumaya başlayıp yaz boyu elimden düşürmediğim ve pekçok satırını çizip kenarlarına notlar almış olduğum Proust'un dev yapıtı
Kayıp Zamanın İzinde'nin bir halkasından ve benim başucu kitaplarım arasında..

İkinci kitap, ilk olarak lise son sınıftayken okuduğum fakat üzerine kaç kere daha okuduğumu unuttuğum, her defasında da keşke Holden benim ağabeyim olsaydı dediğim,
Salinger'ın Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı (The Catcher In the Rye).


Son olarak da olmazsa olmaz
Goscinny'nin müthiş Pıtırcık serisi.. Pıtırcık'ın bir sonraki macerasını öyle çok merak ederdim ki, bir an önce elimdekini bitirip kırtasiyeye koşardım..

Ve sıradakiler:


Ben de bu oyuna sevgili
Ferah, Lady Koşan İstiridye, Tijen, Ayşe ve Elif'i davet ediyorum..

28 Nisan 2008 Pazartesi

NESKAFELİ ISLAK KEK


Bu keki yapalı bir hayli zaman oldu. Kalabalık bir ortamda ziyaretçilere ikram edilmek üzere 30x40 dikdörtgen tepside pişirmiştim.

Ölçüleri yarı yarıya indirip ufak bir tepsi ya da kalıpta pişirmeniz mümkün.
  • 9 yumurta (küçültürken 4 yumurta kullanılabilir)
  • 3 su bardağı toz şeker
  • 50 gr toz kakao
  • 2 paket vanilya
  • 4 su bardağı un ( birden koymamakta fayda var, markaya, ısıya göre değişebilir, az gelirse eklenebilir)
  • 1,5 su bardağı sıvı yağ
  • 1 tatlı kaşığı ovalet* ( konmasa da olur)
  • 1 su bardağı damla çikolata
  • Sağolsun bir şey yazmayı unuttum galiba dediğim şeyi Adaşım bana söyledi... Gerçekten özür dilerim :( 2 paket de kabartma tozu olması lazımdı !!
  • 1,5 fincan az şekerli neskafe


Yumurta ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpıyoruz. Ovaleti de ilave edip çırpmaya devam ediyoruz. Sıvıyağı ilave ediyoruz.Un,vanilya ve kakaoyu da koyup kısa bir süre daha çırpıyoruz.Son olarak damla çikolataları ekleyip bir kaşık yardımı ile karıştırıyoruz.

Tepsimizi (ya da kalıbımızı) margarinle iyice yağlıyoruz. Ben sadece kenarlarını yağlayıp alt kısmına yağlı kağıt serdim. Kek karışımımızı tepsiye döküp önceden 180 derece ısıttığımız fırında yaklaşık 45-50 dk kadar pişiriyoruz. Kürdan ile kekin pişip pişmediğini kontrol edip pişmediyse bir süre daha fırında tutuyoruz.

Keki fırından çıkartıp bir çatalla bir kaç yerinden deliyoruz.Neskafeyi hazırlayıp kekimizin üzerine döküyoruz ve çekmesini bekliyoruz.

Kekimizi soğuyunca tepsiden dilimleyip çıkartıyoruz.

Güneşli ve sıcak günlerin ardından geri gelen böyle soğuk bir günde evde oturup çay ile birlikte ne güzel giderdi diye düşündüm tarifi yazarken... Hakikaten şimdi evde olmak vardı...

Afiyetle,

27 Nisan 2008 Pazar

Peynirli Milföy Böreği ve Karaköylü Talaş Böreği (YE#33)


Çalıştığım için zaman benim için çok değerli.. Milföy de oldukça pratik ve lezzetli olduğundan dondurucumdan hiç eksik olmuyor. Sevgili Özlem'in evsahibeliğini yaptığı YE #33 Börek etlinliğine de iki farklı milföy böreği ile katılıyorum. Özlem'cim kolay gelsin..

İlk tarif geçen cumartesi canım acilen atıştıracak birşeyler çektiğinde aklıma buzluktaki milföylerin gelmesiyle, işleri hızlandırmak için harç olarak beyaz peynir kullandığım milföy börekleri..

Peynirli milföy böreği için gerekli malzemeler:
12 adet milföy

200 gr. beyaz peynir
1 yumurta sarısı

kekik


Milföylerin oda sıcaklığına gelmesini beklerken peynirleri ufalayıp üzerlerine kekik serpin. Yumuşayan milföy yapraklarını avcunuzun içine alıp hafifçe boru şeklinde kıvırın ve içine harç koyun. Hamurun kenarlarını bastırarak yapışmasını sağlayın ki peynirler dışarı taşmasın. Yağlı kağıt serili fırın tepsisine milföyleri dizip üzerlerine yumurta sarısı sürün. 175' fırında milföylerin üzerleri kızarana kadar pişirin.



İkinci tarif ise haftasonu gelen misafirlerimiz için ilk kez yaptığım Sahrap Soysal'ın Karaköylü Talaş Böreği..

Malzemeler:
8 adet milföy
250 gr. kıyma (orjinal tarif kuzu etini de bir alternatif olarak sunuyor)
2 tatlı kaşığı tereyağ (ben kullanmadım)
1 ufak boy kuru soğan
1 su bardağı garnitür konserve (ben Superfresh kullandım)
1'er çay kaşığı tuz ve karabiber
1/2 demet dereotu (ben kullanmadım)
1 yumurta sarısı
1 yemek kaşığı susam

Milföylerin yumuşamasını beklerken iç harcı hazırlayın. Bunun için kıyma ve soğanı iyice kavurun, tuz-karabiber ekleyin. Garnitürü de ilave ettikten sonra bir iki kez karıştırın ve harcın soğumasını bekleyin (annemin tavsiyesi). Milföy hamurlarının ortasına harçtan koyup dört kenarı da altta birleştirip kare şekli verin. (Orjinal tarifte hamur üçgen kapatılmıştı). Üzerlerine yumurta sarısı sürüp susam serpin ve önceden 175' de ısıtılmış fırında 30-35 dk. pişirin.

Afiyet olsun!

26 Nisan 2008 Cumartesi

KABAK TATLISI(BAL KABAĞI)

Malzemeler:2 kg balkabağıYarım çay bardağı su1 kg. toz şekerKabakların kabuklarını soyup dilimliyoruz eğer bütün aldıysanız. Ama artık pazarlarda ve marketlerde dilimlenmiş hazır olarak satılıyor. Derin bir tencereye koyup üzerine şekeri serpiyoruz. Suyunu da ilave edip orta hararetli ateşte kabaklar yumuşayana kadar pişiriyoruz. Aslıda normalde su koymuyorum ama size gereke bileceğini düşünüm

MİNİK KÖSTEBEK PASTALAR


Her yaptığımda sevilerek yeniyor hatta kapışılıyor desem yeridir yine aynı şey oldu bu fotoğrafı çekmem zor beklendi.Kek yapmakla uğraşmadan hazır pastabanla yaptım tam 14 adet köstebek pastacık oldu.Sevgili fatoştuncay'ın ev sahipliğini yaptığı P.D.Ç.S.E 22 'yede gelsin bu tarifim kendisine kolaylıklar dilerim.

MALZEMELER:

1 adet hazır pastaban (kakaolu)
1/2 su bardağı süt
1 tatlıkaşığı nescafe
1 paket vanilya
1 poşet kremşanti
biraz damla çikolata
üzeri için toz antepfıstığı
küçük pasta kağıtları

YAPILIŞI:

Hazır kekden su bardağı ile bastırarak yuvarlaklarlar çıkarın.14 -15 adet çıkması gerek.Her yuvarlak keki pasta kağıtlarına koyup bir tepsiye dizin.Bir cezvede yarım su bardağı süt , bir paket vanilya ve bir tatlı kaşığı nescafeyi karıştırarark ılıştırın ılık karışımla kekleri biraz ıslatın ve damla çikolata serpin.Diğer tarafta bir su bardağı süt ile krem şantiyi çırpın ister kaşık kaşık ister sıkma tormasıyla keklere kremşanti koyun.Kesilmiş keklerden artan parçaları blenderdan çekip toz haline getirin.Bu çekilmiş kek tozları ile pastacıkların üzerini kapatın en üste antepfıstığı serpip servis yapın.Servisten bir gün önce yapılırsa daha güzel oluyor.Afiyetolsun.

24 Nisan 2008 Perşembe

ÇİKOLATALI TOP KEK



Bu nefissss topkekleri canım ablacığıma çaya giderken yaptım.
Pamuk gibi oldu, kesinlikle tavsiye ederim.
Sıcak sıcakta soğuk soğukta nefis oluyor:)




MALZEMELER:

3 adet yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı süt
1/2 su bardağı sıvıyağ
3 çorba kaşığı tepeleme nestle kakao
1,5 su bardağı elenmiş un
1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya
Damla çikolata


Yapılışı:

Yumurtaları ve şekeri köpük köpük olana kadar çırpalım.

Yağımızı ve sütümüzü ilave edip tekrar karıştıralım.

Diğer malzemeleri de ilave edip karıştıralım.

Muffin kalıplarımızın yarısından fazlası dolacak şekilde doldurup,

önceden ısıtılmış fırında 15-20 dakika kadar pişirelim.



AFİYETLER OLSUN.

SEVGİLER,ÖPÜCÜKLER
















Kereviz Salatası


Kerevizin en çok içeriğindeki sedanonik anhidrit , sedanolin , limonen , palmitik asid ve gayakol gibi maddeler sayesinde zihinsel yorgunluğun giderilmesine iyi geldiği [...] B vitamini, demir ve kireç içeren kerevizin, unutkanlığı ve sinir yorgunluğunu giderdiğini bildirildi.

(Kaynak için buraya tıklayabilirsiniz.)


Annemin, özellikle et yemeklerinin yanında servis ettiği ve benim de çok severek yaptığım bir salata kereviz salatası.. Çiğden yapılmasına rağmen hiçbir şekilde kereviz tadı barındırmadığı için bu sebzeyi yemeyenlerin bile seveceği bir salata olduğuna eminim..

Yaygın tariften farklı olarak, annemden öğrendiğim şekliyle kıvamı artırmak için salatanın içine ufalanmış bayat ekmek de ekliyorum..

Gelelim tarife;


Malzemeler:
2 orta boy kereviz

1/2 limon suyu

3 çorba kaşığı ufalanmış bayat ekmek

2 çorba kaşığı mayonez

4 çorba kaşığı yoğurt

2 diş sarımsak

1 avuç iri ufalanmış ceviz (bir kısmı üzerini süslemek için)
pul biber (süslemek için)


Kerevizlerin kabuklarını soyup sudan geçirin. Kararmalarını önlemek için limon suyu sıktığınız derin bir kaba kerevizleri rendeleyin. (Daha pratik olsa da kerevizleri rondodan geçirmeyin, elde rendeleyin, sonuç çok daha güzel oluyor.) Kalan malzemeyi de ekleyip harmanlayın. Hem sağlık hem de lezzet açısından ben yoğurt miktarını mayonezden daha fazla tutuyorum, siz arzunuza göre miktarlarda değişiklik yapabilirsiniz. Üzerini ceviz ve pul biberle süsleyin.


Afiyet olsun!

İTALYANCA "BRUSCHETTA" BAŞKADIR


Ekmek makinamla aram son derece sıcak :) Makinayı alınca insan yemekten kendini alamaz diyenlere inat, az yiyoruz ! Bu da kendi cephemizde sanırım bir başarı örneği. 700 gr'lık bir ekmek aşağı yukarı günde 2 öğünden 3-4 gün gidiyor.Bugüne kadar ekmek makinasının kutusundan çıkan kitapçıktan tüm tarifleri ve Söke'nin tüm mikslerini denedim.Çoğu arkadaşım makinanın kitapçığındaki tarifleri pek güzel bulmamasına rağmen biz onların da tadını beğendik. Söke'nin karışımları daha güzel tabii ama onları da Engin sevmedi. Söke'nin karışımları ağırlıklı olarak esmer ekmek olduğu için sanırım onları pek tutmadı.Bizimkisi geleneksel olarak ekmeği beyaz sevenlerden :)


Ekmek evden su damacanadan geçen günlerimizde kahvaltı ortamlarına renk katma çabamız son sürat devam ediyor.


Pratik tabak sunumlu bir pazar kahvaltısı hazırlamam icabettiğinde 3. gününü geçirmekte olan Söke Köy Ekmeği karışımı ile hazırladığım ekmekciklerimi değerlendirme amaçlı bir girişimde bulundum. Özellikle kulakları çınlasın Cemo'cuğum Sevgim ve ben ders çalışırken çok yapardı bize... "Size ekmeğin üzerinde kaşar eriteyim mi?" sorardı hep tatlı kadın Cemo...


Nedir bu Bruschetta ?


İtalyan mutfağında 15. yy'dan beri yapılmakta olan, önce sadece sarımsak ve zeytinyağı sürülerek başlanıp sonra peynir çeşitleri, sebzeler, domates hatta et çeşitleri de ilave edilerek kendi çapında zengin alternatifleri ile anılan "Bruschetta" (brusketta) davet menülerinizde güzel ve şık bir başlangıç tabağı , kahvaltılarınızda da doyurucu ve lezzetli bir ikram olabilir.


Wikipedia'cılık da oynadık ... O da bitti... Mevzu yapılışa geldi dayandı ..


Efendim önce bir ekmek makinası almanız gerekiyor ... Aldığınız ekmek makinasında Söke Köy Ekmeği karışımı pişirmeniz gerekiyor. Yaklaşık 3 saatin dolmasını bekliyorsunuz ki ekmeğiniz hazır olsun....


Yok yok yok ... Bunlar tabii ki şart değil... Tercihen , değerlendirme vakti gelmiş bayat her türlü ekmeği bu aşamada kullanıma açabilirsiniz. Üst paragraftaki benim kendi aşamam.. O nedenle biz ekmek aşamasının sonrasından mevzuya girelim.


Esasen orjinal brucshettalarda ekmek öncelikle fırında ya da ekmek kızartma makinasında kızartılıyor ve diğer malzemeler sadece hazırlanıp üzerine konuyor ama yemekseçerler kralı Engin'in öyle yememe riskini göze alarak ben tüm malzemeyle fırında pişirdim.
Ve sonuç ... yedi ... bir şey daha yedi ... yaşasın ! Haaa arada peynirleri ayıklama çabası gözümden kaçmadı ama olsun... Yüzde 80'lerde başarılı bir tecrübeydi.


Malzemeler:


  • Orta kalınlıkta dilimlenmiş ekmekler (vereceğim malzeme 10-12 adet için uygun olacaktır)

  • 1 çorba kasesi kadar ufalanmış beyaz peynir

  • ince kıyılmış maydanoz

  • 1 adet yumurta

  • tuz, kırmızı biber, kekik

  • zeytinyağ

Peynir, maydanoz, yumurta ve baharatları bir kasede karıştırıyoruz. Ekmek dilimlerimizi fırın tepsimize diziyoruz ve üzerlerine bir fırça ya da bir çay kaşığı ile zeytinyağ sürüyoruz ve hazırladığımız malzemeden koyuyoruz.


Önceden ısıttığımız fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.


Afiyetle,

22 Nisan 2008 Salı

LİMONLU TART


Bu tartı kardeşim yaptı kendisi ekşi( limonlu) tatları çok sever,aslında tart öyle fazla ekşide olmuyor tadı tam kıvamındaydı harika oldu bizde çok sevdik.Ellerine sağlık kardeşim.

MALZEMELER:

1 paket hazır tart un
2 yumurta
1 yemek kaşığı tereyağ

KREMASI İÇİN :

3 çorba kaşığı buğday nişastası
1 su bardağı su
1/2 su bardağı şeker
1/2 su badağından biraz az limon suyu
2 yumurta sarısı
1 yemek kaşığı tereyağ

YAPILIŞI:

Tart unu üzerindeki tarife göre 2 yumurta ve tereyağ ilavesi ile hazırlayıp yağlanmış tart kalıbında önceden ısıtılmış (170 derecede) fırında pişirin.Diğer tarafta kremayı hazırlayın.
Bir tencereye su , nişasta,şeker ,limon suyu'nu koyup pişirin,altını kapatıp yumurta sarısı ve tereyağ ekleyip blenderdan prüzsüz olması için geçirin.Tartınızın üstüne döküp bir kaşıkla düzleyip limon dilimleri ile süsleyin.Afiyetolsun.

Fırında Sebzeli Tavuk ve Mısırlı Kıvırcık Salata

Önceki yazımın konusu olan fırında sebzeli tavuk ve mısırlı kıvırcık salata hazırlaması kolay, yemesi keyifli bir menü oldu bizim için. Markette bulamadığım için tavuğu fırın poşetinde pişirme hayallerim suya düşünce, büyük boy İkea servis tabağımı kullandım. Gelelim tavuğun tarifine;

Malzemeler:

4 adet kalça şiş (göğüs etinden daha lezzetli olduğunu düşünüyoruz, siz dilerseniz göğüs eti kullanabilirsiniz)
3 çorba kaşığı dondurulmuş bezelye ve havuç garnitürü (ben Superfresh kullandım ama dilerseniz taze olarak da kullanabilirsiniz)
2 çorba kaşığı domates salçası

1 adet domates

2 adet patates

1 adet sivribiber
1 çorba kaşığı zeytinyağı

3 çorba kaşığı su

tuz
karabiber


Yıkadığınız tavukları fırın kabına yerleştirin ve patatesleri dilimleyerek ekleyin. Üzerlerine bezelye ve havuçları koyun. Sivribiberi ve domatesi de doğrayıp ilave edin. Salçayı su ve zeytinyağı ekleyerek inceltip, orta ateşte 3-4 dk. pişirin. Tavukların üzerine bu sosu gezdirin, tuz ve karabiberi de ekleyip üzerini folyoyla kaplayın. 175' fırında yaklaşık 35 dk. pişirin. Bu süre sonunda arzu ederseniz folyoyu çıkarıp fırını ızgara konumuna getirebilir ve tavukların üzerlerini kızartabilirsiniz.


Mısırlı kıvırcık salata içinse yıkayıp doğradığınız kıvırcıkları salata kasesine alıp üzerine mısır, taze nane, kekik, tuz, zeytinyağı ve limon eklemeniz yeterli olacaktır.

Afiyet olsun!
Yoros Kalesi'nden Sarıyer manzarası

21 Nisan 2008 Pazartesi

Fırında Sebzeli Tavuk ve Oyun!

Sevgili Pelin'in beni davet ettiği yeni oyunda blogumuzun temasına uygun yolla mutluluğu anlatıyoruz. Pelin'cim davetin için çok teşekkür ederim; ben de Emel, Müjgan ve Ayşe'yi bu oyuna davet ediyorum..

Gelelim benim için mutluluğun tarifine.. Çok erken bir saatte uyanıp ani bir kararla Çengelköy Çınaraltı'nda kahvaltıyla başlayıp, rotamızı Anadolu Kavağı'na çevirdiğimiz, Yoros Kalesi başta olmak üzere nefis manzaraların tadını çıkardığımız ve dönüşte balkonumuza çiçekler aldığımız mükemmel bir pazar gününün ardından büyük bir heves ve mutlulukla mutfağa girip, eşimin hafif bir akşam yemeği ricası üzerine hazırladığım fırında sebzeli tavuk ve mısırlı kıvırcık salata..


Kendinizi yaz tatilinde hissetmek ve şehrin stresinden uzaklaşmak isterseniz mutlaka bu yerleri görmelisiniz.
Anadolu Kavağı / Sahildeki evler
(Balkondaki teyze o kadar tatlıydı ki, fotoğraf çektiğimizi görüp bize el salladı..)


Cenevizliler devrinden kalma Yoros Kalesi'nden Boğaz'ın Karadeniz'e açılan kapısı

Not: Tavuğun tarifi ve pazar günüyle ilgili fotoğraflar bir sonraki yazımın konusu olacak..

TARÇINLI KURABİYE

Buluşmayla ilgili yorumları okudumda öncelikle bu konuya açıklık getireyim dedim.Buluşma yerimiz anadolu yakasında çok güzel bir cafeydi,daha önce ben iki kez gitmiştim.Sevgili zeyneple orada buluşmaya karar verdik hem de karşıdan gelecek olanlarada fazla uzak olmasın diye düşünmüştük fakat bu konu hiç aklıma gelmedi cafe bir üniversiteye bağlıymış o yüzden türbanlıları almıyorlarmış.Bir cafe ,restorantta böyle bir uygulamayı ilk kez gördüm.(bakalım daha neler göreceğiz)Biz orada yemek yedikten sonra türbanlı arkadaşlar gelince yakında başka bir mekana gidip güne orada devam ettik.Bir dahaki buluşmamızda bu konuyu göz önüne alıp öyle yer ayarlayacağız.bu da bir tecrübe oldu.Geçelim kurabiyelerimize bunları yeşil kivide görmüştüm yapayım dedim meyerse bunlar çok kabarıyormuş serçe parmak kalınlığında yapmak gerekiyormuş ben kalın yapmışım kabarıncada böyle oldular siz siz olun ince yapın.Fakat tadı harika oldu ,bundan sonra sıksık yapacağım tariflerim arasına girdi bile biz bayıldık umarım sizde seversiniz

MALZEMELER:

1/2 paket oda ısısında margarin

2 adet yumurta

1 kahve fincanı şeker

1 paket vanılya

1 paket kabartma tozu

1 tepeleme tatlı kaşığı tarçın

1 su bardağı çekilmiş fındık

2 kahve fincanı sıvıyağ

aldığı kadar un

üzeri için pudra şekeri

YAPILIŞI:

Pudra şekeri hariç tüm malzemeleri yoğurup kulak memesi kıvamında bir hamur yapın ,hamuru 15 dakika dinlendirin.Ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizle uzun rulo yapın ve yarım ay şeklinde tepsiye koyun.Kalınlığı serçe parmak kalınlığında olsun.Önceden ısıtılmış (170 derecede) fırında pişirin ve pudra şekerine bulayıp servis yapın.Afiyet şeker olsun kilo olmasın:):)

20 Nisan 2008 Pazar

MERCİMEKLİ BÖREK


Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi konuklarım için ne hazırlasam diye düşünürken bloglar arasında okuduğum bir tarif aklıma geldi ve uygulamaya karar verdim.


Sonuçtan çok memnun kaldığım, yiyen herkesin tadını çok beğendiği bir börek oldu gerçekten de..

Malzemeler:

  • 20 adet milföy hamuru

  • 1 kase mercimek

  • 1 orta boy soğan

  • kırmızı biber, karabiber, tuz

  • 2 yumurtanın sarısı


    • Öncelikle mercimeği yaklaşık 20 dk kadar haşlıyoruz. Pişen mercimeğin suyunu süzüyoruz. Soğanı ince yemeklik şekilde doğrayıp , 2-3 yemek kaşığı sıvıyağda iyice yumuşayıncaya kadar kavuruyoruz. Pişen soğanlara mercimeği ilave edip birlikte kavurmaya devam ediyoruz. Baharatını ekleyip ocağın altını kapatıyoruz.



      Milföy hamurlarının ortasına hazırladığımız malzemeden koyup kenarlarından 4-5 şerit olacak şekilde hafifçe kesiyoruz. Kestiğimiz şeritlerden en baştakini ve en sondakini ortada mercimeklerin çevresinde birleştirip diğerlerini malzemenin üzerinde birleştiriyoruz.



      Hazırladığımız börekleri yağlanmış fırın tepsisine ya da yağlı kağıt üzerine dizip üzerlerine yumurta sarısı sürüyoruz.



      180 derecede sıcak fırında böreklerin üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.



      Afiyetle,

      BİR BULUŞMANIN ARDINDAN

      Nihayet dün bir buluşma daha gerçekleştirdik.Zeynep le buluşmamızı duyurmuştuk isteyen bize katılsın demiştik sihirli kepçe ,gelini ,eyvah gönül,didem ,özlem, betül ,zeytintanesi ve anne peri ve ilker bize katıldılar,heeepsine geldikleri için teşekkür ediyorum .Önce buluşma yerinde yemek yedik daha sonra hiiçççç aklımıza gelmeyen bir şey başımıza geldi türbanlı arkadaşları restoranta almadıkları için mekan değiştirip güne devam ettik,herşeye rağmen yinede güzeldi tanıştık, kaynaştık ,fotoğraflar çektik, gülüştük ,çocuğunu bırakıp gelemeyenler de oldu ama geçen buluşmaya göre sayımız arttı 11 kişiydik.Bir buluşmayıda böylece bitirdik bir dahaki buluşmada görüşmek üzereeeee

      19 Nisan 2008 Cumartesi

      ALİNAZİK

      Malzemeler:*750 gr orta yağlı bir kere çekilmiş kıyma*4 orta boy patlıcan*1 soğan*3 sivribiber*1 tahta kaşığı margarin yada 1 çay bardağı sıvıyağ*4-5 diş sarımsak*500 gr yoğurt*4-5 dal maydanoz*Tuz, kırmızıpulbiber,karabiberPatlıcanları közleyin ve kabuklarını soyup kıyalım. Sivribiberve soğanı temizleyip ince doğrayalım. Maydanozu yaprak yaprak ayırıp yıkayıp ,süzelim.Bir tavada sadeyağı eritip

      18 Nisan 2008 Cuma

      Dereotlu Kek

      Isınan havalar yaz saati uygulamasıyla beraber daha geç kararıyor. Buna bir de bahar habercisi çiçeklerin renk cümbüşleri eklenince değmeyin keyfime.. İşte bu keyfin verdiği hafiflik ve enerji sayesinde sonunda spora başladık. Meğer ne çok ihtiyacımız varmış..

      Sporla yaktığımız enerjiyi geri almak ve evde atıştırmalık bir şeyler bulundurmak için de arada kek börek yapıyorum.. Bu maceralarımdan biri de geçen hafta eşimin iş yerindeki arkadaşlarına götürmek için yapmamı rica ettiği dereoutlu peynirli kekti. Bütün gün meraklı bekleyişimden sonra, eşim yüzümü güldüren yorumlarla eve döndü..


      Malzemeler:
      1/2 su bardağı sıvı yağ

      1,5 su bardağı yoğurt

      3.5 su bardağı un
      1 paket kabartma tozu

      1 demet dereotu

      200 gr. beyaz peynir

      3 yumurta sarısı (biri üzerine sürülecek)


      Yağ, yoğurt, yumurta sarısını mikserle çırpın. Elekten geçirdiğiniz un ve kabartma tozunu da ilave edip çırpmaya devam edin. Yumuşak bir hamur kıvamına geldiğinde çatalla ufaladığınız peyniri ve ince ince kestiğiniz dereotunu hamura ekleyip tahta bir kaşıkla birkaç kez karıştırın. Hamuru hafif yağlanmış kek kalıbına dökün. Ben bu kek için görünümü daha şık olduğundan baton kek kalıbı kullanıyorum.. Hamuru kalıba aldıktan sonra üzerine bir yumurta sarısı sürün. Önceden ısıtılmış 175' fırında pişirin.

      Afiyet olsun!

      Not:
      Ayrıca bu keki, çok sevdiğini bildiğim canımaplam Çiğdem'e gönderiyorum! Üniversitede sınavlara hazırlanırken bize, okuduğumuz romanlardan daha çok destek veren şeylerden biri de dereotu ve peynirin buluştuğu bu kekti..

      17 Nisan 2008 Perşembe

      MISIRLI SEMİZOTU SALATASI


      MALZEMELER:

      1 demet semizotu
      1 kutu konserve mısır
      2-3 kaşık yoğurt
      2-3 kaşık mayonez
      2 diş sarımsak
      tuz
      kırmızıpulbiber

      YAPILIŞI:

      Semizotunu yıkayıp süzüp elimizle yaprak yaprak doğrayalım.Bir kasede yoğurt ve mayonezi iyice karıştırıp semizotuna katalım.Mısır ,tuz ve kırmızıpulbiber ekleyip sarımsakları doğrayıp hepsini bir kaşıkla karıştırıp servis tabağına alalım.Afiyetolsun.

      Seval'in Tartöletleri


      Cumartesi akşamı çayın yanına denediğim tariflerden biri de tartöletti. İlk defa yaptığım tartöletlerin hamur tarifini sevgili Seval'den aldım. Evde dolgu kreması olduğundan muhallebi tarifini kullanmadım ve tartöletleri dondurucuda yazdan kalma vişnelerle süsledim.. Sonuçta ortaya Seval'inkiler kadar muntazam olmayan fakat çok lezzetli tartöletler çıktı :) Teşekkürler Seval'cim..

      Seval'in tartölet hamuru malzemeleri:

      *1 yumurta
      *50 gr tereyagi
      *1 cay kasigi kabartma tozu
      *1 cay bardagi pudra sekeri
      *yeterince un

      Üzeri için:
      vanilyalı dolgu kreması
      vişne

      Hamur malzemelerini yumuşak bir kıvama gelinceye kadar yoğurun. Hafifçe yağladığınız muffin kalıplarının içine hamuru paylaştırın ve kenarlarını yüksek tutarak yerleştirin. Kabarmaması için çatalla birkaç yerini delin ve ortasını kaplayacak kadar yuvarlak yağlı kağıtlar kesip yerleştirin. Kağıtların üzerine de ağırlık yapması için 2-3 adet nohut koyun. 160' fırında 15 dk. pişirdikten sonra kağıtları ve nohutları alıp 10 dk. daha fırınlayın. Bana tartöletlerin kenarları çok sert gelmişti, fakat Seval dinlendikten sonra yumuşayacaklarını söyledi, haklıydı da..

      Tartöletleri soğumaya bırakın. Üzerindeki tarife göre dolgu kremasını hazırlayın ve tartölerin üzerine paylaştırın. Vişne ya da arzu ettiğiniz bir meyva ile süsleyin.

      Afiyet olsun!

      16 Nisan 2008 Çarşamba

      YOĞURTLU PATATES SALATASI


      Salı akşamı İtalya'da yaşadığı için uzun zamandır görmediğimiz ve kısa bir tatil için Türkiye'ye gelen Aynur Ablacığımın şerefine bizde toplandık.

      Pazartesi günü kararlaştırdığımız bu organizasyon için, pazartesi akşamı pratik bir kaç şey belirledim ve hazırladım.

      Annemden peynirli poğaça yapmasını rica ettim.

      Women's Weekly serisinin "Muffins" dergisinden bir muffin seçip onu pişirdim... (Tarifini yayınlıyor olacağım)

      Buzluğumda ne olur ne olmaz diye tuttuğum Sable Hamuru ile küçük bademli kurabiyeler pişirdim...

      Lezzetli bir sonuç elde ettiğim "Mercimekli Börek" denemesini yaptım... (Bu böreği sanırım sık sık yapacağım!Tarifi çok yakında...)






      Salata olarak ne yapsam diye düşünürken uzun zamandır yapmadığımı farkettiğim yoğurtlu patates salatasında karar kıldım...

      Bu salata hem malzemelerinin pratikliği hem de lezzeti ile yiyenlerden hem tam not alıyor. Denemenizi tavsiye ediyorum.. Acemi Mutfak Şeflerinin de severek yapacağı bir tarif olduğunu belirtmek isterim ....

      Malzemeler:
      • 5 adet orta boy patates
      • 2 adet salatalık
      • ince kıyılmış dereotu
      • 1 büyük kase yoğurt
      • 3-4 diş sarımsak
      • 1 yemek kaşığı mayonez (arzuya göre)
      • tuz

      Patatesleri haşlıyoruz. Soğuduktan sonra çatalla iyice eziyoruz. Salatalıkları rendeleyip suyunu sıkıyoruz. (Sulu kalmaması önemli) Sarımsakları dövüp yoğurtla karıştıyoruz. Tüm malzemeyi derin bir kasede karıştırıp servis ediyoruz.

      Afiyetle,


      15 Nisan 2008 Salı

      Lulu'nun Portakallı Kurabiyeleri








      Bu nefisss kurabiyelerin tarifi sevgili Luluşkomdan:)
      msn'de laflıyorduk,kurabiye yapmam lazım dedim derdemez bu tarifi gönderdi bana,bende hemen kaptım oğlumu doğruuuuu mutfak,verdim emre'nin eline bütün kapkaçak ne varsa...o müzisyen kişiliğini ön plana çıkarırken ben bu güzel kurabiyeleri sevgili eşim fuarda yesin diye pişirdim:) Günün sonunda oğlum bir sürü beste yaptı,eşimin harika kurabiyeleri oldu, benimde davul gibi koskocamaaaannn ve çok ağrıyan bir başım oldu:)


      artık mutfağa girmek çok zor geliyor...ah şu oğlum biraz uyumayı sevse ne iyi olurdu:)

      Gelelim güpgüzel kurabiyelerimizeeee, aslında bu kurabiyeler daha önce verdiğim portakallı kurabiyelerle kardeş sayılır,ek olarak sadece fındık var bunda...

      ama özel olan tarafı luluşumun kurabiyeleri olmaları:)

      Teşekkür ederim fıstığım...

      Malzemeler:


      1su bardağı nişasta

      1su bardağı pudra şekeri

      3su bardağı un

      1portakal kabuğu rendesi

      1/2 portakalın suyu

      1 paket kabartma tozu

      1 paket yumuşamış margarin

      1/2 su bardağı toz fındık

      Yapılışı:

      Bütüüüün malzemeleri genişçe bir kapta iyice yoğuruyoruz,

      dilediğimiz şekli verip önceden ısıtılmış fırında 160 derecede 10-15 dakika kadar pişiriyoruz.


      Afiyetler Olsun...









      Sevgiler , öpücükler

      Nino'nun Truffları (PDÇSE 21)


      Sonunda ben de dayanamadım ve truff yaptım!

      Cumartesi akşamı annemler ve kayınvalidemler çaya geldiler. Neler hazırlayacağımı düşünürken aklıma hiç denemediğim ve son zamanlarda bloglarda sıkça gördüğüm trufflar geldi. Tereddüt etmeden sevgili Nino'nun tarifini denemeye karar verdim. Çok doğru bir karar vermiş olmalıyım ki herkes bu nefis tadı çok beğendi. Teşekkürler Nihan'cım! Orjinal tarif için buraya tıklayabilirsiniz, ben ufak tefek değişiklikler yaptım. Bu tarifle sevgili Nigar'ın ev sahibeliğini yaptığı PDÇSE 21'e katılıyorum. Kolay gelsin Nigar'cım..


      Malzemeler:
      1 paket kakaolu Dankek
      1 paket hazır krema
      100 gr. sütlü çikolata (ben Milka kullandım)
      100 gr. bitter çikolata
      iri dövülmüş ceviz (göz kararı)
      hindistan cevizi, pasta süsü, Nesquik (üzerini süslemek için)
      ufak boy pasta kapsülleri (truffları yerleştirmek için)


      Kremayı tencerede kaynatıp ocaktan alın. İçine çikolataları atın ve karıştırarak erimelerini sağlayın. Cevizi ve ufak parçalara böldüğünüz keki tencereye ekleyin ve karıştırın. Yaklaşık 2 saat soğumaya bırakın. Bu aşamadan sonra tencereyi yaklaşık 2 saat buzdolabında beklettim. Karışım dolapta soğurken truffları süslemek için kullanacağınız malzemeleri kaselerin içine alın. Karışım soğuduğunda ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizde yuvarlayın ve süsleme malzemelerine batırıp pasta kapsüllerine yerleştirin. Vaktim olmadığından truffları bir gece bekletemedim, tekrar dolaba koyup 5-6 saat soğuttum.

      Afiyet olsun!

      Not: Bu çay menümden bir sonraki tarif sevgili Seval'in tartöletleri olacak..

      14 Nisan 2008 Pazartesi

      SÜPRİZ TOPLAR VE SOBE

      Bu toplar çikolata sevenler için gelsin ayrıca sevgili nigar beni P.D.Ç.S.E 21 e davet etmiş onun içinde gelsin.Arkadaşıma daveti için teşekkür ederim.

      MALZEMELER:

      3 yaprak milföy
      1 paket çikolata
      2 yemek kaşığı pudraşekeri
      Kızartmak için sıvıyağ

      YAPILIŞI:

      Milföyleri buzluktan çıkarıp biraz yumuşamaları için beklettim ,yumuşayınca bıçakla dörde böldüm her parçanın içine biraz çikolata parçası koydum(ben ülker sütlü çikolata vadı onu koydum ama onun yerine damla çikolata top çikolatada olur) sonra elimle ağzını kapatıp avucumda yuvarlayıp top yaptım.Her parçayı aynı şekilde top yapınca (bir yaprak milföyden dört top olacak) tavada sıvıyağı kızdırdım topları altın sarısı olana kadar kızarttım bir peçetede birkaç saniye süzdürüp pudra şekerine buladım,ılık ılık yedim.Afiyetolsun.

      Sevgili arkadaşım tuğba beni sobelemiş işte cevaplarım canım;

      A : Allah ,ailem ,aşk
      B : Balıkesir (çocukluğum orada geçti)
      C : Camdan kar yağışını seyretmek
      Ç : Çilek
      D : Dua (onsuz olmaz)
      E : Evim
      F : Fotoğraf makinem
      G : Gezmek:):)
      Ğ : ????
      H : Halı silmek (hiç sevmem )
      I : Ihlara vadisi (çok güzeldi)
      İ : İşim
      J : Jelibon şeker (çocukken yerdim şimdi tiksiniyorum)
      K : Kardeşim (iyiki varsın)
      L : Lila rengi ni çok severim
      M : Mutfağım (orada olmayı seviyorum)
      N : Nane şekeri
      O : Okumak
      Ö : Ölüm (acı ama kaçınılmaz son)
      P : Pasta
      R : Rüya
      S : Sevmek ,sevilmek güzel duygular)
      Ş : Şifre (artık herşey şifreli her yanım şifre oldu:):))
      T : Tatlılar (ımmmmm bayılırım )
      U : Uyumak
      Ü : Üşümek (hiç sevmiyorum yaaaaa)
      V : Vedalaşmak
      Y : Yemek yapmak ve yemek :):):)
      Z : Zaman (su gibi akıp geçiyor)
      Bende sevgili melisa ve almulayı sobeliyorum.

      SEBZELİ & TERBİYELİ TAVUK PİRZOLA


      Ne zamandır ana yemek olarak herhangi bir tarif vermediğimi farkettim. Sevgili adaşım sayesinde Statcounter.com sitesine sardığımda farkettim ki Müge'nin de daha önce bahsettiği gibi genelde arama motorlarında en çok basit diyip yazmadığımız şeyler, akşam yemeğinde farklı olarak pişirilmek istenenler aranıyor.. Örneğin statcounter sitesine göre Yemekbahane'nin en popüler tarifi şu anda "Dalyan Köfte" ... Gerçekten bana çok ilginç geldi ...

      O zaman dedim ki kendime "Müge ! Biraz yemek konusunda da pişirdiklerini yazmalısın"


      Dün servisle eve dönerken ne yemek yapsam diye bir hayli düşündüm..İtiraf ediyorum uyumadığım 5-10 dk zarfında bir hayli düşündüm daha doğru bir ifade olacak :)

      Buzdolabındaki malzemeleri bir bir aklımdan geçirdim...

      Hmmm...Tavuk, havuç, dolmalık biber (yok ..Aylin'lerde cuma akşamı dolma yedik...birkaç gün sonra yaparım dolmayı) O zaman tavuk yapayım en iyisi dedim.. Aklımda sadece tavuğu hafifçe haşlamak ve sonrasında ya fırına vermek ya da yağsız tavada biraz tereyağ ile kızartmak vardı ama sonuç hiç düşündüklerimle alakalı olmadı..

      Belki bunu kuzu eti ile yapanlarınız vardır.Ben ilk kez tavuk ile denedim...Çıkan sonucu çok beğendim ve sizlerle paylaşmaya karar verdim..


      Malzemeler: (2 kişilik)


      • 4 adet tavuk pirzola (kalça şiş de güzel olabilir, göğüs hafif yavan kalır kanısındayım)

      • 2 adet orta boy patates

      • 1 adet havuç

      • iri kıyılmış maydanoz

      • 1/2 limon

      • 2 tatlı kaşığı un

      • 1 yumurtanın sarısı

      • 4 su bardağı su

      • tuz, karabiber

      Öncelikle 1 çay kaşığı tuz ilave ettiğimiz suda yaklaşık 15 dk kadar sadece tavukları haşlıyoruz. Patatesleri küp küp, havucu ince halkalar halinde doğruyoruz. Tavuklardan sonra sebzeleri de ekleyip 15 dk kadar da sebzelerin pişmesini bekliyoruz.


      Hem tavuk hem sebzeler pişince yemeğin terbiyesini hazırlıyoruz. Terbiyenin hazırlanışı:


      Un, limon ve yumurta sarısını bir kasede çırpıyoruz. Homojen bir kıvam alması için tavuk ve sebzelerin suyundan bir miktar ilave ediyoruz. Bu karışımı tel süzgeçten geçirerek yemeğimize döküyoruz ve karıştırıyoruz. Gerekiyorsa bir miktar daha tuz ilave ediyoruz ve karabiber ekiyoruz.Son olarak maydanozları ekliyoruz. Ocağın altını kısıp yemeği bir taşım kaynatıyoruz.


      Afiyetle,







      OKSİJENİ BOL BİR GÜN VE BALLI LOKMA TATLILARI

      Sanırım tüm İstanbul gibi soluğu sokakta aldık dün.. Arabanın derecesi 29'u gösteriyordu..Güneş yüzünü hep sakladı ama hava son derece sıcaktı dün İstanbul'da.


      Bir haftadır program halinde olan kalabalık bir kitle olarak Riva'da bulduk kendimizi.. Sadece kuş sesi , arı sesi ve çocuk sesi dinledik..Bir de iç sesimizi :) Yarın pazartesi olamaaz diyen şu içses :)



      Tabiatın ortasında bir cennet misali , burası ev ise bizimki ev değildir müzakeresi yaptıran bir evdi arkadaşımızın "Abi"sinin evi :) "Tırnak" içi "Abi"ye ayrı bir katkıda bulunmak içindi.. Zira dünkü mevzuda katkısı büyüktü..Hernekadar kendisi bizimle değilse de güzel bir gün geçirmemize olanak sağladığı için Sedat'ın Abisi'ne kucak dolusu teşekkürü bir borç biliyoruz...





      İmza : Ata Lisesi mezunları ve eşrafı :)



      En son bizde toplandığımızda bu günü planlama yönünde hemfikir olunmuştu ve bu plan aksiyona dönüştürüldü... 6 aile Polonezköy meydanında buluştuk ve İstanbul'a coğrafi olarak bu kadar yakın ama karmaşasına bir o kadar uzak o cennete gittik...

      Sağ tarafta gördüğünüz bayan Laila karşıladı bizi tüm konukseverliği ile... ve peşimizden en önemlisi de masamızın dibinden hiç ayrılmadı...


      Dün bir haftalık tüketimde bulunduğu için sanırım bu hafta hep uyuklayacak :)


      Sadece Laila yoktu ... bir de keçi bey vardı ...
      Oradan oraya zıplayan keçi bey :)




      Yemekler yenildi... Tabu..pinpon..tavla..japon turist edası ile çekilen fotolar...oyun hamuru ile gül yapma metodları :) gibi sosyal faaliyetlerin sonrasında gitme vakti gelince içimiz hayli buruldu..Burası bırakılıp gidilir miiiii ??



      Gelelim dünkü tatlılara...İşte "Ballı Lokma Tatlıları" Bir yudumda yemelik..



      Bu sabah mutluluğa aç pencereni

      Bir güzel arın dünkü kederinden

      Bahar geldi bahar geldi güneşin doğduğu yerden

      Çocuğum uzat ellerini

      .....

      Ataol Behramoğlu

      Afiyetle kalın,