31 Aralık 2006 Pazar
26 Aralık 2006 Salı
Baklava
Bayram telasi basladi tum evlerde. Temizlik ve tatli telasi var.
Yillardan sonra ilk defa bir kurban bayraminda ulkemde olmanin
coskusu var icimde. Yorucu ama zevkli bir telas degil mi?
Gectigimiz sene sevgili Figen'de baklava tarifini paylasmisti bizlerle.
Bu sene yine hatirlatma olsun diye koydum bloga.
Gecen hafta sevgili kuzenler Banu ve Ayse ile baklava yaptik.
Ayse guzel aciyor, Banu ve ben ona yamaklik yaptik. Keyifli keyifli
yaptik tatlimizi, agiz tadimiz hep daim olsun cumlemizin degil mi?
Malzemeler: ( 2 tepsi icin bu olcu)
4 yumurta
250 gr. tereyag ( margarin)
2 su bardagi yogurt
1 cay bardagi zeytinyagi
1 tutam tuz
1 paket kabartma tozu
1 tatli kasigi limon suyu
aldigi kadar un ( hamur yumusak kivamda olacak)
500 gr. tereyag ( baklavalarin uzerine dokulecek)
1 paket bugday nisastasi
Ic:
1 kg. ceviz, guzelce dovulmus olsun.
keserken takilmasin bicagimiza :))
Surup:
9 su bardagi toz seker
8 su bardagi su
Hazirlanisi:
Tereyagimizi eritiyoruz, ilimasini bekliyoruz.
Bir miktar unu hamur teknemize koyup ortasini acalim.
Geride kalan tum malzemeyi dahil edelim.
Erimis margarinide koyduktan sonra yogurma islemini yapalim.
Hamur puruzsuz bir sekil alana kadar yoguralim.
Biraz dinlendirelim sonrasinda.
Hamuru once ikiye bolduk biz. Iki tepsiye ayarlamak icin.
Sonra o hamuruda dorde ayirdik. Ayirdigimiz parcalardan
8 er tane toplar olusturduk. Bu toplari nisasta ile kucuk kucuk
actik. Sonra 8 'ini birden tek yufka haline getirdi Ayse.
Tepsimizin capi kadar acip yerlestirdik tepsiye.
Her kata ceviz koyduk.
Bu 4'e ayirdigimiz hamur bitene kadar ayni islemi yaptik. Yani 4X8= 32 kattan olusan
baklavamiz oldu.
Sonra kesme islemine girdik.
Once 4'e kesiliyor baklava tepside.
Sonra resimde goruldugu uzere kesmeye devam
ediliyor.
Ortada tam bir yildiz sekli oluyor.
Tum tepsiyi kesme isleminden sonra tereyagimizi eritip baklavalarin uzerine dokuyoruz. Tamaminin yaglanmasina ozen gosteriyoruz bu arada.
Daha sonrasinda ister evde ister firina goturerek pisiriyoruz. Biz mahalle firinimiza goturduk.
Evde pisirmek isteyenler icin once firini iyice isitin, baklavanizi surun, hafif kizarmaya baslayinca
isiyi azaltip, yavas yavas icinin pismesini saglayin. Boylelikle baklavaniz cok guzel kabaracaktir.
Hepinize kolay gelsin.
Afiyet Olsun.
Zeynep T.
20 Aralık 2006 Çarşamba
CACIK
19 Aralık 2006 Salı
KADINBUDU KÖFTE
18 Aralık 2006 Pazartesi
Salatalarim
Herkesin kendine gore bir makarna salatasi tarifi var. Tarifimi sizlerle paylasmak istedim.
Ben kucuk yuvarlak halkali makarnalari tercih ettim bu sefer. Tuzlu suda haslayip suzuyorum.
Sonra hasladigim bezelyeleri, rendeledigim havuclari, kucuk dogradigim salatalik ve biber tursularimi haslanmis makarnama dahil ediyorum.
4 yemek kasik yogurda 2 yemek kasik mayonez
ilave ediyorum. Biraz tuz ilavesi ile tatlandiriyorum.
Lahana Salatam
Bu salatayi genellikle lahana
sarmasi yaptiktan sonra kalan
kisimlari degerlendiriyorum.
Malumunuz sarmayi yaparken
sert uclarini kesiyoruz,
onlari atmayi sevmiyorum.
Bu uclari daha kucuk dogruyorum.
Uzerine dilerseniz aci sos dokun
veya benim gibi yazin hazirladigim
domates soslu biber tursusundan
2 yemek kasik koyuyorum.
Biraz zeytinyag ilave ediyorum.
Lezzeti inanilmaz guzel oluyor.
Kereviz Salatam
Kerevizleri soyup limonlu suda bekletiyorum rendeliyorum,sonra mayonez yogurt sarimsaklari dovup karistiriyorum, kendi salatalik ve biber tursularimdan
icine kucuk kucuk dogradim.
Ceviz kirigi da ilave edince harika
oldu herkes cok severek yiyor.
Eminim sizlerde bu salatalari denediginizde zevkle tuketeceksiniz.
Afiyet olsun simdiden.
Zeynep T.
12 Aralık 2006 Salı
Zeytinyagli Yerelmasi
Bugun sizlerler Dostlarin Ikramlarinda sevgili Oylum Ozmen'in
tarifini deneyen sevgili Ayse Kaymaz'in pisirip deneyip
sevdigi zeytinyagli yerelmasini paylasmak istedik.
Her iki yemekbiz dostuna emekleri ve paylasimlari icin
tesekkur ediyoruz.
Zeynep & Figen
10 Aralık 2006 Pazar
Fırında Tavuk Pirzola
Tavuk yemeklerini çok sevdiğimi daha evvelde yazmıştım, takip eden dostlar bilir.
Hoş artık tavukların ne kadar sağlıklı yetiştiği tartışma konusu, ancak sonuçta beyaz et diyoruz ve yemeğe devam ediyoruz.
Nerde o eski köy tavukları. Annem Balıkesir’lidir. Ve çocukluğumuzda teyzemlere gittiğimiz zamanlarda hemen bahçelerinde yetişen, oradaki doğal otlarla beslenen tavuklar kesilirdi ve bize sunulurdu. O tavukların lezzetini şimdi bulmam mümkün mü? Üstelik o güzelim tavuklardan yapılan çorbalar ise sapsarı renkte olurdu, yağları yüzeye çıkardı.
Teyzemlerin bahçesinde hala tavuk beslenir, geçen sene anneme geldiklerinde yanlarında getirmişler ve tavuklu hamur çorbası yapmışlardı, o ne lezzetti işte o sarı renk yine o hamur çorbasında vardı, üstelik resmini çekmiştim alelacele size de yayınlarım diye ama klasik durum oda hala beklemede. Tadı damağımda kaldı o hamur çorbasının.
Neyse ben tarifime döneyim,
Sonuç olarak, son derece sağlıklı bir yöntem ile fırında pişirilen, bence çok lezzetli, hatta aramızda kalsın! Fırında pişerken tepsiye saldığı yağ ve suyuna biraz baharat ekleyip ekmeğimi bana bana bir iki lokma alıyorum! Biliyorum çok zararlı ama elimde değil dayanamıyorum, hiç olmazsa bir lokma mutlaka banıyorum.
Ne yapayım, ben yemek yemeği çok seven biriyim.
malzemeler
• 4 adet tavuk budu
• 1 çay bardağı soya sosu
• 1 çay bardağı sıvı yağ
• Kekik, karabiber, kırmızı pul biber, az tuz
yapılışı
1. Tavuk butlarını tavukçunuza, ya da kasabınıza açtırıp Tavuk Pirzola yaptırın. Ya da hazır açılmış olarak ta satılıyor bazı marketlerde.
2. Soya sos, sıvı yağ ve baharatlarla sos yapın.
3. Bu sosa tavuklarınızı bulayın ve bekleme süreniz var ise en azından yarım saat bu sosta marine edin.
4. Butları, derisi altta kalacak şekilde yağlanmış fırın tepsisine yerleştirip, 200 derece ısıda pişirin.
İstediğiniz şekilde süsleyip servise sunabilirsiniz.
Afiyet olsun,
Figen
7 Aralık 2006 Perşembe
Ayva Receli
Gectigimiz gunlerde recel konusu epey gundeme geldi Yemekbiz
paylasim gurubumuzda. Bende yillardir yapmamistim acikcasi
ayva receli. Daha once yasadigim yerde bulmak zordu. Bu sene ayva
pek bol. Agaclar, tezgahlar ayva dolu. Eskilerin tabiri ile kis
soguk ve uzun olunca ayva cok olur derlerdi.
Bu senede zor bir kis olacak bu gidisle.
Uzun suredir yapmadigim icin gurubumuza gelen tarifler
dogrultusunda bende ilk denememi yaptim.
Cok guzel bir recel oldu. Biz cok sevdik. Zipzip bile ayva recelli
ekmek yiyor bugunlerde :))
Malzemeler
6 adet irice ayva
4 su bardagi seker
1/2 su bardagi su
ayva cekirdekleri
1/2 limonun suyu
Nasil mi Yaptim?
Ayvalarimi yikadim, kabuklarini soydum. Cekirdeklerini atmadim.
Sonra hepsini rendenin iri kismi ile rendeledim.
Uzerine yarim bardak suyu dokup tenceremi atese koydum.
Ayvalar biraz yumusayana kadar pisirdim.
Daha sonra uzerine sekeri dokup, ayva cekirdeklerini ilave edip
recelimi yapmaya basladim. Kisik ateste pisirdim.
Koyulasinca yarim limon suyunu ilave ettim.
Biraz daha bekledikten sonra atesten aldim.
Iliyinca sabirsizca ekmegimizin uzerine surup yemeye basladik:))
not: bu linke tikladiginizda ayvanin faydalarini detaylari ile bulacaksiniz.
http://www.beyan.com.tr/arsiv/2000/ocak/saglik.htm
Afiyet olsun.
Zeynep T.
4 Aralık 2006 Pazartesi
Salata
Bu salataya isim bulamadım, ne bileyim yıllardır ara ara yaparım ama ismi nedir bilmem?
Bekârlık günlerimde annemin gittiği bir gün toplantısında tarifini alıp yaptığı ve benimde sadece içindeki o salatalığın hoş kokusundan etkilendiğim bir salata işte…
Yapımı ise çok basit, malzemeler çok kolay her an elinizin altında.
Zahmet yok ama o salatalığın kabuklu haliyle aroması var:)
malzemeler
• 4 adet haşlanmış patates
• 3 adet haşlanmış havuç
• 2 adet kabuğuyla rendelenmiş salatalık
• Yoğurt
• Mayonez
• 2 diş sarımsak, tuz
yapılışı
1. Haşlanmış patates ve havuçları rendeleyelim
2. Kabuklarıyla birlikte rendelenmiş salatalık ile karıştıralım
3. Yoğurt, mayonez ve sarımsak ile diğer tüm malzemeleri güzelce karıştırıp servis edelim…
Afiyetle yiyelim...
Figen
3 Aralık 2006 Pazar
Depo 'dan, Puding / Muhallebi
Depo’ da ki tariflerden biri daha…
Gecen sene yemekbiz mail grubumuzla da paylaşmıştım.
Oğluşum puding / muhallebiyi cok sever ve biz ailecek mümkün olduğunca hazır gıda kullanmıyoruz. Bu sebeple hazır puding ya da benzeri ürünleri oğluma yapmıyorum, arada ne yazık ki reklâmlardan etkilenerek istiyor o zaman merakı gitsin diye alıyoruz ama o da farkında bir kup yedikten sonrası genelde kalıyor, artık canım oğlusumda istemekten vazgeçti:)
Çocuklara onlar için zararlı olan şeyleri mantıklı bir şekilde anlatınca çok güzel anlıyorlar emin olun.
Bildik muhallebi tarifi aslında.
Tarifi özel kılan sosu…
Sos çok güzel bir lezzet veriyor, isterseniz mevsimine göre meyveli soslar yapıp, kullanabilirsiniz.
Hepinize iyi bir hafta diliyorum…
malzemeler
• 1 Kg. Süt
• 1 Su bardağı şeker
• 1 Su bardağı un
• 1 paket vanilya ( karısım kaynayınca eklenecek )
sos malzemesi
• 1 paket kakao ( arzunuza göre 1 çay bardağı da olabilir )
• 2 yemek kaşığı toz şeker
• 1 yumurta
• 50 gr. Margarin ( eritilmiş ve sıcak olacak )
• yarım su bardağı su
pudingin hazırlanması
• Puding için tüm malzemeler pişiriliyor.
• Puding hazır. Puding kâselerine paylaştırın.
üzeri için sos un hazırlanması
1. Tüm malzemelerin elinizin altında olmasında fayda var. Zira bu sos pişirilmiyor.
2. Eritilmiş sıcak margarini hemen kabın içinde bulunan toz şeker ve yumurta ile karıştırıcıyla çırpın.
3. Üzerine kakao ve suyu ilave edip karıştırmaya devam edin.
Sosumuz da hazır. Pudinglerin üzerine istediğiniz şekilde paylaştırıp servis yapabilirsiniz.
Sosu arzunuza göre sadece pudingin üzerine dökebilirsiniz ya da ortasına döküp üstüne tekrar sos dökebilirsiniz bu sizin tercihinize göre değişir. Yoğun sostan hoşlanıyorsanız ortasına ve üzerine iki kez dökün. Ben sadece üzerine döküyorum.
Afiyet olsun,
Figen
1 Aralık 2006 Cuma
ELMALI TART - Nilüfer Çağla Temiz Arslan
Dostlarin ikraminda bugun sizlerle
Sevgili Nilüfer Çağla Temiz Arslan'ın güzel kızıyla birlikte hazırladıgı Elmalı Tart tarifini paylasiyoruz.
Paylasimin icin tesekkur ederiz Çağla cım...
Figen - Zeynep
28 Kasım 2006 Salı
Kavurma Borek
Merhaba
Gectigimiz gunlerde kalabalik bir misafir gurubunu agirladim. Bu boregi
kayinanneden ogrendim.
Birgun oncesinden hazirlama imkani oluyor.
Ertesi gune kalinca lezzeti daha da guzel oluyor. Kitir kitir yemesi cok hos.
Malzemeler
Ic:
750 gr dana kiymasi
1.5 su bardagi pirinc
tuz – karabiber
4 kasik zeytinyag
1 su bardagi sicak su
Hamur:
1.5 kg un
1 su bardagi zeytinyagi
2 su bardagi ilik su
1 yemek kasik tuz
½ bardagi nisasta
1 paket tereyag ( eritilip ilinmasi beklenecek)
Nasil mi Yaptim?
Once icimizi hazirliyorum.
Kiymayi tavada kavuruyorum. Zeytinyag ilavesi ile.
Kiymalara tuz ve karabiber ilave ediyorum.
Yikanmis ayiklanmis pirincide kiymaya ilave ediyorum.
Biraz kavurduktan sonra birlikte sicak suyu ilave edip ocagi kisiyorum.
Tavanin kapagini kapatiyorum.
Hamur teknesine unu eleyerek aliyorum. Ortasini acip zeytinyag, tuz ilave ediyorum.
Yogurma islemini yaparken ilik suyu ilave ediyorum.
Hamuru biraz dinlendiriyorum
Sonra hamurdan bezeler hazirliyorum. Bu bezelerden 3 tanesini aciyorum. Acilan yufkalar arasina tereyag suruyorum.
Bu ust uste gelen yufkalari sonra rulo yapiyorum.
Dondurucuya kaldiriyorum. Sogumasini bekliyorum.
Rulonun soguduguna emin olduktan sonra cikariyorum ve kucuk rulolar kesiyorum.
Bu rulolari nisasta ile kucuk kucuk aciyorum.
Bu kucuk hamurlara icimizden yerlestiriyorum. Sonra pogaca gibi katliyorum. Katmala isleminden sonra disaridan iceriye dogru kivirarak bukuyorum.
Tepsiye yerlestirip uzerine yumurta sarisi surup isitilmis firinda 175 C’de
Alt ve ustu kizarana kadar pisiriyorum.
Kolay gelsin ve Afiyet Olsun.
Zeynep T.
24 Kasım 2006 Cuma
UZANMIŞIM KUMSALA GÜNEŞ ........
ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN.......
23 Kasım 2006 Perşembe
GEÇ GELEN TATİL..............
22 Kasım 2006 Çarşamba
Turşu Salatası
Kasım ayını neredeyse geride bırakacağız. Ama İzmir de havalar hala bahar havası gibi?
Ne olacak bu mevsimler böyle bilemiyorum. Sabah haberlerde 2030 yılında Türkiye’nin Küresel ısınmadan dolayı yasayacaklarını duyduğumda, oğlusum aklıma geldi, neler yasayacaklar kim bilir diye üzülüyorum…
****
Kış gelince ben turşuyu daha fazla tüketiyorum nedendir bilemem?
Bu sebeple hani henüz İzmir e kış gelmemiş olsa da, ben turşularıma başladım bile.
Turşu salatasını çok seviyoruz ailecek. Turşu yemenin farklı versiyonu aslında, içine istediğiniz malzemeleri katarak harmanlayabilirsiniz.
Ben resimde yaptığım şekli yazayım size,
1 kg. karışık turşuyu küçük küçük kesin.
İçine 2 havuç rendeleyin, limon ve zeytinyağını ekleyin.
Kekik, nane, karabiber, severseniz pul biber ile tatlandırıp güzelce karıştırıp servis edebilirsiniz.
Ben aslında dereotu ve maydanoz da çok severim ama resmi çektiğim gün elimde olmadığı için kullanamadım.
Denerseniz hepinize afiyet olsun…
Figen
19 Kasım 2006 Pazar
Mozaik Pasta
Merhaba
Genelde cok bılınen yapılan bır tarıf. Orjınal tarıfınde yumurta bulunuyor.
Ben cıg yumurtayı kullanmayı sevmedıgım ıcın yumurtasız bu olculerde
yapıyorum ve gayet lezzetlı oluyor. Sızlerde deneyınce emınım seveceksınız.
Malzemeler
100 gr tereyag, eritilmis
3/4 su bardagı toz seker
3/4 su bardagı sut
4-5 yemek kasigi dolusu kakao
1/2 su bardagı findik veya cevız ( kırılmıs)
400 gr Biskuvi
Nasıl mı Yaptım?
Biskuvilerı bır kapta kucuk parcalar halıne gelene kadar kıralım.
Dıger malzemeleri genis bir kap icinde kasik ile karistirin.
Karisimin icine bosaltin, tekrar karisitirin.
Sosa bulansın ıyıce.
Genellıkle aluminyum kagidin uzerine dokuluyor bu karısım ama
ben buna taraftar degılım, buzdolabı posetlerının buyugunun ıcıne sarıyorum.
Rulo halıne getırıyorum. Buzdolabının dondurucu kısmında en az 3 saat
bekletıyorum. Sonra dılımleyıp servıs yapıyorum. Seversenız uzerıne
cıkolota sos dokup oyle servıse cıkarın.
Afıyet Olsun.
Zeynep T.
15 Kasım 2006 Çarşamba
YOĞURT TATLISI
12 Kasım 2006 Pazar
GÜLLAÇ
11 Kasım 2006 Cumartesi
klasik bir tarif
Yine "Depo" dan bir tarif, 2005 te yaptığımda çekmişim bu fotoğrafları.
Hepimizin bildiği lezzetli bir yemek.
Bu yemeği iki şekilde pişirebiliriz, kızartarak, ya da çiğden.
Çiğden yapmak mutlaka daha sağlıklıdır, ancak ben evde kızartarak yapıyorum, böylesini daha lezzetli buluyorum.
Ama Cafe nin fırını sanayi tipi olduğu için Cafe de yaparken tüm köfteleri tepside fırında pişiriyorum. Nasıl güzel kızarıyorlar bilseniz, üstelik tepsiye falan yapışmıyor. Ama evdeki fırınımda ben yaptığımda aynı lezzet olmuyor ne yazık ki, beklide fırından fırına değişiyordur bilemiyorum…( ev tipi fırınlar için )
Ayrıca size pratik bir yol,
Köfteleri hazırlayıp pişirin, özel poşetlerle ya da özel kaplar ile dondurucuya koyun.
İşten evinize gelip, acil beklenmeyen misafirlerinize, veya sadece kendiniz için köfteleri dondurucudan çıkarıp 15 dk.da Bir fırın yemeği yapabilirsiniz pekala…
Hepinize iyi haftalar diliyorum….
Fırında Köfteli Patates
malzemeler
• Yarım kilo kıyma
• 1 orta boy soğan
• 1 yumurta
• 2 dilim ekmek içi
• 1 er cay kaşığı, Tuz, karabiber, nane, kimyon
• 4-5 adet patates
• 3-4 adet sivri yeşil biber
• 3-4 adet domates
salça sos için
• 3 yemek kaşığı dolusu salça
• 1 yemek kaşığı un, 1 çay kaşığı karabiber
• Sıvı yağ
yapılışı
1. Soğanı rendeleyelim ve su saldıysa suyunu süzelim
2. Ekmek içlerini azıcık sütle ıslatıp sıkalım
3. Köfte malzemelerimizi yoğuralım.
4. Köfteleri istediğiniz şekle getirin ve yağda kızartın
5. Patatesleri ise soyduktan sonra elma dili olarak keselim ve kızartalım
6. Daha sonra tepsiye 2 patates 2 köfte seklinde dizelim.
7. Salça sos için sıvı yağda unu kavurun, üzerine salçayı ekleyin ve bir iki kez daha çevirdikten sonra suyu ekleyip sosunuzu hazırlayın. Bu aşamada arzu ederseniz tuz ve karabiber ekleyin sosunuz daha lezzetli olsun.Hazırladığınız sosu tepsiye malzemelerin üstüne dökün.
8. 200 derece fırında pişirin.
7. Süslemek isterseniz, yuvarlak kesilmiş domates ve 2 ye bölünmüş biberleri malzemelerin üstlerine serebilirsiniz.
Afiyet Olsun
10 Kasım 2006 Cuma
10 KASIM...............
10 KASIM - Seni Asla Unutmadik / Unutturmayacagiz!!!
Bir devlet başkanı olmak ; kendine güvenin tam olması sanırım bu resim bir kanıtıdır..
Darısı bu güzelim ülkeyi yönetmeye talip olanlara.
Atatürk'ün Beslenme Alışkanlığı (Yediği Ve Sevdiği Yemekler)
Prof. Dr.Mahmut Tezcan
Atatürk'ün siyasal yönleri şimdiye değin yeterince incelenmiştir. O'nun getirdiği Cumhuriyet rejimi, demokrasi anlayışı, devlet yapısı ve siyasal düşünceleri ele alınmış ve literatürde yer almıştır. Bir devlet adamı olarak devlet yönetimi siyasal literatürde yer almıştır. Bir devlet adamı olarak devlet yönetimi siyasal literatürümüzde incelenmiştir. Fakat O'nun bir siyasal önder olarak insancıl yönleri, günlük yaşamı, alışkanlıkları, hoşlandığı, hoşlanmadığı kültürel ögeler, değer yargıları, aile yaşantısı yeterince ele alınıp incelenmiş değildir.Bu bildirimizde onun günlük yaşantısının sadece bir kesitini oluşturan yemek yeme alışkanlıkları üzerinde duracağız.
O'nun yemek kültürünü iki açıdan ele almak olanaklıdır.
I. O'nun Sofrası.
II. Yediği ve sevdiği yemekler.
I. Atatürk'ün SofrasıTarihin ilk çağlarından bu yana devlet başkanlarının çeşitli mesleklerden kişilerle sofrada oturup tartışma geleneği yarattığını biliriz. Eski Yunan'da ünlü filozof Eflatun, öğrencileriyle tarihe “Diyaloglar” diye geçen tartışmalarını “Akademia”da yapardı. Burası, Atina'da bir felsefe okulu durumuna getirdiği evinin bahçesi idi. Eflatun'da tıpkı hocası Sokrates gibi burada öğrencileriyle günün sorunlarını aklın ve bilimin ışığında tartışırdı. Böylece gerçeklere, iyiye, güzele, doğruya varmanın yolları aranırdı.İşte Atatürk'ün sofrası da bu nitelikte bir sofra idi.Yakup Kadri Karaosmanoğlu bir yazısında şöyle der: “Atatürk'ün sofrasından hepimizin ruhunda ve dimağında nice derin, tatlı ve ibret verici anılar, yaşama ve insanlığa dair, nice değerli dersler kalmıştır.”Atatürk'ün sofradaki sözleri, felsefesi, yol göstericiliği, fıkraları, vecizeleri gerçekten bir hazine idi. Bu sofrada esen hava sevgi, vefa ve arkadaşlıktı. Burada ilim, sanat, kültür, nesnel görüşler, gerçeklikler, idealler yer alırdı. Ülke sorunları, geleceği, çözüm biçimleri aranırdı. Gönül sohbet ister, kahve bahane şiirinde olduğu gibi, M.Kemal için de amaç, tartışmalardı, iyiyi doğruyu bulmaktı. Akıla yol açmaktı. Sofra ve içki ise bir araçtı. Gece yemekleri bazen müzikli oluyor, çeşitli sanatçılar konser veriyordu.Karatahta, tebeşir, silgi ve kütüphaneden gelen kitaplar, sofranın bir parçası idi.
II. Beslenme Alışkanlıkları ve Sevdiği YemeklerAtatürk, boğazına düşkün, çok yiyen bir insan değildi. Kendisi bir konuşmasında ziyafetlerde çok yemek yenmesini tasarrufa aykırı bulduğunu ve sağlığa zararlı olduğunu söylemiştir.
Sabah kahvaltısında; çay, kahve içiyor, fazla bir şey yemiyordu. Soğuk ayranla, bir dilim ekmek yerdi. Bazen bir kâse yoğurt yer, sonra sütlü kahve içerdi.
Öğle yemeği: Bir iki dilim ekmek yerdi. Etsiz kuru fasulye, pilav çok sevdiği yemekti. Kuru fasulyeye, “yağlı fasulye” derdi. Ayran ve limonata içiyordu. İki dilim ekmeği ayrana batırarak yiyordu. Yoğurt da ayrıca yiyordu. “Kuru fasulyeye okulda alıştım” demiştir. Kışla yemeği, askerî yemek sayılmıştır kuru fasulye. İkindi üzeri ekmeksiz bir bardak ayran içerdi.Sofradan genellikle doymuş olarak değil, aç kalkarmış.
Akşam yemeği: Akşam yemeğinin ayrı bir önemi var. Konuklarıyla birlikte yiyordu. Devlet görevi akşam yemeklerinde devam ediyordu.Omlet seviyormuş, özellikle gece geç saatlerde acıkınca peynirli omlet yermiş. Sahanda yumurta da severmiş. Etli taze bamya de sevdiği yemeklerden. Karnıyarık da severmiş. Onu pilav karıştırarak yermiş. Haşlanmış kuşkonmaz da sevdiği bir yemek. Enginarı hiç yememiş. İstediği halde hiç yiyememiş. Hastayken enginar yemek istemiş. Hatay'dan ısmarlamışlar. Fakat kendisi komaya girmiş ve yiyememiş. Arasıra fava denilen zeytinyağlı, limonlu bakla ezmesinden istediği olurdu. Tatlılarla arası pek iyi değilmiş. Ama gül reçeli severmiş. Kahveyi orta şekerli içermiş. 10-15 fincan içermiş. Hergün 40-50 sigara içermiş. Meyvalardan kavun seviyormuş. Kavrulmuş, tuzlu leblebi, fıstık da sevdiği yiyeceklerden. Soğan, sarımsak, pastırma gibi kokulu yiyecekleri sevmiyormuş. İçkilerden rakı ve bira içiyordu. Sofrasında çeşit bol değilmiş. Köşkte hazırlanan yemekleri yiyordu. Sarhoşluktan hiç hoşlanmadığı söylenmektedir.Çocukluğunda annesinin yaptığı Selanik'in ıspanaklı böreğini çok severmiş.Seyahatlerinde gittiği yerlerde kendisine ikram edilen yörenin yemeklerini zevkle yermiş. Ama bunlar O'nun sürekli yediği yiyecekler değildi.Kırşehir'de çorba, hindili pirinç pilavı, su böreği, karışık turşu ve meyva ikramları ile karşılaşmıştır. Kırşehir'in su böreğini çok beğenmiş.Kaman'da sahanda yumurta, yoğurt, balbaşı, pekmez ve meyva yemiş. Kızarmış tavuk, bulgur pilavı da orada ikram edilen yemekler arasındadır. Kaman'da ikram edilen yoğurt ve pekmez karışımı bir tatlı olan balbaşı pekmez dürüm ya da sokum biçiminde yufka ekmekle yenir ki Atatürk bu yiyeceği de sevmiş.Adana'da severek yediği yemekler şunlardı: Bamya dolması, patlıcan hünkâr beğendi, güveç, sini köftesi, domatesli pirinç pilavı, hanım göbeği tatlısı. Tarsus'ta baklava yemiş ve ayran içmiş. Ayrıca çok miktarda marul yemiş.Siroza yakalanıp halsiz düştüğü günlerde tatlı yemesi gerektiğinde Yanya tatlısı ve irmik helvası çok hoşuna gitmişti.Konya'da kendisine sedirler saç böreği ve Höşmerim denen kaymaklı tatlı ikram edilmiş ve Atatürk bu özel yiyeceklerden memnun kalmıştı. Özellikle belediye başkanının evinde hanımı bu yemekleri O'na ikram etmiştir.SonuçAtatürk'ün yemek ve kültür konusundaki yaşamını günümüz açısından değerlendirecek olursak şu hususlara değinebiliriz:Sofrada uzun süre oturmak geleneğini Atatürk'te görmekteyiz. Bugün çağdaş ülkelerde insanlar, sofralarda uzun zaman oturmaktadırlar. Tartışırlar, eğlenirler, iş hallederler. Atatürk de öyle yapmıştır. Sofrayı O, ülke sorunlarını çözümlemede bir araç olarak kullanmıştır.O'da bir Türk insanı olarak geleneksel Türk yemeklerini sevmekte idi. Kuru fasulye ve pilav örneğinde olduğu gibi. Bugün hepimiz bu yemeği severiz. Askerde de çok pişirilir bu millî yemek. Bazı kimseler askerde bu yemeği çok yedikleri için askerlik dönüşünde artık yemezler. Bıkmışlardır çünkü. Demek ki Atatürk bıkmamış.Yemekleri fazla yememekle bu günkü çağdaş anlayışı sürdürmüştür. Sağlıklı beslenmenin koşullarından olan az yemek, Atatürk'ün de beslenme politikası olmuştur. Onun sofrasında bol çeşit olmaması da bu hususu kanıtlar.Geleneksel Türk içkisi olarak O'da rakıyı seviyor ve leblebi, kavun gibi mezeler yiyor. Bunlar da O'nun geleneksel yanlarından birisini oluşturuyor. Beslenmesinde Türk zevkinin egemen olduğunu görüyoruz. Türk mutfağının yemekleri, mezeleri, tatlıları, içecekleri ve meyveleriyle besleniyordu. Avrupa mutfağının yiyecekleriyle beslenmemiştir.O'nun döneminde devlet görevlilerinin sofralarında et yemeği hemen hemen yoktu. Kebaplar, yağlı ağır yemekler yemiyordu. Bazen tavuk ya da hindi yeniyordu. Anadolu'da halk eti Kurban Bayramında görebiliyordu. Ülke yoksul durumda idi. Halkının et yemediğini Atatürk çok iyi biliyordu. Kendi sofrasında da bazen etli yemek oluyordu. O'nun ülkenin bu yoksul durumunu göze aldığını ve bu nedenle de et yemediği söylenebilir. Yemek sofrasında ve sevdiği yemeklerde daha çok sebze ağırlıklı yemekler dikkati çekiyor.Yemeklerdeki gelenekselliği sürdürmesi, O'nun geleneksel Türk kültüründen kopmayışının bir kanıtıdır. Fakat O, her konuda çağdaşlaşmayı amaç edinmişti. Ama bunu yaparken çağdaşlık ve geleneksellik sentezi içinde, ulusal kimliğin korunarak çağdaşlığın gerçekleştirilmesini istemesi, O'nun çağdaş bir devlet adamı oluşunun en güzel göstergesidir.
Prof. Dr.Mahmut Tezcan ( Türkiye ),
Yayımlandığı Yer
: I. Uluslararası Atatürk ve Türk Halk Kültürü Sempozyumu Bildiriler
2 Kasım 2006 Perşembe
UN KURABİYESİ
31 Ekim 2006 Salı
PANKEK
MAKARNA SALATASI
BEYİN ÇORBASI
Elma Tepesi Keki
Merhaba
Gectigimiz gunlerde Yemekvebiz paylasim gurubumuza sevgili Fethiye'den
bir tarif geldi. Malum simdi elma sezonu. Pazarlarda cesit cesit elma tezgahlarda.
Bende evdeki elmalari degerlendirmek icin hemen bu tarifi denedim.
Fethiye'nin izni ile burada sizlerle paylasiyorum.
Cok leziz ve basit. Aniden konuklariniz geldiginde hemen firina
atabileceginiz bir lezzet.
Tarifi Fethiye'nin yazdigi sekli ile bloga koymaya uygun gordum.
Tesekkurler paylasimin icin Fethiye.
Bu tarifi, yakinimizdaki elma yetistiricilerinin bastirdigi kitaptan aldim.
Yari olcu yaptik gecen gece ve tatli sicakken vanilyali dondurma ile cok yakisiyor.
Tum olcuyu yaziyorum:
Elma Tepesi Keki
1. kisim
2 bardak seker (cok tatli sevmiyorsaniz azaltin)
1/2 bardak sivi yag
2 yumurta
4 bardak, ufak kup halinde dogranmis mayhos elma
2. kisim
2 bardak un
1 fiske tuz
2 tatli kasigi tarcin
1 tatli kasigi muskat
2 tatli kasigi karbonat
Firini 175C (350F) ayarlayin, isitin. Birinci kismi bir kapta, ikinci kismi bir baska kapta karistirin. Birlestirip iyice karistirin. Yaglanmis, 22x33cm (9x13inch) boyutunda firin tepsisine dokun, Onceden isitilmis firinda yaklasik 1 saat pisirin. Sicak, ilik, soguk, dilediginiz gibi servis yapin. Uzerine vanilyali dondurma yakisiyor, eminim kaymak da yakisir.
Not: Biz cok severek yedik. Hatta sogumasini bile beklemedik acikcasi.
Eminim sizlerde ayni keyfi paylasacaksiniz benimle.
Afiyet Olsun.
Zeynep T.
25 Ekim 2006 Çarşamba
Kereviz Yapraklarını Ne Yapıyorsunuz ?
Ola ki pazara gitmişsem ve tazecik kereviz almışsam o güzelim yapraklarına hiç kıyamıyorum, elimden geldiğince kurutup daha sonrası için kullanıyorum.
Yine gecen sene bu yaprakları kurutayım derken aklıma site ve okuyucular gelmişti ve hemen resmini çekmiştim, hatta kurudukça aşamalarını da çektim, ama burada bir kısmını yayınlıyorum elbette, hepsine gerek yoktu:) Tabii resimler henüz burada yayınlanıyor o ayrı:)
Önce aldığınız kerevizlerin yaprakları temizleyip iyice yıkayıp topraklardan arındırıp, güzelce süzün.
Ben daha sonra evdeki fırın tepsisine havlu kâğıt seriyorum, üstüne fazlaca sularını süzdürdüğüm yaprakları serpiyorum ve içerde müsait olan bir odaya koyup odada kurumaya bırakıyorum.
Ortalama her gün gidip alt üst ediyorum kontrol ediyorum kuruyanları ters yüz ediyorum, yaklaşık 1- 2 haftada tam kıvama geliyorlar.
Renkleri yavaş yavaş değişmeye başlıyor ve elinize aldığınızda hemen kuru nane gibi dağılıyorsa olmuş demektir…Kuruyanları alıp güzel bir hava almaz kaplara ya da kavanozlara koyup kullanmak üzere dolaba kaldırıyorum..
Bundan sonra nerde kullanıyorum ?
Tüm sebze yemeklerimde, özellikle etli yemeklerde, çorbalarımda kullanıyorum. O anda bakıyorum yakışacağını düşündüğüm yemeklerime kullanıyorum. Oldukça güzel bir aroma veriyor emin olun..
Bir de arkadasımdan duyduğum , taze sapları kesip haşlayıp z.yağ ve limon ile salata şeklinde değerlendiriyorlarmış. Ben henüz denemedim ama yakında deneyeceğim...
Siz kurutup kullanıyor musunuz? Peki, hangi yemeklerde?
Hepinize saglıklı günler dilerim,
Figen K.
22 Ekim 2006 Pazar
20 Ekim 2006 Cuma
BEZE
12 Ekim 2006 Perşembe
Kadinbudu Kofte
Bize ozgu koftelerden biridir " Kadinbudu Kofte". Seveni coktur.
Bizim hanemizde de her zaman ozel bir yeri vardir.
Hic itiraz edilmeden yenir zevkle. Ramazanda iftar sofralarimizda
gormek isteyen Yemekbiz dostlari icin goruntuledim bu sefer ve
tarifi sizlerle paylasmak istedim. Simdiden hepimize afiyet olsun.
Malzemeler:
600 gr orta yagli kiyma ( yarisi koyun yarisi dana cektiriyorum ben)
1/2 cay bardagi pirinc
2/3 su bardagi su
1 adet kuru sogan
3 yumurta
tuz ve karabiber
yarim demet kiyilmis maydanoz
5-6 corba kasigi un ( galeta unuda kullanabilirsiniz)
kizartmak icin yag
Hazirlanisi:
Bir tavada kiymanin yarisini kavurun, sonra icine sogani ilave edin.
Birlikte kavurun.
Baska bir yerde pirinci yikayip haslayin.
Soganla kavurdugumuz kiymaya diger kiymayi, pirinci, yumurtanin
birini ve maydanozubiraraya getirin.
Biraz bekletin dinlendirin.
Sonra cok buyuk olmayacak buyuklukte parcalar , oval kofteler yapin.
Kofteleri once una, sonra cirpilmis yumurtaya bulayip kizgin yagda kizartin.
Zeynep T.
not: Genelde evde pilav kalinca ertesi gun pek yenilmiyor,
o zaman bu pilavi kadinbudu olarak degerlendirebilirsiniz :))
7 Ekim 2006 Cumartesi
BEN GELDİMMMMMMMMMMMMMM:))))
6 Ekim 2006 Cuma
DEPO' danYayla Çorbası
Geçen sene yapmıştım ama yayınlayamamışım ...
Hazır havalar sogumusken ve en önemlisi Ramazan ayındayız çorbalar yapılır iftara ve Sahur a. Belki bilmeyenlere yardımcı olur dedim..
******************************************
Bana yapımı en kolay gelen çorba.
Yorgunsam yada evde malzeme kalmadıysa hemen yapıverdiğim çorbadır. Ben hep göz kararı yapıyorum su ölçüsü kullanmıyorum ama bu kez yaptığımda mümkün olduğunca ölçmeye gayret ettim.
Zira çorbayı soran tüm arkadaşlarım genel olarak ölçülü soruyorlar. Bir iki kez yaptıktan sonra insan zaten alışıyor, ama bu ölçüler kesin arkadaşlar:)
En kolay yolu çorba koyu olduysa sıcak su eklemektir. Bu kadar...
Malzemeler
2 çay bardağı pirinç
2-3 su bardağı yoğurt
6 su bardağı et su / tavuk su
Nane , tuz, karabiber
1 adet Yumurta sarısı
Yarım limon
2 çorba kaşığı un
Yapılışı
· Pirinçleri sıvı yağ eklediğimiz suda haşlayın
· Pirinçler pişince terbiyesini yapalım yani;
o Yoğurt, un, yumurta sarısı, limonu bir kapta çırpalım iyice
o Bu karışıma çorba suyundan koyalım ve çırpalım
o Sonrada tenceredeki çorbaya yavaş yavaş katalım ve karıştıralım
· Suyu koyu olduysa sıcak su ilavesi yapabilirsiniz
· Ocağın altını kapatıp hemen bolca nane serpin ve tencerenin kapağını kapatın
Afiyet olsun
Figen
Notlarım;
Ben çorbaya kekikte serpiyorum bir tutam oda hoş oluyor.
3 Ekim 2006 Salı
KISA SÜRELİĞİNE KAPALIYIZ........
2 Ekim 2006 Pazartesi
Sahur icin oneriler
Ramazan ayinda iftar ve sahurda ne hazirlayalim diye hepimizi
bir telasedir kapliyor. Ben yillardir gurbette yasarken
ramazan ayi benim icin cok buruk geciyordu.
Ezan sesi ile orucumu acabilmenin huzurunu yasiyorum simdilerde.
Iftar ve sahur soframiza ozen gosteriyorum.
Yemekvebiz gurubumuzda bu konulari isliyoruz yine ramazanda.
Iftar davetleri menusu olusturuyoruz birlikte.
Bende sizlere sahurda neler hazirladigimi goruntuledim.
Tarifleri ile paylasmak istedim.
Sahurda ne yapalim diye dusunen Yemekbiz dostlari icin.
Ilk tarifim Puf Boregi.
Malzemeler:
3 SU bardağı un
1 Adet yumurta
3 Çorba kaşığı yoğurt
1 Çay kaşığı tuz
1 Kahve fincanı sıvı yağ
1 Çay bardağı su
kızartmak için sıvı yağ
Hazirlanisi:
Un ve tuzu derin bir kaba koyun
İçersine yumurta, yağ, yoğurt ve su ilave edin
Yumuşak bir hamur oluncaya kadar yoğurun
ve otuz dakika dinlendirin
Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın ,bir merdane yardımı ile 2mm kalınlığında açın .
Açtığınız hamurun uç kısmına hazırladığınız
harçtan koyup yarım daire şeklinde kapatın
Kenarlarını birleştirin .
Kızgın yağda altın rengini alana kadar kızartın
Sıcak olarak servis yapın
Ikinci Tarif Ramazan Yufkasi ile Tepsi Boregi
Ramazan herkes yufkalari hazirladi, pisirdi busene cevremde.
Komsumda yapinca bize verdi, bende gectigimiz aksam bu
boregi hazirladim sahur icin.
Malzemeler:
5 adet ramazan yufkasi ( koy yufkasi)
1 su bardagi sut
1/2 su bardagi sivi yag
1 yumurta ( uzerine)
ic: ben kiymali yaptim.
500 gr kiyma
2 adet rendelenmis sogan
tuz, karabiber
Hazirlanisi:
Yufkalari birkac saat onceden islatin. Uzerine nemli bir bez kapatin.
Borek icin kullanacaginiz ici hazirlayin. Ben kiymali yaptim.
Sonrasinda yapilan islem tepsinizi yaglayin.
Bir yufka koyun, uzerine sut ve yag karisimindan surun.
Normal yufka boregi gibi hazirlayin. Harcinizi ortaya
yerlestirin. Uzerinede kalan yag ve sut karisiminin icine
1 adet yumurtayi kirip surun. Onceden isitilmis firinda
180 C de yaklasik 35 dk pisirin.
Ucuncu tarif Tavalokum. (tavalukum)
Bu tarif Tatar mutfagina ait. Tatarlar hamursuz ve etsiz yasayamazlar. Kayinannem anlatiyor, 30 ramazan cigborek yapardik sahurda eskiden diyor :))
Malzemeler:
hamur icin:
1 kg un, yarım çay bardağı yağ,
1 çay bardağı yoğurt, 1 çorba kaşığı tuz
kucuk paket hamur mayasi ve ilik su
ic icin:
3 adet orta boy soğan
yarım kg kıyma,
2 tane kucuk patates,
1 tatlı kaşığı tuz,
1 çay kaşığı karabiber,
1 çay kaşığı kırmızı biber
Ayrıca yağlamak yarim su bardagi sivi yag
Hazirlanisi:
Hamur malzemelerini yogurup kabarmasini beklerken icini hazirlayalin.
Soganlari rendeleyin, patatesleri kucuk kupler halinde dograyin.
Diger malzemeleride icine ilave edin. Hamurun ele yapışmaması için ellerinizi
bolca yaglayin.Kabaran mayalanmis hamurdan yumurta buyuklugunde parca
alın avuc ici kadar acin, icine hazirladiginiz harctan koyun ve hamuru kapatin.
Bu hamuru siviyag kabina batirip cikarin ve tepsiye teker teker
yerlestirin. Hamur bitene kadar herbirine ayni islemi yapin. Tepsiye hamurlari
bitisik bitisik yerlestirin. Kizgin firinda 40-45 dk. da pisiyor.
Not: resmi cekerken birinin icini actim sizler icin goruntusunu gostermek istedim.
Hepimize afiyet olsun. Hayirli ramazanlar.
Zeynep T.
30 Eylül 2006 Cumartesi
ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMA
AÇMA
26 Eylül 2006 Salı
Depo' dan :) Lahana Salata- larım
Bir dönem yemekvebiz mail grubumuzda Lahana Salataları cokca konusulmustu.
O dönem bende heves edip alıp yapmıştım o gün bugündür yapıyorum.
Yani yaklaşık 1,5 yıl oldu bu alatayı yapalı ben henüz yayınlıyorum. Özellikle kırmızı köz biberli olan salatanın resmi belli ediyor kendini.
Diğer salatayı ise Cafe de yaptığımda cekmiştim 6 ay önce.
Lahana yı benim gibi yemek olarak tüketemiyorsanız mutlaka salatasını yapın derim. Ben bir tek, oda güzel yapılırsa Lahana Sarmasını yiyebiliyorum.
Yoğurtlu Mayonezli Lahana Salatası
Lahanaları incecik kıyın. Tuzlayıp ovuşturun, bir süre bekletin yumuşayacaklar bu şekilde. Daha sonra bolca suda yıkayın fazla tuzu gitsin. Sizin istediğiniz miktara göre havuç rendesi ilave edin ve göz kararı yoğurt, 2 kaşık mayonez ve sarımsak ilave edip azıcık tuz ile tatlandırıp karıştırın.
Servis sırasında dereotu ile süsleyebilirsiniz. Ben seviyorum dereotunu bu salatada.
Ancak resimde yok. Çünkü Cafe de dereotu pek istenmiyor.
Kırmız Köz Biberli Lahana Salatası
Yine aynı şekilde lahanaları hazırlayıp, köz biberleri kıyıp , bir tutam maydanoz ve dereotu ile harmanlıyoruz. Üzerine zeytinyağı, limon, tuz ile sos yapıp döküyoruz. Bu şekliyle 1 gece dolapta kalıp ertesi akşam yenirse çok daha güzel oluyor tüm lezzetler birbirine işlemiş oluyor.
Her iki salatayı da tavsiye ediyorum. Hoş birçoğunuz artık biliyorsunuzdur, olsun henüz yeni gören arkadaşlarımız için not olsun.
Şimdi işe gidiyorum. Saat 06.45 gec bile kaldım. Şu sıralar çok yoğunum. 1,5 aydır Cmt. Pazar dahil çalıştım çalışacağımda.. Dün gece yazayım dedim vakit kalmadı inanın şimdi sahurdan sonra oturdum ancak…
Ramazan ayının ve tüm günlerimizin bol bereketli ve sağlıklı geçmesini temenni ediyorum..
Figen K.
24 Eylül 2006 Pazar
FETTUCİNİ ALFREDO SOSLU
PEYNİRLİ POĞAÇA
21 Eylül 2006 Perşembe
SOSİSLİ MÜCVER
Hamsi Koydum Tavaya
Bu aksam yemekte ne vardi konusunu isledigimizi biliyorsunuz
cogunuz Yemekbiz yahoo gurubumuzda.
Gurupta herkes pisirdiklerini paylasiyor tum yemekbiz dostlari ile.
Bende bu aksam bizim soframizda ne vardi onu sizlerle paylasmak istedim.
Gectigimiz gunlerde bugulamasini yaptim, bu aksamda tavasini.
Bu donem hamsi cok bol ve mutfak butcesini sarsmayacak durumda.
Bugun kilosunu 3 Ytl. den aldim. Ne guzel degilmi?
Hamsili tariflere gecmeden once hamsinin bize ne faydasi var yazmak istedim sizlere.
Karadeniz’in ünlü hamsisi, Omega-3 yağı zenginliğiyle kolesterol seviyesini düşürüyor, kanın pıhtılaşmasını önleyerek damar tıkanıklığı, kalp krizi, dolayısıyla felç geçirme riskini düşürüyor. Uzmanlar, hamsinin haftada en az 1 kez yenmesini, kalp hastaları içinse bu miktarın haftada 3-4 porsiyona çıkarılmasını öneriyorlar.
Hamsi Bugulama
1 kg hamsi
3 tane limon suyu
3 kasik zeytinyag
tuz
Hamsileri ayikliyoruz, bugulama yaparken
kilciklarini ayiklamiyorum ben. Ayiklayip yikadigim hamsileri tuzlayip biraz bekletiyorum.
Sonra hamsi bugulama yapacagim tepsiye zeytinyagi koyup tamami ile yagliyorum. Hamsileri duzgunce yerlestirip uzerine limon sularini dokuyorum. Kapagini kapatip kisik ateste suyunu salip cekene kadar bekliyorum.
Cabuk pisiyor.
Bugulamayi gecen hafta soframiza konuk etmistim, bu aksamda tavasini yaptim.
Hamsi Tava
1.5 kg hamsi
1.5 su bardagi sivi yag ( kizartma icin)
1 su bardagi un ( sevenler yarim su bardagi misir unu ilave edebilir)
tuz
Hamsileri bu sefer kilciklarindan arindirarak ayikliyorum.
Yikiyorum tuzla beklettikten sonra her hamsiyi birbirine yapistirip unluyorum.
Sonrada kizgin yagda kizartiyorum.
Roka ile servise hazir ediyorum.
Hamsili sezonu kacirmayin derim. Taze ve leziz bu donem. Hepinize kolayliklar diliyorum.
Afiyet olsun.
Zeynep T.
Ozur: Evet gurbette yasayan tum hamsi severlerden ozur diliyorum.
Yillardir gurbette yasadim. En son 6.5 sene once hamsi yemistim. Balik
sezonu acildigindan beri bol bol yemege calisiyorum. Tum gurbetteki
hamsi severler sizleride hamsileride cok seviyorum. Dilerim en kisa
zamanda sizlerde sofranizda hamsiye kavusursunuz.
Sevgilerimle.
18 Eylül 2006 Pazartesi
MERCİMEK KÖFTE
17 Eylül 2006 Pazar
Hindistancevizli Kurabiye
Bu tarifin blogda olduğunu sanıyordum.
Sanıyordum çünkü geçen hafta arkadaşım beni Cafe den arayıp hindistancevizli kurabiyenin tarifini istedi. Siteden arşivden girip bak dedim.
Aradan 5 dk. Geçti ve arkadaşım sitede yok dedi? Nasıl yani link mi çalışmıyor acaba derken gece gelip baktım ki gerçekten yokmuş? Hâlbuki bu tarif 2005 in Kasım ayında yazılmıştı siteye yerleştirilmek üzere. Ben muhtemelen yine yazacağım derken bıraktım ve başka tarifler girdi araya. Üstelikte yemekvebiz mail grubumuzda ve birçok mail grubunda defalarca paylaştım bu tarifi. Yok, artık sıraya aldım eski tarifleri düzenleyip bitireceğim. Zamanı geçiyor önemini yitiriyor.
Fatma ya çok teşekkür ediyorum, zira ben hala bu tarif arşivde diyerek bakmayacaktım bile.
Kolay bayatlamayan bir kurabiye oluyor. Ben, kurabiye piştikten sonra alıp poşetlere koyup ya da dondurucu için özel satılan kaplara koyup dondurucuda saklıyorum. İhtiyaç halinde ani misafirlerde çıkarıp fırın tepsisine koyup 100 derece fırında ısıtıyorum. Çay demlenene kadar kurabiyeler hazır.
HİNDİSTANCEVİZLİ KURABİYE
malzemeler
• 2 Yumurta
• 250 gr. Margarin ( oda sıcaklığında )
• 3 su bardağı un
• 1 su bardağı pudraşekeri
• Yarım paket kabartma tozu
• 1 çay bardağı hindistancevizi
üzeri için
1 çay bardağı hindistancevizi
yapılışı
1. Yumurtaların sarısını ve beyazlarını ayırın.
2. Sarılarla birlikte margarini ve pudra şekerini birlikte mikserle krem haline gelene kadar çırpın.
3. Un, kabartma tozu ve hindistancevizini ekleyip yoğurun.
4. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın.
5. Hamurların bir yüzünü yumurta akına ve sonrada hindistancevizine bulayıp yağlanmış fırın tepsisine dizin ve 180 derece fırında 20 dk. Pişirin.
Benim Notlarım
Hamur piştiğinde bile dokunduğunuzda yumuşacık oluyor fırının içinde bu yüzden aldanıp ta fazladan bırakmayın fırında. Ben 25 dakika bıraktım fırında. Ama son 5 dakika fırın ısısını 160 dereceye çektim. Zira hindistancevizleri fazla kızarıp yanacaktı. Kendi fırın ısınıza göre ayarlama yapın...
Afiyet Olsun
Figen K.
15 Eylül 2006 Cuma
Hirsizlik ve Utanmazlik
ISKENDERIYE.COM'UN ALT SITESI GURME.NET'IN HIRSIZLIGI VE UTANMAZLIGI
BU YAZIYI WWW.ISKENDERIYE.COM SITESININ ALT SITESI OLAN WWW.GURME.NET SITESININ YUZSUZLUGUNU IFSA ETMEK ICIN YAZIYORUM. EGER OTOMATIK OLARAK ALIYORLARSA YAZI VE RESIMLERIMIZI, BUNU DA YAYINLAYACAKLARDIR. SIZLERDEN RICAM SIZLER DE SITELERINIZDE BENZER YAZILAR YAYINLAYINIZ KI ONLARI DA YAYINLASINLAR. SADECE BEN SEN O DEGIL, NEREDEYSE TUM YEMEK BLOGLARININ YAZILARI (KI ARALARINDA OZELLERIMIZ DE VAR, YANI IC DOKTUGUMUZ, GURME.NET SITESININ OKURLARINI NORMALDE ILGILENDIRMEMESI GEREKENLER DE. USTELIK BU ISI 2005 YILININ HAZIRAN'INDAN BERI YAPIYORLAR. SAYFANIN SAG TARAFINDAKI ARSIVLERDE EMINIM KENDI ADRESLERINIZI VE YAZILARINIZI DA BULACAKSINIZ. TESADUFEN GORMESEK DAHA DA DEVAM EDECEKLERDI.
12 Eylül 2006 Salı
MİLFÖY PASTA(MUZLU)
MOZAİK PASTA
SU MUHALLEBİSİ MEYVE SOSLU
8 Eylül 2006 Cuma
Tursumu Nasıl Kurdum?
Merhaba
Birkac gundur Yemekbiz Yahoo paylasim gurubumuzda tursu konusunda epey sorular soruldu cevaplar yazildi. Bende kendi usulum tursuyu bugun kurdum.
Tursu kurmak isteyenlere belki faydasi olur dusuncesi ile
paylasmak istedim sizlerle.
Ben ince salatalik, yesil ve kirmizi domates( suyuna guzel renk veriyor),
yesil sivri biber, sarimsak, havuc kullandim. Biraz dereotu ve kereviz sapida vardi tursumda.
2 kg ince salatalik
1/2 kg havuc
2 kg domates
1/2 kg sivri biber
1 bas sarimsak
yarim demet dereotu
5-6 dal kereviz sapi
2.5 lt kaynatilmis sogutulmus su
1 cay bardagi kalin tuz
1 cay bardagi sirke
1/4 cay bardagi seker
15 adet nohut
Sebzelerimi yikadim.
Kavanoza yerlestirdim.
En ust kisma dereotu ve kereviz saplarini koydum.
Kaynatip iliyan suya tuzumu ilave ettim. Sonra sekerimi.
Bu karisimi kavanoza sebzelerimin uzerine doktum.
Sirkemi ilave ettim.
Kavanozumun agzini sikica kapattim.
Kisa merhaba dedim simdiden.
Not 1: Tursu suyu icin tuz ayarini yumurta ile olctum.
Yasli bir kisiden ogrenmistim bunu. Suya tuz ilave edin,
o suyun tuz olcusunun normal oldugunu anlamak icin
icine bir adet yumurta koyun. Yumurta suyun uzerine cikiyorsa
suyun tuz miktari iyi demekmis. Ben yillardir bu yontemi uyguluyorum.
Not 2: Diger tursu tariflerimiz icin buraya ve buraya tiklayabilirsiniz:))
Afiyet olsun.
Zeynep T.
6 Eylül 2006 Çarşamba
FINDIK TANELİ TOPLAR
4 Eylül 2006 Pazartesi
FINDIKLI KURABİYE
3 Eylül 2006 Pazar
Dun aksam yemekte ne vardi?
Bundan tam 2 sene once Yemekvebiz Yahoo paylasim gurubu ile sizlerle olmaya basladik.
Sevgili Figen ile tam 2 senedir bu yahoo paylasim gurubunu yonetiyoruz,
yogun oldugumuz gunlerde dostlarimiz bizlere yardim ediyor.
Bildiklerimizi, becerilerimizi paylasiyoruz bu paylasim gurubunda.
Sonrasinda Yemekbiz olarak blog olusturduk, mutfagimizda pisirdiklerimizi sizlerle paylasmaya devam ettik.
Yemekvebiz yahoo paylasim gurubumuzda duzenli olarak paylastigimiz bir konumuz var.
"Dun aksam yemekte ne vardi?" Biz kadinlar icin en buyuk sorun bu cunku mutfaklarimizda.
Aksama ne yemek pisirsem acaba diye sabahtan baslariz hatta birgun oncesinden dusundugumuzde olur. Yahoo paylasim gurubunda biz bunu hallettik sayilir.
Tum gurup uyeleri bir onceki aksam ne yemek yapti ise ertesi gun guruba
yaziyor boylelikle birbirimizden fikir aliyoruz.
Sizlerde bu zevkli paylasima katilmak isterseniz bekleriz elbette.
Ben tatilden bu hafta dondum. 6 seneden sonra ilk defa 25 gun dinlenme firsati bulabildim.
Bu hafta " dun aksam yemekte ne vardi?" konusunda patlicanli katmeri resimlemistim gurupta bircok arkadas tarifi sormus, bende paylasmak istedim blogda.
Tatilde firsat buldukca yaptigim lezzetleri sizlerle paylasacagim onumuzdeki gunlerde.
Patlicanli katmer evdeki malzemelerle hemen yapilacabilecek bir lezzet.
Bizim bahcemiz bu is icin cok uygun, portatif tuplu sac uzerinde pisirdik bu sebeple.
Malzemeler
5 su bardagi un
1 yemek kasik tuz
alabildigince su diyorum cunku cok sert olmayacak sekilde hamur olsun derken
olcuyu yazmamisim bir kenara :))
2 adet bostan patlican
1 adet kuru sogan
4 adetsivri biber
2 adet domates
2 dis sarimsak
3 kasik zeytinyag
tuz
Hazirlanisi
Once ic kismini hazirlayalim. Sogumasi gerekiyor.
Patlicanlari kucuk dograyip tuzlu suda bekletip suzelim.
Sogani yemeklik dograyalim, zeytinyagda sote edelim.
Biberleri dograyip ilave edelim.
Domatesi, sarimsagi, patlicanlari ekleyelim. Suyunu cekene kadar kavuralim.
Tuzu serpelim.
Hamuru yoguralim.
Cok sert olmasin hamur.
Hamuru oklava ile ince acalim.
Sogumus patlicanli harcimizi yerlestirelim.
Ikiye katlayalim.
Kenarlarindan bastiralim.
Piserken acilmasini onleyelim.
Daha sonra isinmis olan sacin uzerinde ters
yuz ederek pisirelim.
Pisirdikten sonra
uzerine firca ile biraz zeytinyag surebilirsiniz veya tereyag.
Bu sekilde degisik iclerle de hazirlayabilirsiniz.
Patatesli, ispanakli, peynirli, degisik otlar v.s.
Sac yoksa teflon tavada da bu islemi yapabilirsiniz. Bizim ortam uygun olunca sac kullanmak kacinilmaz oluyor.
Hepinize afiyet olsun diyorum.
**Eger sizlerde aksam sofranizda pisen yemeklerinizi bizlerle paylasmak istiyorsaniz goruntuleyin ve Dostlarin Ikramlari bolumunde yayinlayalim.
Diger blog dostlari ile paylasalim ne dersiniz?
Not: Gurubumuza uye olmak isteyen dostların yemekbiz-owner@yahoogroups.com adresine kendilerini tanıtan kısa bir mail atmaları yeterli olacaktır. Grubumuz dısarıdan direk uye olmaya kapalıdır...
Sevgilerimle,
Zeynep T.
29 Ağustos 2006 Salı
Lor Tatlısı
Uzun zamandır blogu güncelleyemedik .
Zeynep tatildeydi, ben ise koşturmaya devam ediyorum. Ev, Cafe arası ve dısarıdaki işler derken bir yoğunluk, kargaşadır gidiyor.
Blogları gezemiyorum. Tarif ekleyemiyorum.
Bu gece azmettim yazacağım dedim.
Bu tatlıyı yapıp, dolabınıza koyun buz gibi servis yapın, bu sıcak havalarda bile nasıl serin ve hafif, şerbetli olmasına rağmen. Mutlaka deneyin derim.
Bu vesile ile hepinizin Zafer Bayramınızı Kutluyorum.
Tatlı tadında geçsin kutlamalarımız inşallah.
Bu kara bulutlar dağılsa diyorum artık Ülkemizin başından !...
Lor Tatlısı
malzemeler
o 1 kg. tatlı lor
o 4 adet yumurta
o 2,5 ÇK margarin
o 1 Çay kaşığı karbonat
o 5 kahve fincanı un
şerbet için;
o 6 su bardağı şeker
o 5 su bardağı su
o 1 çorba kaşığı limon suyu
yapılışı;
1. Lor peynirini ezerek pütürsüz bir hale getirin
2. Yumurtaların sarılarını ayıralım
3. Peynire, yumurta sarılarını, erimiş margarini, karbonat ve unu ekleyip yumuşak bir hamur yapalım
4. Ceviz büyüklüğünde toplar yapıp hafifçe üstünden bastıralım
5. Yağlanmış tepsiye dizelim , 180 derece fırında yaklaşık 35 - 40 dk. pişirelim
6. Tepsiyi fırına verdikten sonra hemen şerbeti yapalım
7. Tatlılar kızarınca tepsiyi çıkarıp kızgın haldeyken kaynar şerbeti dökelim
8. Üstünü hemen bir tepsi ile kapatalım ve soğumaya bırakalım
9. Servis ederken üstüne hindistan cevizi ile süsleyelim
Afiyet olsun,
Figen
27 Ağustos 2006 Pazar
HİNDİSTANCEVİZLİ KURABİYE
24 Ağustos 2006 Perşembe
ZEYTİNYAĞLI BARBUNYA
20 Ağustos 2006 Pazar
Patlıcan Silkme
Önce Hayırlı Kandiller diliyorum.
Miraç Kandiliniz Kutlu Olsun...
Ülkemiz ve Dünya için hayırlara vesile olsun inşallah.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Yaz aylarının serin ve pişme şeklinden dolayı son derece hafif bir sebze yemeği.
Evimde çokça yapardım, Cafe açılınca da Zeytinyağlı çeşidi olarak tezgaha yapmaya başladım. Aslında üzerine ya da yemeğin içine bir miktarda maydanoz serpmek çok yakışıyor. Ancak Cafe de yemek yiyenlerin zevkleri farklı olduğu için ben maydanoz serpmiyorum, sürekli aynı kişilere servis verdiğim için zamanla neyi nasıl tükettiklerini öğreniyorsunuz...
Bu sezon da bitmeden yayınlamak istedim. Zira bu hafta da oldukça koşturmalı geçti.
Ayrıca bir haftadır bilgisayarımda anlamadığım bir problem yaşıyorum, yemekvebiz mail grubumuzun ana sayfasında işlem yapamıyorum, blog sayfasına da resim yüklemek için epeyce uğraştım ?
Neyseki eşim yeni bir Lop Top alıyor , umarım onda bu sorunlar hal olur. Ve belki mevcut bilgisayarımı da Cafe ye taşırım. Orada İnternet bağlantısını çözebilirsem çok mutlu olacağım. Böylelikle eskisi gibi gün içinde de sizlerle ve yemekvebiz mail grubumla olacağım:) Geceden geceye maillere bakıp işlerinizi yapmaya çalışmak çok zor oluyor. Küçük bir yavrunuzda varsa eğer.
Lafı çok uzattım:) Tarifimiz aşağıda...
İyi bir hafta diliyorum hepinize, sağlıkla...
Patlıcan Silkme
malzemeler
o 5 adet patlıcan
o 6 adet domates
o 3 büyükçe soğan
o 7-8 diş sarımsak
o 5-6 sivri yeşil biber
o Zeytinyağı
o Tuz, karabiber
yapılışı
1. Patlıcanları alacalı soyalım
2. Büyüklüklerine göre uzunlamasına 2 ye veya 3 e, hatta 4 e bölelim. Ölçü olarak işaret parmağınızın uzunluğunda ve yaklaşık 2 parmak kalınlığında olmalı. Patlıcanların acısını almak için bol tuzlu suda en azından 10 dk. bekletelim.
3. Soğanları piyazlık keselim ( yarım ay şeklinde ) , domateslerin kabuklarını soyup rondodan geçirelim ya da rendeleyelim, sarımsakları ayıklayıp bütün bırakalım, biberleri temizleyip küp keselim.
4. Önce tenceremize zeytinyağımızı koyalım, ardından soğanların yarısını serelim
5. Üstüne patlıcanlarımızın yarısını dizip, domateslerimizin yarısını serelim, sarımsakları serpiştirelim ve biberleri ekleyelim.
6. Ve yine soğan, patlıcan, domates şeklinde işlemi yapıp tuz, karabiber ile tatlandıralım
7. Kısık ateşte pişmeye bırakalım. Tencereyi asla kasıkla karıştırmıyoruz, sallayarak dibini tutmasını engelliyoruz o kadar. Gerekirse 1-2 fincan sıcak su ilavesi ile pişmeye bırakıyoruz. Genelde domateslerin kendi suyu yeterli geliyor.
Afiyet Olsun,
Figen K.