31 Temmuz 2009 Cuma

SUSAMLI TAVUK

MALZEMELER:

Yarım kg. kuşbaşı tavuk eti
4 -5 yemek kaşığı sıvıyağ
bir tatlı kaşığı soyasosu
bir yemek kaşığı susam
kırmızıpulbiber
karabiber
tuz

YAPILIŞI:

İri kuşbaşı olarak doğrattığınız tavukları sıvıyağ ile bir tencereye alın,biraz pişirin.Soyasosunu ilave edin.Baharatları arzu ettiğiniz ölçüde ekleyip karıştırarak pişirmeye devam edin.Tuzunu kontrol edip öyle tuz ekleyin çünki soyasosu tuzludur.Pişmesine yakın susamları döküp bir iki dakika daha pişirip altını kapatın.Yanında pilav yada patates kızartmasıyla servis yapın.Afiyetolsun.
KAYISI MARMELATI


Artık kış hazırlıkları yavaş yavaş başlıyor.İşte bunlardan biri.Kaysı reçelini yada marmelatını ben çok sevmiyorum ama evdekiler sevdiği için yapıyorum.Ben reçel olarak sadece çilek reçelini ve marmelatını tercih ederim ama diğerleride sofraya ve damağımıza değişik tatlar veriyor.Bu kaysıları canım arkadaşım Bilge memleti olan Denizliden annesinin bahçesinden getirmiş bize.Teşekkür ederim canım arkadaşım.
Malzemeler
  • 1 kg kayısı
  • 1 kg şeker
  • Yarım limon
Yapılışı
Kaysılarımızı yıkayalım ve ikiye bölüp çekirdeklerini çıkartalım ve tenceremize alalım üzerine 1 kg.şekeri döküp 10-12 saat bekletelim. Bu sürede suyunu salacaktır.Tenceremizi ocağa alalım ve yarım limonun çekirdeklerini alıp ikiye bölelim ve reçelin içine atalım.Kaynatmaya başlayalım,kaynamaya başladıktan5-6 dakika sonra kıvamı koyulaşmaya başlayacaktır,limon parçalarını içinden çıkartıp,kaysılar iyice parçalanıncaya kadar blenderden geçirelim ve tekrar kaynamaya bırakalım.Kıvamına gelince ocaktan alalım.
Reçelin kıvamı kişile göre değişir,kimi reçeli çatalla yenecek kadar koyu sever,kimi de ekmek banıp yemek ister.İşte ben ekmeği banıp yemeği severim çok koyulaşmış reçel yada marmelat sevmem.Burada koyuluk miktarı size kalmış,istediğiniz kıvama gelip gelmediğini anlamak için bir çay tabağına 4-5 damla reçel alın ve soğuyunca kıvamını kontrol edin.
Afiyet olsun

30 Temmuz 2009 Perşembe

BÖRÜLCE SALATASI

Sevgili arkadaşım Zübeyde'nin,lezzetli bir tarifi.Kendisine ait olan çeyizsandığı sitesine gitmek için burayı ,buradaki diğer tariflerinide görmek için burayı tıklayın.
Malzemeler
  • Yarım kg. börülce
  • 3 diş orta boy sarımsak
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı
  • Tuz,limon yada koruksuyu
Yapılışı
Börülceleri ayıklayıp yıkayalım ve bol suda haşlayalım sonra süzgüye alalım.Diğer tarafta sarımsağı az tuzla ezelim (ben havanda yapıyorum)iyice ezilince içine az zeytin yağı koyup biraz daha ezer gibi yapalım sos beyazlıyacaktır .İçine ekşi olarak ne arzu ederseniz ekleyin.( koruk suyu,limonsuyu,limon tuzu ne varsa) börülceleri servis kabına alıp sosu üzerine gezdirin.
Afiyet olsun

29 Temmuz 2009 Çarşamba

GEZDİM, GÖRDÜM, DENEDİM, MEMNUN KALDIM, İZLEDİM, BEĞENDİM

Bugünkü bahanem mutfaktan değil. Başlığa bakıp da şaşırdıysanız eğer bugün biraz gezi, biraz alışveriş önerisi biraz da film tavsiyesinde bulunacağım. Her telden çalacağız anlayacağınız.


İZNİK'te bir gün ...


İlk olarak geçen hafta yıllık iznim esnasında ziyaret ettiğim İznik'ten bahsedeceğim sizlere. İznik'e benim bu ilk gidişim değil. Henüz 1 yaşımdayken İznik'te yaşamışız, mışız diyorum çünkü hiç hatırlamıyorum. Uzun zamandır gidip de görmek istediğim için daha da bir anlamlı oldu gidişim. İznik'e gidişimin sebebi Sevgili Dido'cuğumu ziyaret etmekti. İyi ki de yapmışız, o her zamanki misafirperverliği ile bize harika bir gün yaşattı ve bu sayede anılarımız , daha doğrusu annemin anıları canlanmış oldu.

Dido, yaz aylarını geçirdiği evini her zamanki gibi kendine has zarif zevki ile döşemiş, her köşesine beni hayran bıraktı. Elimde birbirimize alışmaya çalıştığımız yeni oyuncağım fotoğraf makinam ile oranın buranın heryerin :) fotoğrafını çektim , durdum.

Bahçesinde harika bir sofra karşıladı bizleri. Öğle vaktinde ulaştığımız için son derece becerikli olduğu İtalyan mutfağından seçmelerle güzel bir yaz masası hazırlamıştı.

Mönüde, Köy Ekmeğinden Bruschetta, Izgara Örgü Peynirli, Semizotlu Yeşil Salata, Spagetti Bolognese ve Çikolata Soslu Bisküvili Pasta vardı.
Yemeğin ardından sitede keyifli bir gezi yaptık. Heryerini yeşilin bürüdüğü cennetten bir parça olan bu harika yerleşim yerinin ne tarafında fotoğraf çekeceğimi şaşırdım gerçekten. Büyüleyici İznik Gölü'nün kenarında içtiğimiz kahveler, bakılan fallar sonrasında İznik'in içinde bir geziye çıktık.


İznik'e gidip de çini atölyelerini gezmemek olmazdı. Tarihi bir medresede yer alan dükkanlara gidip çininin şekil aldığı envai çeşidi, muazzam eserleri görmüş olduk. Aşağıdaki tabloya hayran kaldım. Fiyatı birhayli pahalıydı ancak el emeği göz nuru olduğu için kesinlikle değer diye düşünüyorum.

Son olarak İznik'te yaşadığımız evi ve eski komşularımızı da ziyaret ettikten sonra ayrılma vakti geldi. Biz yola çıkarken gün İznik'te harika bir tablo gibi batıyordu.




Yolda dönerken buraya kalmaya gelmeli, düşüncesi sardı aklımı. Çünkü yapılacak , gezilecek bir sürü şey kaldı. İznik, tarihi dokusu, doğal güzelliği, sanatı, tüm yol boyunca uzanan meyve-sebze bahçeleri, nefis yayın balığı (yemedik ama aklımızda kaldı) ile kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Yolunuz düşerse şimdiden iyi gezmeler diyorum :)


Son dönem alışkanlığım "Easy Shop"



Ne zamandır bahsedicem, bir türlü fırsat bulamadım. İnternet üzerinden alışveriş yapmayı hem büyük kolaylık hem de geleceği günü beklemenin keyifli olduğunu düşünen bendeniz son dönemde Easy Shop'a sarmış durumdayım. DHL'in Amerika'dan alışveriş yapmayı kolaylaştıran bu hizmeti sayesinde artık heyecanla paket bekleme tecrübelerim hızla artıyor. Hazır dolar da bu kadar düşmüşken kim tutar beni değil mi? :) Özellikle pasta malzemesi, yeni kalıp temini gibi ihtiyaçlarımı Easy Shop sayesinde Türkiye'ye gönderim yapmayan tüm sitelerden karşılayabiliyorum. Easy Shop'un da mantığı bu zaten. Amerika'dan Türkiye'ye gönderim yapmayan web adreslerinden de alışveriş yapmamızı sağlıyor. Easy Shop'a kayıt olunca Amerika'da bir posta adresim oldu ve satınaldığım ürünlerin dağıtımı için bu adresi veriyorum. Sonrasında gönderilerimi isteğim zaman DHL ile Türkiye'ye gönderiyorlar. Özellikle http://www.kitchenkrafts.com/ sitesinden ayrılamıyorum :) Kullanımı kolay ve hesaplı bu hizmeti sizlere de tavsiye ederim.

Film Keyfi ve iki film önerisi

İzindeyken seyrettiğim iki filmden de keyif aldığımı söyleyebilirim. İlki Güz Sancısı, çektiği dizi ve filmleri , özellikle dönem eserleri olduğu için keyifle seyrettiğim Tomris Giritlioğlu'na ait olan bu film 50'li yıllarda geçiyor. Sağ-sol çatışmaları, azınlık grubuna bakış açısı ve tüm bu senaryonun içinde bulunan imkansız aşk.. Güzel işlenmiş bir hikaye...

Diğer bir film ise kitabını okuyanların pek beğenmediği yönünde yorum yapılan usta oyuncu Tom Hanks'in başrolünü oynadığı Melekler ve Şeytanlar.. Da Vinci Şifresi filminden sonra yine din unsurları -sırlar-çözüm bekleyen ipuçları barındıran bir film. Kitabı okumadığım için heyecanla seyrettim. Bu da benim fikrim değil mi :)



Ooooo.. Baya bir yazmışım.. Umarım sıkılmamışsınızdır...
Bir sonraki bahanemde görüşmek üzere..
Afiyetle,

Temmuz Yaman Etkinliği

Temmuz ayındaki etkinliğinin ev sahibi olmamdan dolayı 31 Temmuz 2009 Tarihinde son bulacak olan etkinliğimin yayınlanmasında, rahatsızlığım nedeni ile bir kaç günlük gecikme olacaktır. Şimdiden anlayışınız için teşekkür ederim.

28 Temmuz 2009 Salı

FİNCANDA KEK


Sevgili arkadaşım Hatice'nin,lezzetli bir tarifi daha.Kendisine ait olan örgüçantam sitesine gitmek için burayı ,buradaki diğer tariflerinide görmek için burayı tıklayın.

Bu tarifi yagmur kokusu arkadaşımdan öğrendim ve uyguladım pastahanelerdeki ile aynı lezzette oluyor. artık kolayıma geldi kalıp yerine fincanda yapıyorum.
Malzemeler
  • 1yumurta
  • 1 çay bardağı süt
  • 1,5çay bardağı şeker
  • 2 çay bardağı un
  • 2 yemek kaşığı kakao(sade yaparken kakao yerine bir yemek kaşığı un fazla koydum)
  • 1pk. vanilya
  • 1pk. kabartma tozu
  • Türk kahvesi fincanı
  • Bu ana tarif ben ayrıca içine portakal kabuğu rendeledim ve minik ceviz parçaları attım.
YAPILIŞI
Tüm malzemeleri çırpıyoruz. fincanları yağlayıp yarısına gelecek kadar malzemeyi koyuyoruz.(isteyen fincanlara kek kağıtlarından kullanabilir.)bir tencereye fincanların yarısı hizasında ılık su koyup fincanları içine yerleştirip ağzı açık olarak orta ateşte suyun kaynamasını bekliyoruz. Su kaynamaya başlayınca kapağı kapatıp tam 20 dk. bekliyoruz.20 dk. sonra altını kapatıp 15 dk. dinlendiriyoruz. Bu sürelere mutlaka uyalım ben sade olanı yaparken yanlışlıkla 1-2 dakika önce açtım fincandan çıkarma sorunu yaşadım.Arzu ederseniz krema ,çikolata sosu vb.leri ile süsleyebilirsiniz. Hatta halka halka kesip süsüleyerek yeni bir görüntü elde edbilirsiniz.
NOT : Ben okurken şaşırmıştım ne zaman fırına vereceğiz diye sormuştum Haticeme :) okuduklarınız doğru fırında değil tencerede ocakta oluyor.Ben denedim,Nescafe fincanları büyük geliyor,türk kahvesi fincanları uygun.
Afiyet olsun

DENİZ BÖRÜLCESİ

MALZEMELER:

1/2 kg.deniz börülcesi
yarım limon
bir çay kaşığı karbonat
3 yemek kaşığı zeytinyağ
3 diş sarımsak
tuz

YAPILIŞI:

Deniz börülcelerinin köklerini,çamurlarını temizleyip iyice yıkayıp bir tencereye koyun,üstünü geçecek kadar su ve karbonat atıp haşlayın.Yaklaşık 10-15 dakika haşlanıp yumuşayan börülceleri süzün.Soğuduktan sonra herbir sapı alttan tutarak sıyırınki içindeki sert liflerden kurtarın,doğrayın.Servis tabağına alıp ben bu ölçüleri kullandım ama arzu ettiğiniz miktarda limonsuyu,zeytinyağ ,tuz katıp sarımsak doğrayıp kaşıkla şöyle bir karıştırıp servis yapın.Afiyetolsun.

27 Temmuz 2009 Pazartesi

YUFKALI SOSİS KIZARTMA

Sevgili arkadaşım Bilge,hadi kızları al gel dedi,tamda onları çok özlediğim bir zamandı.Bazen insana sevdikleriyle konuşup seslerini duymak yetmiyor,onları görmen,gözlerine bakarak sohbet etmen lazım.Arkadaşım bunuda kızlar için yapmıştı (çaktırmadan yedim valla çok güzeldi çıtır çıtır)Ellerine sağlık canım.
Malzemeler
  • 3 yufka
  • 8-10 sosis
  • Kızartmak için sıvıyağ
Yapılışı
3 yufkayı üst üste koyalım ve (düşündüm evde yuvarlak şekilde kesmek için kullanılabilecek başka bir şey aklıma gelmedi ) petşişe kapağı ile yuvarlaklar yapalım,sosislerimizide ince ince doğrayalım.Kürdana bir yufka ( üstüste koyduğumuz için 3 yufkayı birden geçirin) bir sosis olarak dizin.Malzemelerimiz bittiğinde sıvıyağda kızartın.
Ben pazar günü denedim eşim ve oğlumda çok beğendi.

Afiyet olsun

Mısırlı Pazar Kahvaltısı

Çocukken -sokakta oyun oynadığımız zamanlardı- mısırcılar kazanlarıyla dolaşırlardı, hep de canım çekerdi ama annemin "aman evladım, sakın sokaktan mısır almayın, o kazanlarda böcek vardır; ben size kaynatırım" tembihleri ağır basar, mısırı evde yerdik..

Cumartesi pazarda mısır görünce dayanamadım aldım.. Mısırlar düdüklüde haşlanırken ben de annemin kulaklarını çınlattım..

İleride evin ufaklığının canı mısır çekerse cevabım hazır: "aman evladım..."
KIZIM İYİ :))

Arkadaşlar iyi dileklerinizden dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum.Kızım iyi eve geldi,Dişi kökünden sallandığı için çekilmek zorunda kalmış ama çok canı yanmamış ve dolayısıyla ağlamamış.Yeni dişinin ne zaman geleceği konusunda bir şey sölememişler ama dişlerin çıkış zamanları birbirinden farklı olacağı için,kontrol altında tutalım demişler.Mervecim çok tezcanlı (bu huyunu biraz benden almış) yürümez koşar,sabırsızdır.Burnunuda çok kötü vurmuştu düşünce,şimdi seviniyoruz,çok şükür burun kırılmamış.Ne yapalım canı sağolsun,dişinin yenisi gelir.Allah cümlemizin evlatlarına ve sevdiklerine sağlık versin arkadaşlar.
Ama gerçekten çok komik görünüyor,uzun bir süre bu halini yadırgayacağım sanırım.Bakalım yeni diş ne zaman ve nasıl gelecek.
Sevgiler Canlarım.

SAĞLIKLI YAŞAM PASTASI


Sebze ye, spor yap, fit kal ... Herkesin dilinde.. Söylemek çok kolay ama yapması bana göre çok zor olmuş ve olacak şeyler :) Sebze kısmı tamam, çoookk severek yerim ama spor girişimlerim hep yarıda kalıyor. Tıpkı kışın başlayıp bitiremediğim plates dersleri gibi.
Bu pastabu süreci iyi yöneten birisi için istendi benden. Ne mutlu kendisine.
Geçen hafta yoktum, izindeydim. Kuzenim bile, Müge Abla , boşladın bloğu hiç bir şey yazıp çizmiyorsun diyor. Haklı da.. Bu aralar iyice saldım kendimi sanırım. Bakalım bu hafta eş dost doğumgünü,bebek partisi falan derken baya bir işim düşecek mutfağa.Gelişmelerden haberdar edileceksiniz elbette.
Afiyetle,
FIRINDA TAVUK KANAT

Şu an çok kötüyüm,kalbim sıkışıyor,o kadar hızlı çarpıyor ki sesini duyabiliyorum sanki. Dün akşama kadar malum tarhana ile uğraştık ve eşim akşam üzeri kızları parka götürmek istedi, oğlumla birlik ikizleri aldılar parka gittiler,gideli bir saat olmamıştıki geri geldiler.İkizlerimin biri Merve parkta koşarken düşmüş ve ön dişlerinden biri zarar görmüş ciddi bir şekilde oynuyor, burnu ve dudağıda şişmiş ama dişiyle kıyaslayınca çok önemi yok.Ben Feyza ile evde kaldım onlar hastaneye gittiler (Sude de kardeşinden ayrılmadı oda gitti hastaneye,sanırım ikiz olmak böyle bişi.Sude kendini yerlere attı ben kalmam,kardeşimle gidecem diye) 2 hastaneye gitmişler diş filmleri çekilmiş ama müdahale edebilecek diş doktoru yok( Bu konuda bir şey yazmak istemiyorum) Bu sabah tekrar gittiler,henüz haber alamadım.Anne olanlar beni anlayacaktır, bir annenin en zor zamanları sanırım,kızım hastadene ve ben yanında değilim,canı yanıyormu yada ağlıyormu diye gözyaşları içindeyim,kendimi hiç bu kadar aciz hissetmemiştim.Eklediğim bu tarifi hiç unutmayacağım sanırım.
Yapılışı çok kolay ama bana göre çok leziz.Ben tavuk yemeklerini pek sevmem ama mangalda vazgeçilmezimdir.Bu tarif aynı mangal tadında olduğu için sık sık yaparım.
Malzemeler
  • 1 kg.tavuk kanat
  • 1 tatlı kaşığı yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı salça
  • 1 tatlı kaşığı mayonez
  • 1 çay kaşığı nane
  • 1 çay kaşığı kekik
  • 1 çay kaşığı pulbiber
  • tuz,karabiber
Yapılışı
Eğer fırında yapacaksanız tavuk kanatlarımızı ocakta tütsüleyelim,ne kadar temiz görünsede arada tavuk tüyleri kalmış olabilir.Mangal için hazırlıyorsak tütsüleme işlemine gerek yok.Bir kasede yoğurt,salça,mayonez,nane,kekik,pulbiber,tuz ve karabiberi karıştıralım,türsüleyip iyice yıkadığımız tavuk kanatlarını harcımızla iyice karıştıralım,fırına vereceksek fırın kabımıza dizelim, mangal için hazırlıyorsak kapaklı kabımıza alalım.180 derecelik fırında nar gibi kızarana kadar pişirelim.
NOT : Tavuk kanatlarımızı 2-3 saat bu harcımızla bekletirsek daha lezzetli olur.

Afiyet olsun

26 Temmuz 2009 Pazar

DOĞUM GÜNÜ PASTASI
Selamlar arkadaşlar ,bu pastayı çok sevdiğim arkadaşımın kızı için yaptım.Pandispanyasını burçinin denemeleri arkadaşımın ölçüleriyle yaptım.Ben su yerine süt kullandım,süt pandispanyayı çok güzel ,yumuşacık yapıyor,birde yarım paket kabartma tozu ekledim.
Kremasınıda hazır pasta kreması kullandım,isim yazmak için bitter çikulatayı eritip yağlı kağıt üzerine sıktım.Ama izmir o kadar sıcakki ,ismi yazıp dondurucuya koyduğum yağlı kağıdı çıkardağım anda çikulata eridiği için şekli pek güzel olmadı.

Bunlarda mayalı hamurdan yaptığım açmalarım,görüntüsü hoşuma gittiği için yayınlayım dedim.
Dua edip duruyorum havalar serinlesin diye izmir bugün 40 derece Allah yardımcımız olsun.Şimdiden hepimize hayırlı,sağlıklı huzurlu ve serin bir hafta diliyorum.

Mantarlı Omlet

Cumartesi sabahı çayı demledikten sonra buzdolabını açıp kahvaltılık malzemelere göz gezdirdim.. Haftaiçinden kalan bir avuç mantarım ve 2 yumurtam vardı.. Yani mantarlı omlet yapmanın tam zamanıydı!

Mantarları yıkayıp ince ince dilimledim. 2 yumurtayı da bir kasede çırpıp mantarları ekledim.. Biraz da karabiber ve tuz.. Çatalla hepsini çırptım ve hafif yağlanmış teflona döküp çok kısık ateşte pişirdim. (Alt yüz hafif kızardığında üstü de pişmişti, o yüzden ters yüz etmedim.) 5 dakika sonra mantarlı omlet balkonda kahvaltı masasının üzerinde yerini almıştı bile..
AKVARYUM


Sevgili arkadaşlarım, bu gün yeni bir tarif yok,sizi Ankara'da Panora'da bulunan bu devasa akvaryumla karşılıyorum.Gidenler bilir bu akvaryumu,çok güzel ve izlerken insanın içini açıyor.
Bu gün tarif yok çünkü; tarhana yapıyorum.Pardon yapıyoruz kızlar ve ben :) Aslında pazartesi yada salı günü kıvamına gelir diye düşünüyordum ama malum havalar sıcak ve sabah baktım ki artık olmuş.
Sabah kalktım ikizlerin sütünü verdim,küçük kızımın altını değiştirdim ve mamasını yedirdim. Eşimle bana birer fincan kahve yaptım,yanında birer dilim kek yedik.
Ben hamuru yoğururken Merve başımda bekledi,hadi anne daha olmadımı diye.Arka balkona örtüler serildi,eller yıkandı,veee uygun adım tarhana dedik işe koyulduk.O minik elleriyle hamuru küçük küçük yapmaya çalışırken harikalardı.Evlere şenlik valla bir görmeniz lazım ( fotoğraflarını çektim ) Daha benim sırtım yere gelmez :))
Beni ziyarete gelen herkese teşekkür ediyorum,ara ara bilgisayara bakacağım.Hepinizi ziyarete gelmeye çalışacağım ama olaki unuttuklarım olursa şimdiden özür diliyorum ve daha sonra telafi edeceğime söz veriyorum :))
Hepinize iyi pazarlar canlarım.

25 Temmuz 2009 Cumartesi

ELMALI KURABİYE




Malzemeler

Hamuru için : 1 yumurta ,1 adet yumuşak margarin,1 çay bardağı sıvıyağ, 2 çay bardağı pudra şekeri ,1 adet kabartma tozu,vanilya,yeteri kadar un.

İç malzemeleri : 3 adet elma,1 çay kaşığı tarçın,1 su bardağı ezilmiş ceviz,2 yemek kaşığı şeker.

Yapılışı

Çukur bir kaba bütün malzemeleri koyup karıştırıyoruz,kulak memesinden biraz daha katı bir kıvamda hamur yapmamız gerekiyor.Bir tavanın içine üç adet elmayı soyup rendeleyelim ve 2 yemek kaşığı şeker ile suyunu çekene kadar kavuralım,soğuduktan sonra 1 su bardağı dövülmüş ceviz ve tarçını ilave edip karıştıralım.Hamurumuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp istediğimiz şekli verelim.175 derecelik fırında üzeri pembeleşene kadar pişirelim.Fırından alınca üzerine pudra şekeri ekelim.

Afiyet olsun

23 Temmuz 2009 Perşembe

SOSYETE MANTISI


Mantı yapmak hiç bu kadar kolay olmamıştı.Annem Tupperware toplantısına gitmişti ordan almış,mantı yapma aparatını.Çok şeker ve kullanımı çok kolay,sosyete mantısı yapılıyormuş kızım dedi annem.Tabii yemek konusunda hiç üşenmeyen ben :) hadi o zaman akşama yapalım,deneyelim dedim.Bizler mantı deyince küçük küçük olacak diye düşünürüz, hayır büyük oluyor ama buda gayet güzel oldu valla.İşte tarifi.

Malzemeler
Hamuru için : 4 su bardağı un,1 yumurta,tuz ve ılık su.
İç malzemeleri : 250 gr.kıyma,1 küçük soğan,7-8 dal maydanoz, tuz,karabiber,pulbiber.
Sos için : 3 yemek kaşığı süzme yoğurt,2 diş sarımsak.
Üzerine : 1 yemek kaşığı tereyağı,pulbiber,nane,kekik.
Yapılışı
Çukur bir kabın içinde un ve yumurtaya ılık su ekleyerek yumuşak bir hamur elde edelim.
Diğer tarafta kıymaya kuru soğanı ve maydanozu ince kıyıp ekleyelim tuz,karabiber,pulbiberinide ekleyip karıştıralım.
Hamurumuzda mandalina büyüklüğünde bir hamur alıp oklava ile
açalım.Ben burda tupperware aparatını kullandım ama siz açtığınız yufkayı tezgaha serin ve bir yufka daha açın,İlk açtığınız yufkalara ara ara kıymalı harçtan koyun,ikinci açtığınız yufkayıda üzerine yerleştirin,kahve fincanı ile üzerine bastırarak yuvarlak şekiller çıkartın.
Şİmdi mantımızı iki şekilde yapabilirsiniz.
1. Mantımızı bol ve kızgın yağda kızartın üzerine yoğurt ve tereyağı sosu döküp yiyin.(sosyete mantısı buymuş )Bizde kızrmışı
çerez niyetine yendi,yoğurtlamaya fırsatım olmadı.
2.Mantılarımızı bol ve tuzlu suda haşlayın yoğurt ve tereyağı sosu ile yiyin.Biz böyle yedik (sosyete olamamışız demekki,şekli farklıda olsa biz bildiğimiz usulde yapıp yedik)
Yoğurt sosu için süzme yoğurdumuzu biraz sulandırıp sarımsak ve tuzunu ekleyelim.
Tereyağı sosu için,tereyağımızı küçük bir tavaya koyup biraz kızdıralım ve üzerine nane,kekik ve pulbiber atıp,servis esnasında mantımızın üzerine gezdirelim.
Afiyet olsun
FIRINDA SEBZELİ MAKARNA


Mazemeler
Yarım paket fırın makarna ( spagettide kullanabilirsiniz )
2 orta boy havuç
1 su bardağı haşlanmış bezelye
2 su bardağı rende kaşar
yarım çay bardağı sıvı yağ
Beşamel sos için : 1 çorba kaşığı margarin,1 çay bardağı un,2 su bardağı süt,tuz,karabiber.
Yapılışı
Öncelikle makarnamızı bol suda haşlayalım.
Tavaya yarım çay bardağı sıvı yağı koyup,havucu rendeleyelim ve yumuşayana kadar kavuralım ve bezelyeyi ekleyelim tuzunu ayarlayıp ocaktan alalım.
Diğer tarafta beşamel sos için küçük bir tavaya yağımızı ve unumuzu koyup un kokusu gidene kadar kavuralım,sütümüzü ekleyelim.Karıştırarak pişirelim.
Haşlanan makarnamızı süzelim,havuçlu harcımızı ve beşamel sosumuzu ekleyip karıştıralım bu aşamada 1 bardak kaşar rendemizide ekleyelim ( içine eklediğimiz kaşar isteğe bağlı ) yağladığımız fırın tepsisine yayalım ve üzerini kaşar rendesiyle kaplayalım.175 derecelik fırında üzeri kızarana kadar bekletelim.
Afiyet olsun

22 Temmuz 2009 Çarşamba

KROKANLI PARFE

İlk kez denedim ve beyendim.Yapımı kolay, tam bir yaz pastası.Bu sıcaklarda sizde soğuk birşeyler istiyorsanız deneyebilirsiniz.

MALZEMELER:

1 poşet kremşanti
1 çaybardağı süt
1 paket burçak bisküvi
100 gr.tereyağ

KREMASI:

1 yumurta
2 su bardağı süt
3 tepeleme yemek kaşığı un
1/2 su bardağı şeker
Üzeri için krokan

YAPILIŞI:

Tereyağını eritip ,rondoda un haline getirdiğniz bisküvilerle yoğurun ve kalıbınıza yayın.Ben 26 cm.lik kelepçeli kalıp kullandım.Bir tencereye çırpılmış yumurta ,süt,şeker,unu koyup karıştırarak pişirin.Göz göz olunca altını kapatın ,çırpıp bisküvilerin üstüne dökün.Bu krema soğuyunca bir kasede bir çay bardağı süt ile krem şantiyi çırpıp kremanın üstüne döşeyin.En üstüne krokanları serpip dolaba kaldırın.Ben hazır krokan alıp ufalayıp pastamın üstüne döktüm.Bir kaç saat dolapta donunca servis edebilirsiniz.Tarifim sekiz kişiliktir.Afiyetolsun.

Zeytinyağlı Enginar (Sade)

Yeni tarif denediğim yok bu aralar.. İş dönüşü ya zeytinyağlı ya da sebze pişiriyorum, yanına da çoban salata hazırlıyorum; arada tavuk veya dondurucudan köfte atıyorum teflona.. Öyle uzun uzun mutfakta zaman geçirecek pek halim olmuyor bu sıcak ve nemli İstanbul yazında..

Enginarlar pazardan alındı; geçen yazdan farklı olarak bu yaz sadece soğan ekledim, bu şekilde daha çok hoşuma gittiğine karar verdim..Tarif burada
.. Önemli olan bol soğan ve limon..
KUŞBAŞILI PATLICANLI BÖREK

Sevgili arkadaşım Bahar'ın tarifi.Benim gibi kırmızı et sevenlerdenseniz eğer mutlaka denemenizi tavsiye ederim.
Malzemeler
  • 1 kg.yufka
  • 2 yumurta
  • 2 çorba kaşığı tepeleme yoğurt
  • 1 çay bardağı süt
  • Yarım çay bardağı sıvı yağ
İç malzemeleri
  • 2 adet patlıcan
  • 500 gr kuşbaşı et
  • 1 su bardağı haşlanmış bezelye
  • 2 ortaboy kuru soğan
    Yapılışı
Öncelikle etlerimizi yıkayıp tencereye koyalım,üzerine yarım bardak su koyup, kapağını kapatalım ve pişmeye bırakalım.Diğer tarafta patlıcanlarımızı alacalı soyup küçük küpler şeklinde doğrayalım,kuru soğanı yemeklik doğrayalım.Etlerimiz yumuşayınca (bu aşamada etlerimiz suyunu çekmiş durumda olur,hala suyu varsa ve etlerimiz pişmişse kapağı açık şekilde 1-2 dakika pişirelim hemen suyunu çekecektir) soğanlarımızı ve doğradığımız patlıcanları ekleyelim,pişmeye bırakalım.Pişen harcımızın tuzunu ekleyip,kenara alıp soğumaya bırakalım.
Derin bir kabın içinde yumurta,yoğurt,sıvıyağ ve sütü çırpalım.Yağladığımız fırın tepsisine yufkalarımızın birini yayalım,üzerine yumurtalı harcımızdan sürelim,tekrar yufka serip yumurtalı harçtan sürelim,3. yufkayı serip yumurtalı harçtan sürüp patlıcanlı,etli iç harcımızı yayalım,geri kalan 3 yufkayada aynı işlemi yaparak yumurtalı harcımızı bitirelim.170 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişirelim.
Afiyet olsun

21 Temmuz 2009 Salı

MİM'LENMİŞİM


Sevgili arkadaşım Yalnızkraliçem,Ferzan'ım beni mim'lemiş.İlk kez mimleniyorum.AAA ne oluyor yaa bu mimlenmek ne demek derken,utana sıkıla sordum arkadaşıma :) bir soru var ve cevaplıyorsun.Hımmm tamam o zaman dedim ve gecikmelide olsa,arkadaşımın sorduğu soruyu cevaplıyorum.
Soru şöyle : Eğer bu gün dünyaya hakim olsaydınız,şu anki yaşadığınız düzende,sistemde veya aklınıza gelebilecek herhangi birşeyde neleri değiştirirdiniz.
Cevap 1 : Evet bir sihirli değneğim olsaydı.Yeryüzündeki bütün kötülükleri ve hastalıkları yok ederdim. İnsanların yüreklerine iyilik,hoşgörü ve sevgi bırakırdım.Burası din,dil ve ırk ayrımı yapılmayan, sevgi ve saygı içinde tertemiz,yaşanası bir dünya olurdu.(Herşey zıtlıklarıyla vardır,mutsuzluk olmassa mutluluğun,hastalık olmassa sağlığın,savaş olmassa barışın,ayrım olmassa birliğin kıymeti bilinirmi bilinmez ama buda sadece bir hayal )
Cevap 2 : Sihirli değneğimi çocuklarıma,aileme,sevdiklerime çevirir,hep böyle kalsınlar derdim. İçleri hep sevgi dolu kalsın,kimse kimseyi sırtından vurmasın,hep sağlıklı ve mutlu olsunlar,hep yanımda olsunlar. Gözyaşları sadece mutlu olduklarında yanaklarını ıslatsın.
Cevap 3 : Son olarak yıllar önce kaybettiğim annemi isterdim.Onu geri getiremesem bile,onunla eski günlerdeki gibi bir gün geçirip,karşılıklı çay içip,saatlerce sohbet etmek isterdim.Onun yokluğunda yaşadıklarımı anlatmak,torunlarıyla tanıştırmak isterdim.Bizleri gördüğünü,mutlu ve mutsuz her anımızı hissedip yanımızda olduğunu hissediyorum ama ona dokunmak, sarılmak, anne kokusunu içime doyasıya çekmek isterdim.Bu yaşadıklarımı elimden geldiğince uzun tutmaya çalışırdım.
Sevgiler arkadaşım

20 Temmuz 2009 Pazartesi

GÜNEŞİ GÖRDÜM


- Mahzun Kımızıgül yapımı bu filmi belki bir çoğunuz izlediniz,ben sinemada izleyememiştim.Zaten sinemaya en son ikizlere hamileyken Haluk Bilginer'in oynadığı Hırsız var filmine gitmiştim,kızlarım şu an 3,5 yaşında.Dahada sinema salonuyla kavuşabilmiş değilim ama gidemediğim filmlerin dvd leri çıktıktan sonra alıp izliyorum.Güneşi Gördüm filminede tahmin ettiğiniz gibi gidememiştim, dün eşim almış getirdi.Mahzun Kırmızıgül'ün müziği ve sesi hakkında çok fanatik değilim,kendisininde koyu bir hayranı sayılmam.Beyaz meleği izlemiştim,ne harika bir senaryo ve ne müthiş bir Mahzun,yorumcu değil bir ağanın oğlu beyaz melek filminde.Mahzun Kırmızıgül'ün sanatçı olduğuna inanmak çok zor,ekranda yakışıklı, karizmatik görünme kaygısı, aman yüzümü yakından ve profilden çek,kaşlarımı şöyle bir çatayım daha iyi görünürüm gibi düşünceleri atmış.Nasıl görünürümden çıkıp,karakteri nasıl daha iyi yansıtabilirim diye hareket etmiş.Bunlar nacizane benim düşüncelerim.Ağlamaktan helak olmuştum beyaz melekte.
-Şimdi gelelim akşam izlediğim Güneşi Gördüm filmine.Nasıl güzel anlatmış kardeş kavgasını, yıllardır sürüp giden bu kavgada ölende bizden,öldürende.Olan analara oluyor.Çocuklar kavganın ve silah seslerinin arasına doğup,büyüyorlar.Film her duygu ve düşünceyi barındırmış içinde, Askerimiz,dağa çıkanlar,iki savaş arasında kalan köylüler,okula gidemeyen Kardelenler,mayına basıp sakat kalanlar,Kado (kadir)Mahsunun kardeşi kendisini kadın gibi hissediyor.
Erkek çocuk beklerken kız çocuğu oluşu,6. çocukta erkek çocuk sahibi olması (baba adaylarının, bu erkek çocuk sevdalarınıda hiç anlamış değilim) ve yaptığı sevinç gösterileri filmin tebessümle izleyebileceğiniz bir kaç sahnesi, sonrası için mendiller size eşlik ediyor.İstanbul'a yolculuk,daha doğrusu kabus,sonbahar yaprakları gibi bir bir dökülmeye başlıyorlar.Mahzunun karısı hastalanıyor önce,ameliyat olmak zorunda.Çocuklar gözleri görmeyen bir dedeyle birlikte (kado kendini kadın gibi hissettiği için abisinden çok baskı görüyor ve evden kaçıyor) kalıyorlar.Boy boy 6 çocuk 2 si daha bebek, hepsinin yaşları biribirine yakın, çocuk işte dedeleri uyurken,biraz büyük olan iki kızkardeş dışarı oynamaya çıkıyor,en büyük kız (akraba evliliğinden zihinsel engelli) ve en küçüğü evde kalıyor bebeklerle birlikte,tek erkek çocuk olan serhat bebek kaka yapıyor ve kızlar temizlensin diye onu çamaşır makinesine atıp yıkıyorlar.Benim koptuğum yerdi burası,kızlar bebekle çamaşır çamaşır makinesine yöneldiklerinde 'hayır dedim bu olamaz böyle bir sahne koymamıştır kapatalım, ben izleyemem daha bunun devamını'.Bak işte diyorum 'Kado'yu dövüp uzaklaştırmasaydınız o bakardı çocuklara' (Mahzun Kırmızıgül bu sahneyi neden koymuş anlamadım,bir ara sölemişlerdi bir çocuk kardeşini çamaşır makinesine atıp ölümüne sebep olmuştu,gerçek bir olaymı söylentimi bilmiyorum,ama ben bu sahnenin hala etkisindeyim) Anne ağır bir ameliyat geçirdiği için hastanede ve devlet diğer 5 çocuğu geçici bir süre koruma altına alıyor.Sonramı ; anne kendini toparlayınca çocuklarını istiyor,geliyor çocukları biri eksik, Serhat yok feryat,feryat,feryat.
-Daha anlatacak çok şey var filmle ilgili ve içinde barındırdığı çok mesaj var,ama benim dilim bu kadarına yetti.
-Sevgili Mahzun Kırmızıgül'ün ve emeği geçenlerin ellerine,yürklerine sağlık.Muhteşem kadroyuda kutlamak lazım.Mahsun Kırmızıgül'ün yeni filmini merakla ve elimde mendille bekliyorum.Biliyorum ki o yine bizleri duygulandırıp,ağlatacak bir konu daha bulur.

Sevgiler

19 Temmuz 2009 Pazar

ÜÇ RENKLİ SALATA


Canım arkadaşım örgüçantam Haticenin tarifi.Arkadaşımın kendi sitesine gitmek için burayı,buradaki diğer tariflerine ulaşmak için burayı tıklayın.

Bu salatayı bir arkadaşımdan öğrenmiştim.Nurşencim aracılığıyla sizlerle paylaşıyorum. ayrıca özel bir adı varmı bilmiyorum ama üç renkli salata diyoruz. çok harika tadı var onu biliyorum:)))
Malzemeler:
3 adet havuç
4-5 iri patates
4-5 adet pancar
mayonez,maydonoz, zeytinyağı,limon,tuz,karabiber,kimyon
YAPILIŞI:
Patates ve havucu birlikte pancarı ayrı bir yerde haşlayıp ,kabuklarını soyun.Pancarı ve havucu minik küpler ayrı ayrı halinde doğrayın(rende de olabilir)patatesi püre haline getirin.
Pancara: biraz tuz ,yağ ve az limon,minik bir parça mayonez.
Havuca: biraz maydonoz ,mayonez,tuz, az limon,yağ.
Patatese: bol mayonez,maydonoz,az yağ,az karabiber ve az kimyon(az'ın ölçüsü çay kaşığının ucunda:))bunları kendi içinde harmanlayın.Sonra bir kek kalıbı yada arzu ettiğiniz uygun bir kabı fırçayla yağlayın ilk önce pancarı içine yerleştirin ,2.olarak patatesli harcın bir kısmını üstüne hafifçe bastırarak yayın (birbirleriyle karışmıyacak şekilde bastırın)3.seferde havuclu karışımı yayın,son olarak kalan patatesi de en üstte yerleştirip ıslak kaşık yardımıyla düzeltin. Buzdolabında buzlukta bir on dk. bekletip çıkarın ve servis tabağına ters çevirin.Servise kadar buzdolabında normal rafta bekletin. Spatula yada bıçak yardımıyla yaşpasta tarzı tabaklara servis edebilirsiniz.
Afiyet olsun
NOT : Pancar kış mevsiminde olduğundan ben her yaptığımda yaz içinde de hoş olur diye ayrı kaplara pancardan koyup buzluğa attım. havuç ve patates her zaman bulunuyor nasılsa.nette dolaşırken bu tarifi farklı malzemelerle 4 hatta beş renkli yapanlarda gördüm pancar yerine genelde mor lahana kullanıyorlar. ama çiğ ve pişmiş malzeme bir arada benim pek hoşuma gitmedi.

İRMİK HELVASI

Herkesin kandilini kutlarım ,bu gece tüm dualarınız kabul olsun inşallah.Sıcak bir istanbul günününde havuzdan geldim annem helva yapalım deyince girdik mutfağa yaptık helvamızı.Bu sefer biraz fazla kavurmuşuz.Önce dağıttık sonra kalanı yedik ee siteme de koyup herkesin kandilini kutlayayım dedim.Hava sıcak olunca yanına dondurmada kondurdum.Tarifini daha önce vermiştim şimdi uzun uzun tarif vermiyorum.Tarife buradan ulaşabilirsiniz.

MİRAÇ KANDİLİ


MİRAÇ KANDİLİ
Cümlemizin kandili mübarek olsun arkadaşlar ,Rabbim kandilin hürmetine dualarımızı kabul ,günahlarımızı af etsin.AMİN

18 Temmuz 2009 Cumartesi

MİRAÇ KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN

Arapça’da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarına gelir.Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram’dan Beytü’l-Makdis’e (Kudüs) götürülür. Kur’an’ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.s)’in Beytü’l-Makdis’ten Allah’a yükselişi oluşturur. Mirac olarak anılan bu yükselme olayı Kur’an’da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde anlatılır.

Allahü teâlâ, kullarına çok merhamet ettiği, acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tövbe, namaz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl buyuracağını bildirmiştir. Aslında kulların çok ibâdet yapmaları, duâ ve tövbe etmeleri için böyle gece, gün ve aylar birer sebep kılınmıştır.
Bu mübarek gecede tüm dualarınızın kabul ve makbul olması dileklerimle,MİRAÇ Kandilinizi kutlar size ve sevdiklerinize hayırlara vesile olmasını dilerim.

17 Temmuz 2009 Cuma

İKİ RENKLİ PUDİNG



İKİ RENKLİ PUDİNG
Merhaba arkadaşlar cümlemize hayırlı cumalar ,dün canım bir tatlı istiyor ama nasıl,bi taraftanda hava çok sıcak mutfak girilcek gibi değil ,ben en iyisi kalkayıp hazır pudinglerden faydalanayım puding yapayım dedim.Birazda kürdanla şekil yaptım al sana pratik tatlı.

Geçen gün gittiğimiz kaplıcanın üçüncü gününde konyaya gittik arkadaşlar,ben hayatımda bu kadar düz yeri olan bir yer daha görmedim,çok beğendim Konyayı arkadaşlar imkanım olsa hemen şimdi gitmek isterim.




Konyaya girdikten bi on dakika sonra bir yağmur ardından bir dolu dersinki ocak ayındayız,tam benlik bir hava Mevlana Hazretlerini olduğu yere gittik ,orada bir damla yağmur yok neyse Mevlana Hazretlerinin türbesine gittik Allahım nasıl güzel bir manevi havası var insanın canı türbeden çıkmak istemiyor ,oradan Şems-i Tebrizi hazretlerinin türbesine gittik.


Rabbim himmetlerini üzerimize daim eylesin.Amin