20 Temmuz 2009 Pazartesi

GÜNEŞİ GÖRDÜM


- Mahzun Kımızıgül yapımı bu filmi belki bir çoğunuz izlediniz,ben sinemada izleyememiştim.Zaten sinemaya en son ikizlere hamileyken Haluk Bilginer'in oynadığı Hırsız var filmine gitmiştim,kızlarım şu an 3,5 yaşında.Dahada sinema salonuyla kavuşabilmiş değilim ama gidemediğim filmlerin dvd leri çıktıktan sonra alıp izliyorum.Güneşi Gördüm filminede tahmin ettiğiniz gibi gidememiştim, dün eşim almış getirdi.Mahzun Kırmızıgül'ün müziği ve sesi hakkında çok fanatik değilim,kendisininde koyu bir hayranı sayılmam.Beyaz meleği izlemiştim,ne harika bir senaryo ve ne müthiş bir Mahzun,yorumcu değil bir ağanın oğlu beyaz melek filminde.Mahzun Kırmızıgül'ün sanatçı olduğuna inanmak çok zor,ekranda yakışıklı, karizmatik görünme kaygısı, aman yüzümü yakından ve profilden çek,kaşlarımı şöyle bir çatayım daha iyi görünürüm gibi düşünceleri atmış.Nasıl görünürümden çıkıp,karakteri nasıl daha iyi yansıtabilirim diye hareket etmiş.Bunlar nacizane benim düşüncelerim.Ağlamaktan helak olmuştum beyaz melekte.
-Şimdi gelelim akşam izlediğim Güneşi Gördüm filmine.Nasıl güzel anlatmış kardeş kavgasını, yıllardır sürüp giden bu kavgada ölende bizden,öldürende.Olan analara oluyor.Çocuklar kavganın ve silah seslerinin arasına doğup,büyüyorlar.Film her duygu ve düşünceyi barındırmış içinde, Askerimiz,dağa çıkanlar,iki savaş arasında kalan köylüler,okula gidemeyen Kardelenler,mayına basıp sakat kalanlar,Kado (kadir)Mahsunun kardeşi kendisini kadın gibi hissediyor.
Erkek çocuk beklerken kız çocuğu oluşu,6. çocukta erkek çocuk sahibi olması (baba adaylarının, bu erkek çocuk sevdalarınıda hiç anlamış değilim) ve yaptığı sevinç gösterileri filmin tebessümle izleyebileceğiniz bir kaç sahnesi, sonrası için mendiller size eşlik ediyor.İstanbul'a yolculuk,daha doğrusu kabus,sonbahar yaprakları gibi bir bir dökülmeye başlıyorlar.Mahzunun karısı hastalanıyor önce,ameliyat olmak zorunda.Çocuklar gözleri görmeyen bir dedeyle birlikte (kado kendini kadın gibi hissettiği için abisinden çok baskı görüyor ve evden kaçıyor) kalıyorlar.Boy boy 6 çocuk 2 si daha bebek, hepsinin yaşları biribirine yakın, çocuk işte dedeleri uyurken,biraz büyük olan iki kızkardeş dışarı oynamaya çıkıyor,en büyük kız (akraba evliliğinden zihinsel engelli) ve en küçüğü evde kalıyor bebeklerle birlikte,tek erkek çocuk olan serhat bebek kaka yapıyor ve kızlar temizlensin diye onu çamaşır makinesine atıp yıkıyorlar.Benim koptuğum yerdi burası,kızlar bebekle çamaşır çamaşır makinesine yöneldiklerinde 'hayır dedim bu olamaz böyle bir sahne koymamıştır kapatalım, ben izleyemem daha bunun devamını'.Bak işte diyorum 'Kado'yu dövüp uzaklaştırmasaydınız o bakardı çocuklara' (Mahzun Kırmızıgül bu sahneyi neden koymuş anlamadım,bir ara sölemişlerdi bir çocuk kardeşini çamaşır makinesine atıp ölümüne sebep olmuştu,gerçek bir olaymı söylentimi bilmiyorum,ama ben bu sahnenin hala etkisindeyim) Anne ağır bir ameliyat geçirdiği için hastanede ve devlet diğer 5 çocuğu geçici bir süre koruma altına alıyor.Sonramı ; anne kendini toparlayınca çocuklarını istiyor,geliyor çocukları biri eksik, Serhat yok feryat,feryat,feryat.
-Daha anlatacak çok şey var filmle ilgili ve içinde barındırdığı çok mesaj var,ama benim dilim bu kadarına yetti.
-Sevgili Mahzun Kırmızıgül'ün ve emeği geçenlerin ellerine,yürklerine sağlık.Muhteşem kadroyuda kutlamak lazım.Mahsun Kırmızıgül'ün yeni filmini merakla ve elimde mendille bekliyorum.Biliyorum ki o yine bizleri duygulandırıp,ağlatacak bir konu daha bulur.

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder