18 Mayıs 2012 Cuma

KARPUZUN DİYARI DİYARBAKIR...

     Merhaba gezi notlarımda en son Gap turu kapsamında yaptığımız Adıyaman'ı  Nemrut Dağı'nı anlatmıştım. Sıra geldi bir çok kişi tarafından doğunun Paris'i diye adlandırılan Diyarbakır'ı benim gözümden anlatmaya... Diyarbakır'da kalmadık, geçiş noktalarımızdan biriydi. Belli başlı tarihi eserlerini görebildik. Sizi bilmem ama ben Diyarbakır denince ilk aklıma muhteşem tatdaki karpuzu gelir. Daha sonra şehri sarıp sarmalayan surları.. Karpuz göremedik ama surları panoramik olarak görebildik:))

 Şehire bu manzara eşliğinde girdik... Gördüğünüz gibi ortada Diyarbakır'ın minyatür surları ve en üstte meşhur karpuzu...









   Edebiyat dünyamızın önemli isimlerinden 35 yaş şiiri ile tanınan, Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ve şu anda müze olarak hizmet veren evi geziyoruz. Bu ev aynı zamanda Diyarbakır sivil mimarisinin de en güzel örneğidir.


Yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen Diyarbakır surlarının en eskisi olan Keçi Burcunu görüyoruz. Kalenin üstünden bütün Diyarbakır'ı görebiliyorsunuz.

                                                    Kalenin iç kısmı burada çay içip bir şeyler yiyebilirsiniz.

Sur içerisinde İslam tarihinin en eski camilerinden olduğuna inanılan Anadolu’da kurulan ve şu anda restorasyonu devam etmekte olan V.Haremi Şerif olan Diyarbakır Ulu Camiini geziyoruz.

Evet Diyarbakır gezimiz burada bitiyor.. Hasankeyf'e doğru yola çıkıyoruz.... Devamı var....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder