11 Nisan 2010 Pazar

YAŞASIN! PATİRİK GİTTİ, ARTIK ÖZGÜRÜM !

yeni bir gün



O kabus sabaha uyanmamın üzerinden koskoca 3 ay geçti. Çok korktum. Doktorum üzerine basmak yok dediğinde korkum daha da büyüdü sanki. Yapamamak, edememek ne demek öğrenmek zorunda kalmak, ya hep böyle olursa endişesi duymak korkumu kar topu gibi büyüttü.Kendimi avuttum, hep sanki bugünü düşledim.



Sonra sokağa çıktım.Araba ile oradan ilk geçtiğimizde katıla katıla ağladım, beni eve götürmeleri, koltuğuma oturtmaları için yalvardım.Alışacaksın dediler, öyle oldu. Ama hala her sabah oradan geçerken gözlerimi kapatıyorum.Artık 3 bacaklıydım, ben nereye patirik oraya. Ya da tam tersi mi demeli? Patirik nereye ben oraya mı?



İşe başladım, patiriğin "tık tık" sesini duyanlar, geldiğimi anladılar. Kapılar tutuldu, kafeteryada sıralarda öncelik verildi. Patirikle dost olduk, gezmelere bile gitmeye başladık.Evden çıkarken kendime saydıklarıma bir şey daha eklendi: "Anahtarım tamam, cep telefonumu aldım, penceler kapalı, patirik elimde ..."



2 aydır cumartesi dahil her gün ama hergün fizik tedaviye gittim, patirik kolumda.Fizyoterapistim, "Çekin Müge Hanım" Çekin, itin, tutun!" diye diye egzersizleri yaptırırken çok ama çok acı çektim, gözümden yaş geldi, tutamadım.Çorabını giyememek, merdiveni teker teker çıkamamak, arabaya inip binememek en önemlisi de yürüyememek kabuslarıma girdi.



Ama bu sabah...



Patirik evde ...



Hem de malulen emekli olarak. Cumartesi günü "Bırak" dediler. Kadıköy'e gidiyordum Sinem'le, korktum...Aldım yanıma, dayandım ona, zor gün dostuma.Patirik beni gezdirdi yine.Dün evden çıkarken, uzun uzun baktım.Seni bugün evde bırakıcam ama kocacık yanımda, onun elini tutucam dedim. Patirik evde bekledi beni akşama kadar. Ama döndüğümde hiç özlemediğimi farkettim. Kendi kendime dedim ki "Ayrılık vaktidir!"



13 Ocak ...... 12 Nisan ....



Bu sabah patirik evde. Ben yalnızım. Aksak da olsa kendim yürüyorum. Boyundan takmadım çantamı elim boş kalsın diye, kadın gibi omzuma taktım :) Ne de olsa sağ elim boş artık, kendi çantamı taşırım.



Uzun zamandır bir pazartesi bu kadar güzel gelmemişti bana. Meğer pazartesiyi güzel yapacak mutluluklar da varmış hayatta.



Şimdi tek dileğim, kimsenin başına böyle kötülükler gelmesin Allahım ... Sen verdiğinden eksik etme, ne olur ! Kimseye kötü gün gösterme !

Bu arada, durumu olmayan, koltuk değneğine (yani patiriğe) ihtiyacı olan birisini tanıyorsanız, benimle irtibata geçin lütfen. Patirik, bir başkasına da iyi gelsin, bir başkasını da iyileştirsin isterim.



Afiyetle ve en önemlisi SAĞLIKLA !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder