Daha sonra,Ramazanoğulları döneminden kalma Ramazan oğlu konağını görüyoruz.
Ramazanoğlu Konağı 1495 yılında Halil Bey'in hükümdarlığı sırasında inşa edilmiştir. Üç katlı olan konak hem taş hem de tuğlayla örülmüştür ve Türkiye'deki en eski ev örneklerinden biri olarak kabul edilir. Ramazanoğlu ailesinin yaşadığı yer Harem bölümüdür. Kalıntıları günümüze ulaşamayan Selamlık bölümü ise devlet işlerinin görüşüldüğü yerdi.Daha sonra Adana Ulu camii geziyoruz.
1541 yılında Ramazanoğlu devrinde külliye biçiminde inşa edilen Ulu camii ise medresesi ve türbesiyle Adana'nın en çok ilgi gören ortaçağ mimarisine sahip bir yapısıdır. Pencerelerinin etrafında göze çarpan süsleme sanatlarının yanı sıra camide siyah ve beyaz mermer taşlarına rastlanır. Bunlar iç mekanda kullanılan 16. yüzyıl İznik çiniciliği ile ünlüdür.
Daha sonra Seyhan nehrinin kenarında muhteşem manzara eşliğinde mola veriyoruz.
En son durağımız olan Sabancı Camii'ne doğru yol alıyoruz. Tarihi bir geçmişe sahip olmamasına rağmen Adana'da en çok ziyaret edilen camidir, bunun sebebi de Orta Doğu'daki en büyük camilerden biri olmasıdır. Osmanlı mimarisine 'ne sadık kalınarak inşa edilen cami 1998 yılında hizmete açılmıştır. Genel görünüm olarak Sultanahmet Camii'ne, plan ve iç mekan olarak Selimiye Camii'ne benzer. Bu nedenle Sabancı Merkez Camii için “Selimiye'nin eşi, Sultanahmet'in kardeşi, Kocatepe'nin çağdaşı.” denmektedir
Caminin çıkış kapısında ilk defa karabiber ağacı gördüm. Benim gibi hiç görmeyenleriniz varsa buyurun resmi aşağıda. Yakından da çektim:)))
Devamı var:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder