23 Kasım 2010 Salı

ANTEP-HATAY-MERSİN-ADANA-KONYA SEYAHATİ

Herkese merhaba ,kucak dolusu sevgiler

Bayramınız ,tatiliniz umarım güzel geçmiştir ,benim harika geçti,Bayramda tatili fırsat bilip doğu Akdenize gittim.Gezimi anlatmaya Antakya'dan başlıyorum.Asi nehri kıyısında gezdim Mozaik Müzesini dolaştım,Habibi Neccar Camiini gördüm ordan şelaleler bölgesine gittim.Hataya kadar gitmişken oraya has yöresel lezzetlerin tadına bakmamak olmazdı,humus,muhammara ve tadını çok beğendiğim ilk kez tattığım taze kekik salatasını yedim.Sini köftesinden de tadıp kapanışı Hataya özgü Künefe ile yaptım.







Aşağıdaki resim bu bölgeye has defne sabunları



Antakyanın adını çok duyduğum St.Pier kilisesine gittim.Burası dünyanın ilk kilisesi olarak kabul ediliyormuş.
İşte kilisenin içinden bir manzara

Gezimin Gaziantep durağında ise Gaziantepin Arkeoloji Müzesini gezdim ,dev mozaikleri gördüm.Aşağıda çingene kızı mozağini görüyorsunuz.


Antepte müzeden sonra Kaleye çıktım daha sonra yemek molasında ise bu sefer buranın yemeklerini tatma fırsatım oldu.Alinazik,kurudolma,içliköfte,acıbiber turşusu ve en sonunda da havuç dilimi baklava yedim hepsi şahaneydi.Yemeklerden alinazik ve baklavanın resmini sizlerle paylaştım.




Gaziantep deyince akla gelen bir diğer husus bakırcılardır.Bakırcılar çarşısı ve bedestende gezdim alışverişler yaptım.Antepfıstığı almayı ihmal etmedim.






Bir diğer durağım Mersin idi,narenciye bahçeleri arasından limon,portakal ağaçlarını seyrederek Mersine geldim.Mersinde Cennet Cehennem Çukurlarını gezdim, Astım Mağarasının dibine kadar o upuzun merdivenleri inerek ulaşıp burayıda dolaştım.Kanlıdivaneyi görüp Elausia antik kentini gezdim.Cezerye ,bici bici ve yine burada çok meşhur olan bombadan tattık.Bu da içinde bal ceviz ,hindistancevizi ,süt olan bir içecekti.Narlıkuyuya gidip buradaki balık restorantlarında bu yöreğe özgü Kayaoruğu otunu tatdım ve balık çorbası içip Lagos balığı yedim.Hepsi ayrı güzeldi.











Kaya oruğu denen ot yukarki resimde en soldaki ot.Bir çok hastalığı faydalı olduğu söylendi.Yine narenciye bahçeleri arasından geçerek Eshab-ı Keyf (Yedi Uyurlar ) Mağarasını ziyaret ettim.Tarsusa uğrayıp Ulu Camiiyi ,Kleopatra kapısını,bedesteni gezdim.Tarsus şelalelerinde çay molası verdim.Nusret mayın gemisini gördüm ,içine çıktım.


Mersinden Cezerye alıp meşhur Mersin Tantunisi yedim.Bu da çok güzeldi bir tane kesmedi hatta iki tane yedim.Yukarıda Kızkalesinden bir görünüm.Hava şerbet gibiydi herkes
denizdeydi.Bende bu doyumsuz manzara ve güneşi seyredip yine buraya özgü sıkmadan yedim.
Daha sonra Adanaya doğru devam ettim.
Adanada Ulucamii gezdim ,Saat Kulesini görüp oradan da Sabancı Camiine gittim.Etrafındaki devasa parkıyla beraber harikaydı burası.

Şehir turu yapıp Adana kebap yemek için kebapçının yolunu tuttum.Nefis mezelerden alıp ,Adana kebap yiyip Şalgam içtik.




ve son durak Konya
Konyada şehir turu atıp Aleaddin Tepesine çıktık Mevlana Müzesi ve Şebs-i Tebrizi Türbesini ziyaret edip bu seferde buraya özgü etli ekmekten yiyip İstanbulun yolunu tuttuk.



Aslında daha çok fotoğraf çektim ama zamanım şimdilik bunlara yetti.Herzamanki gibi yine bol bol gezip yeni yerler görüp yeni lezzetler tattım.Buraları görmediyseniz görün derim özellikle Mersini çok beğendim .
Şimdilik sevgiylekalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder