7 Ocak 2010 Perşembe


BENDEN HABERLER

Bazen öyle bir korku yaşarız ki !
ömrüm gitti,nefes alamadım deriz.O anda hayatın içinden silinip gitmek isteriz.
Tarih 18 Aralık Cuma akşamıydı eşim ikizlerimizi aldı ve halalarını (görümcem) almak için işyerine gittiler.Küçük kızım Feyza biraz ateşlenmişti ve ben şurubu açayım derken elimden düşürüp kırdım.Oğluma şurubun adını vererek eczaneler kapanmadan bir koşu alıp gelmesini istedim.Bilgisayara öyle bir yapışmışki, bana kıza söylene çıktı evden.Normalde en fazla 5 dakikada gelirken dakikalar geçti gelmedi,meraklandım 1 sigara yakıp balkona çıktım.O anda bir ambulans sesi duydum,içimden bir şeylerin akıp gittiğini hissettim.Akşam vakti Rabbim bu ambulansın gittiği kişiye sağlık ver dedim.10 dakika sonra ev telefonu çaldı ;
- İyi akşamlar Tayfunun annesiyle mi görüşüyorum ?
- Evet benim...
- Ben dr. .... (adını hatırlamıyorum) oğlunuz ufak bir kaza geçirdi,bilinci açık,şu an ambulansta Gazi Hastanesi acile gidiyoruz.
Araba geçerken dikiz aynası çarpıyor,oğlum savrulup yere kapaklanıyor.
Eşimi aradım ve yere çöküp öylece kaldığımı hatırlıyorum,zihnim tamamen boşalmıştı sanki.Sadece Tayfunun sesi kulaklarımda çınlıyor,yüzü gözlerimin önünden geçiyordu.İşte o an kötü bir haber alma ihtimalinden dolayı,hayatın içinden silinmek,yok olmak istedim,
Annem kalk dedi.. kalk toparlan..
Gazi hastanesi acil servise sedyeyle indiriliyor Oğlum fakat.....
BÜTÜN KAZALARI BURAYA GETİRİYORSUNUZ diyerek oğlumu tekrar ambulansa koyuyorlar.
Bir hastanenin yada bir doktorun yada bir görevlinin böyle bir gerekçeyle hastayı geri çevirebilme lüksünün olduğunu sanmıyorum.Olmamalı.
Daha bir kaç gün önce televizyonda doğum sancıları başlamış bir kadının bilmem kaç hastane gezdiğini izlemiş ve dehşete düşmüştüm.İnsanın başına gelince daha iyi anlıyor durumun vehametini.
Sayın Sağlık Bakanım koltuğunuzda oturmakla olmuyor bu işler,eskiden padişahlar tebdili kıyafet giyip dolaşırlarmış halkın arasında.Sizin tebdili kıyafet bile yapmanıza gerek yok,tv izleyin yeter.Bakın yurdum insanı nasıl,biraz halkın arasına karışın lütfen.
Ne kadar uzakmış Ankara Hastanesi,git git git yol bitmedi o akşam.Eşim benden önce gördüğü için,telefonda durumu hakkında bilgi verdi bana ama nafile gözümle görmeden,oğluma dokunmadan inanamadım.
Allaha binlerce şükür oğlum burnunda kırık ve kaşında 6 dikişle atlattı.




Allaha binlerce şükür oğlum burnunda kırık ve kaşında 6 dikişle atlattı.Bu olayın ardından oğlumda herhangi bir travma olmadı ama ben hala atlatamadım :) kalbim hala çok hızlı atıyor.
Tek dileğim Rabbim hiç kimseye evladını kaybetme korkusu ve acısını göstermesin.Allah evlat acısıyla yanan yüreklere sabırlar versin.
Kaza yapan Murat bey hastaneye geldi ve defalarca aradı.Duyarlı ve vicdanlı olduğu olduğu için kendisine çok teşekkür ederim.
Şimdi çok iyi hala burnundaki şişlik tam inmiş değil ama ne önemi var.
Yaşım 16 anne yaa,hala sakalım neden çıkmadı diye yakınırdı hep.
Şimdi diyorki : anne sakal çok basit bir şeymiş :)
Canım oğlum Rabbim bütün evlatları ve ana kuzularını korusun.
Benden haberler dedim yaa başlıkta,daha bende haber çooook :)
Bilenler bilir beni,kaptırdımmı yazarım ben.Sanki karşımdaymışsınız gibi,sizlerle dertleşiyorum sanki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder