12 Kasım 2009 Perşembe

OTLU & ZEYTİNLİ POĞAÇA

Gündem kalabalık.Domuz gribi ilkbahardan beri hayatımızda.Bu aralar hergün TV'lerda aşı olalım mı olmayalım mı tartışması alıp gidiyor. Bir gerçek var ki domuz gribi içimizde, sadece televizyonlarda değil.Neredeyse her gün "yok şu da olmuş, bak bu da olmuş" diye duyuyoruz. Allah herkese şifa versin, kendimizi koruyalım. Bol bol C vitamini alıp, bünyemizi güçlü tutalım.Hep söylendiği gibi ellerimizi sıkça yıkayalım. Griptir geçer demeyip, uzmanlardan destek alalım.

Gündemdeki diğer bir konu da GDO... Yılmaz Özdil'in bu konuda çok keyifli, bir o kadar da acı gerçekleri yüzümüze vurduğu bir yazısı var, okumanızı tavsiye ederim. Ne kadar koruyabiliriz kendimizi ve çocuklarımızı bilmiyorum tabii..Hayat bu kadar hızlıyken, tüketim bu kadar tavan yapmışken ne kadar engel olabiliriz bazı şeylere ama elimizde olan bir şey var. Yılmaz Özdil'in belirttiği mutfak genetiğimize nispeten sahip çıkabiliriz. En azından şu satırlardaki eğilimlere karşı durabiliriz ..
"Zahmet edip sütlaç yapmadığınız için, kek yapmaya üşendiğiniz için... İçinde ne olduğunu bilmediğiniz gofretleri, mısır patlaklarını kemiriyor sizin oğlan! Hamur tutmayı, şöyle mis gibi ıspanaklı bi börek yapıp, çantasına koymayı bilmediğiniz için, hamburger bağımlısı oldu......

Güya, çoluğunu çocuğunu düşünüyorsun, taze taze yesinler diye, pazara gidiyorsun... Eğri büğrü biberlere, doğal olduğu için tuttuğunda ezilen domateslere ağız burun kıvırıyorsun, hormonlu, tornadan çıkmış gibilerini alıyorsun... Ne işe yaradı senin pazara gitmen?"

Bu aralar hakikaten hem gripten hem de GDO'dan bana tabiri caizse "tırsma" geldi.. Ota, bibere sardım :) Pazara gidip, eğri büğrü ne bulduysam aldım :) Mercimek çorbasına kerevizi kakalıyorum, salatanın içine bir iki diş sarımsak doğruyorum , yapıyorum işte bir şeyler :)

Bu kadar otla haşır neşirken yazmadığımı farkettiğim bir tarife ait fotoğraf çıktı karşıma. Haziran ayında fotoğrafını çektiğim bu tarifi sıkça uyguluyorum.

Malzemeler:
  • 2 yumurta (birinin sarısı üzerine)
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • 100 gr tereyağ - oda ısısında yumuşamış
  • 1 çay bardağı zeytinyağ
  • 1 paket kabartma tozu (Dr Oetker'in çeşnili seçenekleri çok lezzetli)
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı sirke
  • ince kıyılmış dereotu, taze nane, maydanoz
  • 1 çay bardağı zeytin (ben Fora kullanıyorum, dilimlenmiş)
  • Yaklaşık 500 gr un (birden konulmaması gerekir)

Derin bir kaseye yumutaları (1 yumurta, 1 yumurtanın beyazı), yoğurdu, zeytinyağını, tereyağını koyup bir kaşık yardımı ile hafifçe karıştırıyoruz. Bu karışıma tuz, kabartma tozu ve azar azar unu ilave edip yoğurmaya başlıyoruz. Hamur iyice toparlanınca, ele yapışmaz bir kıvam almaya başlayınca zeytin ve ince ince kıydığımız otları da ilave edip hamura yediriyoruz. Bu aşamada zeytinlerin salacağı su nedeniyle yine un ilave etmemiz gerekebilir.

Fırınımızı 180 derecede ısıtıyoruz. Tepsiye yağlı kağıt serip hazırlıyoruz.

Hamurdan parçalar kopartıp yuvarlak yapıp tepsiye diziyoruz. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, bir zeytin dilimi ile süslüyoruz.

Üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.

Not: Bu tarifi zaman zaman içine beyaz peynir rendeleyerek de uyguluyorum,lezzetli bir sonuç veriyor.

Afiyetle,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder