22 Kasım 2009 Pazar

KIYMALI MAKARNA & BIR FILM DAHA

Şimdi kalktım televizyonun karşısından. Daha soğutmadan konuyu size yazmaya karar verdim. Bazı filmleri izlerken, belki herkese olduğu gibi o filmin içinde yaşarım sanki..O karakterlerin yerine kendimi seyrettiğimi sandığım çok olmuştur.Durun beni deli sanmayın, bu tamamen sevdiğim ve içinde olmak istediğim filmlerde başıma gelir:) Zaten ne tip bir sinema izleyicisi olduğumu yazdığım filmlerden az çok anlamışsınızdır. Romantik komedi insanıyım, bu aşikar:)

Az önce son sahnesini yüzümde tebessümle bitirdiğim film ise bir başkaydı. Bu sefer hakikaten beni anlatıyordu sanırım. Hatta bizi demem lazım, bizim gibi blog yazarlarını.Hadi biraz daha özelleştirelim konuyu bizim gibi yemek bloğu yazanlarını...

Julie&Julia ... Eğer bir yemek bloğu yazarıysanız, eğer yemek yapmak sizin için günlük bir mutfak faaliyetinden öteyse, eğer hayatınızın anlamını tekrar kazanmaya dair hedefleriniz varsa ve eğer yemek pişirirken ve yemeklerinizi ikram ederken mutlu oluyorsanız, size önerebileceğim bir film. Farklı zamanlarda yemek yapmayı seven iki kadını konu alan filmde karakterlerden biri blog yazmaya karar veriyor. İşte orada kendinizi göreceksiniz. Yorum gelmiş mi diye baktığınızı, acaba beni kimler okuyor diye düşündüğünüzü, bugün yazacak konunuz yok olsa dahi sırf sizi takip edenler için sarfettiğiniz gayreti göreceksiniz.Ben gördüm :) ve buradayım. Evet beni kaç kişinin okuduğunu her zaman çok merak ettim ve bunu bilmek beni inanılmaz motive ediyor. Yorum yazılmadığı zaman neyi yanlış yaptığımı da düşündüm, düşünüyorum da :) Ama en güzeli ne biliyor musunuz? Şu anda salonda öylece oturmuş klavyeye hızlı hızlı basarken az sonra bu yazdıklarımın sonsuz bir boşlukta bir çok yere ulaşacak olmasının verdiği keyif sanırım. Blog yazdığım için ne kadar mutlu olduğumu hatırladım.. Bu coşkumu size de yazmak istedim..Hahahahah, sanırım içimde bir sevgi ve coşku patlaması oldu :)


Eee gelmişiz, iki satır yazmışız. Bari bir de tarif ekleyelim değil mi. Bunu da mı yazdın demeyeceğinizi biliyorum, daha önce de söylemiştim, basit masit demeden yazacağım artık ne var ne yoksa diye. Ne yapalım, her gün ziyafet çekmiyoruz ya :) Kıymalı makarna da hepimizin evinin gerçeği değil mi:)








Eşimin makarnaya düşkünlüğü ama bir o kadar da muhafazakarlığı benim kıymalı makarnayı sıkça uygulamama neden oluyor tabii.

Makarna çeşidini zaman zaman değiştiriyorum ama penne denilen uzun makarna benim favarilerimin başında geliyor.

Malzemeler:
  • 1 paket makarna
  • 200 gr kıyma(ben yağsız dana kıyma kullanıyorum)
  • 1 adet orta boy soğan(çok ufak doğranmış)
  • 1 diş sarımsak(ufak doğranmış)
  • 1 adet orta boy domates
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığ biber salçası
  • tuz, karabiber
  • üzeri için ince kıyılmış maydanoz
  • Maggy tavuk bulyon
  • zeytinyağı
  • su

Makarnalarımızı haşlayacağımız tencereye su koyup iyice kaynatıyoruz. Kaynayan suya 2 paket maggy tavuk bulyon , 2 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ve az miktarda tuz ilave ediyoruz ve makarnalarımızı da katarak haşlanmaya bırakıyoruz.

Haşlanan makarnalarımızın suyunu süzerek sosunu hazırlamaya geçiyoruz.

Tenceremize 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı ilave ederek,soğan ve sarımsakları soteliyoruz. Kıymayıd a ilave ederek, rengi dönene kadar kavuruyoruz. Domatesin kabularını soyup ufak küpler halinde doğruyoruz. Kavrulan kıymaya ilave ediyoruz. Sonrasında domates ve biber salçasını katıyoruz. Baharatını ilave ederek, bir miktar (yarım çay bardağı kadar) su ilave edip ateşin altını kısıp bir süre pişiriyoruz.

Sosumuz pişince makarnayı sosla karıştırıp servis tabağına alıyoruz. Üzerine ince kıyılmış maydanozla servis ediyoruz.

Afiyetle,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder