1 Haziran 2008 Pazar

TUZLU KURABİYE - 2

Tuzlu Örgü Kurabiye


ALTIN ŞANS

Bir haftasonu daha geldi ve geçti.. Zaman bence hızlandı.Ben artık buna kesinlikle inanıyorum.Zamanın ne derece göreceli bir kavram olduğunu hep düşünmüşümdür zaten.Gelin bir kez daha beraber düşünelim..


Şimdi çok istediğiniz bir şey yapacağınızı düşünün. Önünüzde günler belki de haftalar var.O zaman geçmek bilmez.O gün gelmez bir türlü.


Ama bir de kendinizi üniversite sınavında hayal edin ya da benim yaptığım gibi o güne şöyle bir gidin ve düşünün.O 180 dakika değil sanki 20 hadi bilemedin 30 dk gibi geçen siz kolunuzdaki saate baktıkça göz bebeklerinizin büyüdüğü o güne..Nedir bu şimdi? Görece değil mi bunun açıklaması..


O zaman neyin koşturması bu? Hayatın normal gidişatı sadece artık.Hayatın kendisi...


O yüzden bir bakıyoruz cuma olmuş bir bakıyoruz pazartesi.Bir bakıyoruz Mayıs bitmiş bir bakıcaz yılbaşı gelmiş.İşte bu akıp giden zamanın içinde tutunmaya çalışmak daha da zorlaşıyor her geçen gün..Ama yine de bünyemiz sanırım alıştı.Gıkımız çıkmıyor.Zaman hızlandıkça biz de daha hızlı asılıyoruz yaşamın küreklerine.

Şimdi başlık "tuzlu kurabiye" , alt başlık "altın şans" , yanda bir film posteri ..konu neden zamana geldi dayandı ? Efendim burası bir iç dökme platformu değil mi? Müge'nin içi kabarmış ..Anlatıverdi öylesine :)

Altın Şans dün akşamın DVD keyfine konuk oldu.. Pazar akşamları genelde yaptığımız bir aktivite DVD seyretmek.Son derece keyifle seyrettik.Özellikle Florida ve Bahama sahillerinde yapılan çekimleri ile beni büyülemeye yetti de arttı.Bütün gece "karpuz kabuğu denize düştü? biz ne zaman düşücez?" diye sayıkladım durdum :) Hoş vakit geçirmek , ince espirileri ile tebessüm etmek isterseniz seyretmenizi tavsiye ederim.

Eee...DVD keyfi yaramazlık yapmadan çıkmıyor.. Çerez yetmez... Çayın yanına da bir şey olsun diye hemencecik bir şeyler yapıverdim mutfağa girip. Tuzlu kurabiyeleri ben çok seviyorum.Bu sefer aklımda Lezzet dergisinin Nisan sayısında gördüğüm bir tarifi denemek vardı.

Aslında benim sıkça yaptığım tarife benziyor ancak içinde yoğurt olunca sanki daha da başarılı bir sonuç elde ettim.

Malzemeler:


  • 250 gr oda ısısında yumuşamış tereyağ ya da margarin (ben Alba yağ kullandım)

  • 4 su bardağı un

  • 1 tatlı kaşığı tuz

  • 1 tatlı kaşığı mahlep

  • 1 paket kabartma tozu (Dr. Oetker susamlı-mahlepli kabartma tozu kullandım)

  • 2 çay kaşığı toz şeker

  • 1 çay bardağı sıvıyağ

  • 1 çay bardağı yoğurt

  • 1 yemek kaşığı sirke

  • üzerine sürmek için 1 yumurta sarısı

  • susam - çörek otu - haşhaş tohumu (hangisi tercih edilirse)

Margarini (ya da tereyağını) küp küp doğruyoruz. Un ile küp doğranmış margarini parmak uçlarımızla hafifçe yopurup, yavaş yavaş birbirine yediriyoruz. (Tuzlu hamuru fazla mıncıklanmaya gelmez derdi Sefa Ustamız) Daha sonra diğer malzemeleri de (şeker,tuz,mahlep,kabartma tozu,yoğurt,sıvıyağ,sirke) ekleyip yumuşak kıvamlı bir hamur elde ediyoruz. Bu hamuru buzdolabında yaklaşık 1 saat kadar bekletiyoruz. 1 saat sonunda arzu ettiğimiz şekli verip (ister benimki gibi saç örgüsü, ister kandil simidi gibi ya da başka) yağlı kağıt serili ya da yağlanmış fırın tepsisine diziyoruz. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp istediğimiz şekilde susam-çörekotu ya da haşhaş tohumu serpip önceden 180 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 15 dk pembeleşinceye kadar pişiriyoruz.
Herkese güzel bir hafta diliyorum..

Afiyetle,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder