1 Şubat 2007 Perşembe

MİM LENDİM ARTIK :)

Sevgili Tuba beni “mim”lemiş,
Tuba cım cevabım gecikti kusura bakma lütfen, ama ancak vakit bulup yazabiliyorum, şu anda saat 23,45:)

Aslında kendimi anlatmak bana oldukça uzak ama yazmaya çalışacağım.


• İzmir de yasıyorum, burada doğdum burada büyüdüm. Şu anda Karşıyaka da oturuyorum, İzmir’li blog yazarlarla tanışmayı isterim.


• Yaşamımda sürekli bir şeylerin savaşını verdim, henüz yasım çok fazla olmasa bile, yaşanmışlıkların izleri yüreğinizde kalıyor.

• Yaş demişken:) yaşımı merak edenlere henüz 35 imdeyim :) Neşeliyim, ümitliyim, hayata ciddi anlamda pozitif bakıyorum. Hiçbir zaman karamsar olmadım, çözüm ararım, kolay yılmam. Dirençli ve güçlü bir yapım var. Alıngan değilim, ama çokta zorlamalarını istemem:) Dostluğa çok önem veriyorum, benden çok iyi bir dinleyici ve dost olur. Arkadaşlarıma ve dostlarıma karşı limitlerim yüksektir, epeyce bekler yeni şans tanırım, ama olmuyorsa da benim için biter ve bir daha o sayfalar açılmaz, böyle de bir yapım var.

• Dürüst olmalı çevremdekiler, bu konuyu 20 li yaşlardayken o kadar önemsemezdim, ancak yaş ilerledikçe bir şeyler oturmaya başladıkça belli değerler ortaya çıkıyor ve dürüstlük çok daha fazla önem taşıyor. Yapay davranışlara artık tahammül edemiyorum.

• Birçok şeyin rastlantı olmadığına ve bir sebebi olduğuna inanıyorum. “Hiçbir şey tesadüf değildir” mantığım var. Ve hayatımda da bunu çokça gözlemliyorum, bu açıdan baktığınızda olayları daha farklı analiz edebiliyorsunuz. Her yaşadığımızdan sonuç çıkarabiliyorum.

• Eşimle 5 yıllık bir aşk sonunda evlendik. Ne aşktı! 5. yılın sonunda evlenme teklif etti sevgili eşim:) Yoksa belki daha da önce evlenebilirdik:) ( Yok vallahi şaka, her ikimizde evliliği en son düşündük ) Baktık ayrılamıyoruz, evlenelim dedik.

• Evliliğimizin ilk aylarında eşim ciddi sağlık sorunları ile karşılaştı, çok çetin 1 yıl yaşadık, bir takım sonuçları kabullenmemiz özellikle de eşimin kabullenmesi oldukça uzun sürdü, hala bu sağlık sorunları ile savaşımız sürüyor. Yaşam şeklimiz değişti. Umud ediyorum bir gün Tıp bu hastalığına bir çözüm bulacak. Ne yazık ki bu sayede aslında en büyük Zenginliğimizin Sağlığımız olduğunu anladım, anladık… Önce sağlık arkadaşlar.

• Veeeee 2002 yılında canım, bir tanem, hayatımın önemi ( burada eşim ne yazıkki 2. planda :) canımmmm oğlum, oğluşum bize katıldı. Dünyanın en güzel, en büyük duygusu annelik, bir yavru. Dahası, ötesi yok bunun. O benim her şeyim. Allah bütün yavrularımıza sağlık versin bizlerle birlikte bir ömür versin inşallah. Annelik bambaşka bir şey.

• Son olarak ta, çocukluğumdan beri mutfağa olan ilgim, iş yaşamımda da devam etti, evliliğimle birlikte daha da perçinleşti, sanırım kendinize ait mutfağınız ve damak zevkinize uygun yemekler yapma şansınız olunca içinizdekileri keşfediyorsunuz, bende de böyle oldu. Evlenince mutfaktan hiç çıkmaz oldum ki oldukça yoğun ve geç saatlere kadar çalışan bir kişiydim. Oğluşum için 1,5 yıl iş hayatıma ara verince, önce blog açıldı, sonrasında 2006 Mart ayında çok ani gelişen bir Cafe işletmesi oluştu, benim için büyük bir macera idi ama oldu. Halen devam ediyorum. Özel bir Bankanın Bölge Müdürlüğü nün Cafe sini işletiyorum. Her gun 3 çeşit ana yemek, 6 çeşit zeytinyağlı ve sabah kahvaltısı veriyorum. Çoğu zaman Cmt. Pazar günleri de çalışıyor olmama rağmen, yine de şu anki işimi çok seviyorum, insan sevdiği işi yapınca çok farklı oluyor her şey. Mutlu oluyorsunuz her türlü zorluğuna ve yorgunluğuna rağmen.



İyiki yazamam dedim:) Meğer ne çok şey varmış yazılabilecek!
Devam etsem edeceğim ama yeter bu kadarı bile çok uzun olmuş, kusura bakmayın arkadaşlar.Buraya kadar okuyabildiyseniz teşekkür ederim:)

İyi haftasonları ,

Figen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder